2023 Eğitim Vizyonu kapsamında açıklamalarına devam eden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, orta vadede yaz tatilini kısaltarak, okul gününü Avrupa ülkelerindeki gibi 200 güne çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Bunun için önce yapısal bir iyileştirilmeye gidileceğini kaydeden Selçuk'un açıklaması şöyle: "Bizim tatilimiz uzun. Avrupa ortalaması 200 okul günü. Bizde 180 iş günü var. Japonya'da 220 gün. Önce yapısal olarak bir iyileştirmeye gidelim. Ondan sonra 180 iş günü Avrupa'daki gibi 200 iş günü olabilir. Türkiye'nin yüzde 90'ı tarım toplumuyken yazın 3 aylık boşluğu bırakmışlar. İş tersine dönmüş, yüzde 80'i şehirleşmiş ama bu takvim yine aynı kalmış. Bu değişebilir. Orta vadede 180 iş günü Avrupa'daki gibi 200 gün olabilir."
Uygulamaya sıcak bakan eğitimciler, eğitim süresi yerine kalitenin artırılması gerektiği görüşündeler. Yorumlar şöyle:
'Sınavlar engel'
Eğitimci Aladdin Dinçer: Türkiye'de yaşam artık kentlerde sürüyor ama kentlerdekilerin yüzde 40'a yakını yazın köyüne gidiyor. O nedenle takvim buna göre belirlenmeli. Takvim açısından bölgesel farklılıklar olabilir. Ama bunun çok ciddi ve iyi hesaplanması gerekiyor. Süreyi haziranın sonuna kadar uzatabilir, eylülün birinden itibaren de okulu başlatabilirsiniz. Böylece 20 gün kazanılabilir. Ancak bu sistemin sınav bağımlılığından kurtarılması gerekiyor. 8. ve 12. sınıfların öğrencileri rapor alıp, devamsızlık yaparak sınavlara hazırlanıyorlar. Yazın iklim koşulları nedeniyle derslerin büyük bir bölümü bahçede, oyunla geçiyor. Haziran ve eylül dışında temmuz ve ağustosta tatil süresine dokunamazsınız. Türkiye koşullarına uygun değil. Özel okullar, 20 Ağustos'tan itibaren eğitime başlıyor ama kamu okulları, özellikle de kırsal okullar açısından yaz tatilinin kısaltılması mümkün değil. Geçiş süreci en az 2023 takvim süreciyle ele alınmalı. Şu anda her soruna bakanlık merkezden bakıyor. Öncelikli olarak yerelleştirilmesi gerekiyor. Gün tamam da eğitimin niteliği iyi değilse 300 gün de eğitim verseniz çocukları sınıflara doldurup boşaltmaktan başka bir işe yaramaz. Eğitimin bütün göstergeleriyle, altyapısıyla bir dönüşüme ihtiyacı var. Okul gününü artırmak için en az 2-3 yıllık bir zaman gerekiyor.
'ÖĞRENDİKLERİNİ UNUTUYORLAR'
MEF Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özcan: Türkiye'deki yaz tatili çok uzun. 180 iş günü okullarda artırılmalı. Dünyada bu böyle. Bakan'ın bu konudaki itirazına katılıyorum. Bunun için de yapısal değişimi beklemeye gerek yok. 180 gün eğitim veren öğretmenlerimiz 200 gün de verebilir. Yabancı dil, matematik eğitimi veriliyor; çocuk yaz tatilinden geliyor bir bakıyorsunuz unutmuş. Sıfırdan başlıyorsunuz. Onun için bu kadar uzun tatile gerek yok. Çocuk birçok yerde öğrenir. Evde, kampta, yurt dışına, yurt içine gezi düzenlersin, orada öğrenir. Çocuğun hayatını biraz yapılandırmamız gerekiyor. Çocukların hayatı akıllıca yapılandırılırsa başarıları da artıyor. Çocukları kendi haline bırakmak gelecekleri için iyi değil. Okuldan sonra kursa mı gidecek, futbol mu oynayacak, nerede kamp yapacak, hepsini düşünmek ve yapılandırmak gerekiyor. Çocuk işçiliğine karşıysak okul çağındaki çocuğun çalıştırılmasını önlemeliyiz. Çocuğun görevi öğrenmek, geleceğe hazırlanmak. Türkiye'de nüfusun yüzde 80'i şehirlerde yaşıyor. Eski köy hayatı, artık yok. Çocuğun ailenin tarım üretimine katkı sağladığı Türkiye yok artık. Yeni teknoloji çağına ayak uydurmalıyız.
Dünyaya bakıldığında ABD'de merkezi sistem yok, 50 eyalet var ve farklı kurallar uygulanıyor. ABD iyi bir örnek olmayabilir ama Japonya ve Almanya iyi örnekler. Türkiye en az okul gününe sahip ülkelerden biri. Bir de Finlandiya örneği var. Orada anne babanın eğitim ve gelir seviyesi, toplumdaki yapılanma, çocukları meşgul edecek durumda. Türkiye'de anne babanın eğitim seviyesi ve toplumun yapısı çocuğu okul dışı mekanlarda eğitecek kadar gelişmiş değil. Eğer çocuk okul dışında, örneğin gitar dersi alıyorsa ya da yapay zeka, kodlamaya ilişkin bir kursa katılıyorsa tamam ama Türkiye'de böyle bir yapı yok. Çocuklara soru çözdürerek onları geleceğe hazırlayamayız. Mutlaka soru çözme baskısını üzerlerinden kaldırmamız gerekiyor. Onların hem zihinsel hem duygusal hem sosyal hem de sanatsal bakımdan gelişmelerini sağlayan bütüncül bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Yaz tatili kısaltılabilir. Okul saatleri uzatılabilir ve burada ağırlık çocukların bir bütün olarak gelişmesine yarayıcı etkinlikler koyabilirsiniz.
'ÇOCUKLARIN YÜKÜ AĞIR'
NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emel Sarı Gökten: Çocukların yaşlarına ve okul düzeylerine göre yoğun okul dönemleri var. Özellikle belli sınav dönemlerinde bu yük ciddi oranda artıyor. Tatil kısalırsa yazın 3-3,5 ay tatil yapmaya alışkın çocuklar, ciddi bir hayal kırıklığına uğrayacaktır. Eğer müfredat ve ders ağırlıklarıyla ilgili gerekli düzenlemeler yapılırsa çocukların çoğunluğu buna alışacaktır. Daha sıcak aylarda okul kıyafetlerinde kolaylık sağlanabilir, ders saatleri kısaltılabilir. 9 aylık bir eğitim var, çocuklar ciddi anlamda ağır ders yükü altındalar. Unutulmaması gereken ilkokul hatta ortaokul çocuklarının bile derste yeni bir şeyler öğrenmeyle birlikte oyuna da çok ihtiyaçları var. O yüzden okullar ve veliler biraz daha duyarlı olmalı. Daha büyüklerin de bir takım sosyal aktivitelere ihtiyacı var. O nedenle bir takım düzenlemeler yapılarak çocuklara ve gençlere oyun oynama, spor yapma, sosyal aktivitelere katılım konusunda yardımcı olunmalı.
Eğer müfredatta hiçbir değişiklik olmadan çocukların oyun, spor ihtiyaçları göz önüne alınmadan okul süresi uzatılırsa uygulamanın çocuklara zarar vereceğini düşünüyorum