Hacı İşcen, Soma Holding patronlarının insan hayatını hiçe sayan itiraflarını AKŞAM'a değerlendirdi. "Yönetmelikler yaşam odalarını da kapsar" diyen İşcen, madende sözkonusu odalar ve kaçış tünelleri olsaydı 4-5 kişinin hayatını kaybedeceğini söyledi.
ŞAKİR AYDIN - HABER MERKEZİ
Manisa Soma'da yaşanan Cumhuriyet tarihinin en büyük maden faciası Türkiye'yi sarstı... Önceki gün, madeni işleten Soma Holding'in patronu Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu üst kadro basın toplantısı düzenledi. Kazadan 4 gün sonra kamuoyuna açıklama yapan yöneticiler, gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine madende 'yaşam odası' bulunmadığını itiraf etti. Gerekçe olaraksa akıllara durgunluk veren "Kanuni zorunluluk yok" tezinin savunulması adeta infiale yol açtı. Konuyu AKŞAM'a yorumlayan İş Güvenliği Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Latif İşcen, yönetmeliklerde uluslararası standartların esas alındığını söylerken, yöneticilerin açıklamalarını boşa çıkardı.
PATRONA BAĞLI UZMAN OLMAZ
- Maden işletmelerinde organizasyon yanlış yapılıyor. İşveren kendisini kenara çekiyor. Burayı kontrol eden iş güvenliği uzmanı da patrona bağlı çalışıyor. Dolayısıyla onlar eksik buldukları şeyleri işletme sahibine götürüyorlar. Ama işletme sahipleri daha fazla kar hesabı yaptığından birçok düzenlemeyi ya da eksikliği yerine getirmiyorlar. Oysa iş güvenliği uzmanı patrondan maaş alan bir çalışan olmak yerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı bir havuzdan maaşını alsa çalıştığı işletmedeki eksikleri daha net dile getirebilir. Ve bu eksikliklerin giderilmemesi durumunda olayı Bakanlığa bildirebilir. Böyle bir durumda işletme sahipleri ceza yememek için mecburen gerekli düzenlemeleri yapmak zorunda kalır.
TALEP EDERLERSE DEĞİŞTİRİLİR
- Aynı vardiyada aynı aileden birden fazla kişinin çalışamayacağı yönünde bir yasak yok. Çalışabilirler. Ama talep etmeleri durumunda bu değiştirilebilir. Yani çalışan talep ederse, aynı aileden birden fazla kişi aynı vardiyada çalıştırılamaz. Farklı vardiyalara kaydırılırlar.
500 KİŞİLİK OLMASI İMKANSIZ
İşletme sahibi 500 kişilik bir yaşam odasından bahsediyor. Bu mümkün değil. Yaşam odaları 30-40 kişilik yerlerdir. Kanunen böyle bir zorunluluk yok ama yönetmeliklerde bunlar var. Çünkü yönetmeliklerde uluslararası standartlar baz alınır. Ve standartlar yaşam odalarını da kapsar. Ocakta yaşam odaları ve kaçış tünelleri olmuş olsaydı, bu denli bir facia yaşanmazdı. Belki de en fazla 4-5 kişi hayatını kaybedebilirdi.
Emekli İş Güvenliği Başmüfettişi İrfan Şaşmaz
KAYBIMIZ ASLA 10'U GEÇMEZDİ
İş Sağlığı Güvenliği Kanunu'nun 4. maddesine göre; işveren, mesleki risklerin önlenmesi ve işçilere güvenlik eğitimi verilmesini sağlamak zorunda. 5. madde ise kişisel korunmaya göre toplu korunmayı ön plana alır. Nedir bu toplu korunma? Yaşam odası, kaçış tüneli toplu koruma tedbirleridir. Madeni işletenlerin bu tedbirleri alması gerekir. Dünyada bu uygulamalar var ama Türkiye'de ise 3-4 madende amışlar. Eğer Soma'da yaşam odası olsaydı kaybımız 10'u geçmezdi. İlk etapta karbon monoksitten zehirlenenler olurdu. Bu kadar büyük bir facia yaşanmazdı.
Maden Mühendisi Doç. Dr. Cengiz Özdemir
ÇOĞUNLUK HAYATTA KALIRDI
Maden ocaklarındaki yaşam odalarının mecburi tutulması gerek. Bazı işletme sahipleri yasal olarak zorunlu olmasa da uluslararası standartlar gereği yaşam odası bulunduruyor. Ocaklarda çalışma yerlerine yakın ve çalışan kişi sayısına göre yaşam odaları bulunması çok önemli. Eğer aynı anda ocakta 200 kişi çalışıyorsa, 40'ar kişilik 5 yaşam odası yapılmalı ama mutlaka çalışılan alanlara doğru kademeli olarak yakınlaştırılmalı. Soma'daki faciada yaşam odası olsaydı yangına yakın olmayan işçilerin buralara sığınma şansı olurdu. Bu odaların varlığı işçilerin büyük çoğunluğunun bugün hayatta olmasını sağlardı.