Yasa tasarısında bir dizi eksiklik olduğunu söyleyen Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Bursa Şube Başkanı Arif Çelenk, aksaklıkların giderilmesini istedi.
12 Eylül anayasa değişikliği referandumundan sonra yapılan düzenlemenin ardından haklarını aramaya başlayan YAŞ mağdurlarının çabaları sonuç bulmaya başladı. YAŞ kararları ile ordudan disiplinsizlik gerekçesi ile ihraç edilen askerlerin mağduriyetlerini gidermek için hazırlanan yasa tasarısı TBMM'de görüşülmeye başlandı. Yasa tasarısının görüşülmeye başlanmasından dolayı memnuniyetlerini dile getiren ASDER Bursa Şube Başkanı Arif Çelenk, yasa tasarısının sadece YAŞ mağdurlarını kapsamasının adil olmadığını kapsamın adil bir şekilde genişletilmesi gerektiğini kaydetti.
ASDER Bursa Şube Başkanı Arif Çelenk, yasa tasarısındaki eksiklikleri ve çözüm önerileri hakkında açıklamalarda bulundu.
Çelenk, şunları söyledi: "Tasarıya 7 Aralık 1983 tarihinden önceki yargı denetimine kapalı bir tasarruf ile Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK)'nden ilişiği kesilenler ile TSK'dan çıkarılmayı gerektiren suçlardan haklarında kovuşturma açılan ve bu gerekçe ile ilişiği kesilen ancak sonradan yargılanarak beraat ettiği halde idarece veya yargı kararı ile görevine iade edilmeyenler de dahil edilmelidir. Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde hazırlanacak bir komisyon yerine TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde bir alt komisyon oluşturulmalıdır. Suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi gereği olarak, haklarında TSK'dan ilişik kesmeyi gerektirecek bir suçtan kesinleşmiş yargı kararı bulunmayanlar için idari işlemin geri alınması emredici bir kurala bağlanmalıdır. Yani inceleme ve değerlendirmeyi yapacak komisyonun takdir yetkisi daraltılmalı ve bağlayıcı bir kriter getirilmelidir. Anayasa değişikliğinden önceki YAŞ kararlarını da yargı denetimine açan bir hüküm yasaya konulmalıdır. AYİM'in ve üyelerinin yargı bağımsızlığı güvencelerine uygun olarak yapılandırılmasından sonra yargı denetimini yapması şartı da getirilebilir."
TBMM genel kurulunda görüşülmekte olan yasa tasarısın da yer alan OYAK ödentileri hakkında da alternatif öneriler sunan Çelenk, OYAK'ın ilişiği kesilenlerin aidatları ve bu aidatların kar paylarına tekabül eden zararının kişilerden değil, hukuka aykırı bir şekilde ilişik kesen kurumlarından kaynaklandığını öne sürdü.
Bu sebeple bu zararın da kişilere ödetilmesinin adil olmadığının altını çizen Çelenk, düzenleme doğrultusunda aidat ve kar paylarının güncel değerleri üzerinden kişiye ödettirilmesinin yanlışlığına dikkat çekti.
Çelenk şunları kaydetti: "Hiçbir kişinin de böyle bir toptan borcu karşılama gücü de yoktur. Bu düzenleme, hak sağlamaktan çok uzaktır. Bir kişi bazında OYAK yetkililerine bir hesaplama yaptırılmış, kişi ne kadar ödeme yaparsa geri ne kadar hak kazanacaktır belirlenmiş midir? Bu sebeple, düzenlemenin bu bölümü, teknik olarak OYAK haklarının telafisi sonucunu doğuracak bir özelliğe kavuşturulmalıdır."
star