Yeni internet yasası, özel hayatı ve kişilik hakları ihlal edilen kişilere, haklarındaki yayınları engellemekolaylığı getiriyor; TİB Başkanı'na da sadece bu konuda ve 'yargı yolu' açık olmak üzere 'acil müdahale' imkanı veriyor. Ancak buna rağmen, yasaya karşı Cumhurbaşkanı'nı göreve çağıran açıklamalar, 'kişilerin uygunsuz görüntülerinin veyabireysel haklarını ihlal eden verilerin yayınlanmasına izin verin' çağrısı anlamına geliyor. Yasanın çıkmaması halinde, herkesin gizlice çekilen veya birşekilde elde edilen uygunsuz görüntülerininengellenmesi ancak 'yargı süreci' beklenerek sağlanabilecek, bu süreçte kişilerin görüntüleri izlenmeye, hakları ihlal edilmeye devam edilebilecek.
Köşk'e 'görev' çağrısı!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, siyasi muhalefet ve 'paralel muhalefet' tarafından birçok konuda 'göreve çağrılması'na rağmen, özellikle 'paralel yapılanma' konusunda başından beri net tavır sergilediğine işaret edilirken, 'sansür' iddialarının da bu çevreler tarafından dile getirildiğine dikkat çekiliyor. Cumhurbaşkanı'na çağrı kampanyasının öncülüğünü de 2011'de başlatılan ve çocukların porno sitelere girişini engelleyen 'güvenli internet' uygulamasına 'sansür' diye tepki gösteren CHP, TÜSİAD ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü yaptı. İnsan Hakları İzleme Örgütü, AGİT Basın Özgürlüğü Temsilcisi ile ABD Dışişleri Sözcüsü, AB Genişleme Sorumlusu'ndan alınan demeçlerde hangi maddelerin 'sansür' ve 'yasak' getirdiği belirtilmedi. Basın Enstitüsü Derneği ise "kişilik hakkı veya özel hayatının gizliliği ihlal edilen kişiler de erişim engellemesi talep edebilecektir" endişesini (!) dile getirdi.
Hazır görüntüler mi var?
Öte yandan, 'internete yasak, sansür' kampanyasının siyasi amaçlı olduğu, seçim öncesi bazı siyasi aktörlere yönelik görüntü ve kayıtların internetten yayınlanmak istendiği da belirtiliyor.
Bir bakışta yeni internet yasası
-İnternet siteleri ve yer sağlayıcılara hapis cezası yerine para cezası verilecek.
-Kişilik hakkı ve özel hayatın gizliliğinin ihlali halinde TİB Başkanı'na 'suça konu linki anında engelleme' yetkisi veriliyor. Bu yetki süreli ve yargı yolu açık.
-Erişim engelleme kararı, tüm siteye değil, sadece suç unsuru içeriğe yönelik.
-Erişim Sağlayıcılar Birliği oluşturularak, tedbir kararlarının sivil kurum tarafından etkin ve hızlı şekilde uygulanması sağlanacak.
-İnternet kafelerde, çocukların korunması için filtre şartı getiriliyor.
-'Erişim kayıtlarının 2 yıla kadar saklanması' zorunluluğu getiriliyor.
Düzenleme hangi hakları getiriyor
-Kişilerin önce internet sitesi ve yer sağlayıcıya başvurma zorunluluğu kaldırılarak, geçen sürede hak ihlalinin sürmesi/yayılması engelleniyor.
-Kişiler 'isterlerse' once internet siteleri ve yer sağlayıcılara 'yayından çıkarma' başvurusunda bulunabilecekler. Yayıncılar 24 saat içinde cevap vermek zorunda olacaklar.
-Bu kişiler, doğrudan sulh ceza hakimine de başvurabilecekler.
-Hakim, başvuruyu 24 saat içinde sonuçlandıracak ve siteye girişi değil, sadece suç unsuru bulunan linke (URL) erişimi engelleyebilecek.
-Karar, Erişim Sağlayıcılar birliği'ne gidecek, Birlik en geç 4 saat içinde linke erişimi engelleyecek.
-İnternet sitesi yöneticileri de, mahkemeye başvurabilecek.
AMAÇ MAĞDURİYETİ EN AZA İNDİRMEK
-Bilgilerin saklanması 'fişleme' mi?
İnternete erişim bilgilerinin saklanması düzenlemesi Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi'nin 2006/24/Ec Sayılı Direktifin 6. Maddesi ile aynı. Madde, AB üyesi ülkelere telefon ve internet trafiği verilerinin 6 aydan 2 yıla kadar saklama, gerektiğinde sınırlı bir süre daha uzatma imkanı veriyor.
-Herkesin bilgileri her yere verilecek mi?
Sadece, haklarında soruşturma ve kovuşturma yürütülen kişilerin 'kişilik hakları ve özel hayat' dışındaki erişim bilgileri, adli kurumlara verilebilecek.
-TİB Başkanı'nın 'sansür' yetkisi mi var?
TİB Başkanı'na verilen erişimi engelleme yetkisi, kişi hakları ve özel hayatın gizliliğini ihlal konularıyla sınırlı ve 'geçici'... (Diğer konulardaki başvurular yine mahkemelere yapılacak.) Bu yetki, sitelerin tamamı için değil, ancak hak ihlalinin bulunduğu link (URL) ile sınırlı.
-Sosyal medyaya sansür mü getiriliyor?
Ayrıca, facebook, twitter gibi sosyal medyada yayınlanan kişilik haklarını ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden görüntü, bilgi veya mesajların engellenmesinin 'sansür' olacağı iddiası da geçersiz. Çünkü, cezai soruşturmalarda yabancı kaynaklı bu sitelerden bilgi ya hiç verilmiyor ya da çok uzun sürede sonuç alınabiliyor. Bu da mağduriyeti arttırıyor.
-TİB görevlilerine dokunulmazlık mı?
Halen RTÜK ve BDDK personeli için geçerli olan soruşturma TİB'e de uygulanıyor.