Yargı reformu şart

Vatandaşların vicdanlarını tatmin edemezsiniz

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Erdal Tercan'ın yemin töreninde yargı sistemiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Haşim Kılıç'ın yaptığı açıklamalar şöyle:

Demokratik laik ve hukuk devletinin kaderi hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması ile şekilleniyor. Yargı öncesi yargı aşaması ve yargı sonrası için önerilen çözüm yolları hukuksal sınırlar içerisinde tartışılmalıdır. Yargı süreci içinde en sorumlu aşamanın yüksek yargıda yapılan kendi zincirlemesi olduğu herkes tarafından bilinmektedir. 2010 Yılında 20 bine yaklaşan zamanaşımına uğramış dosya sayısı, hayata geçirilemeyen bölge mahkemeleri, temyiz incelemesi bekleyen milyonlarca dosya Türk yargı sisteminin içinde bulunduğu durumu ortaya koyan kara bir bilançodur. Bu tablo ile mahkeme kapısında hak arayan vatandaşların vicdanlarını tatmin edemezsiniz.

AİHM'de adil yargılama hakkının ihlali konusunda Avrupa Konseyi'ne üye ülkeler arasında Türkiye ilk sırada yer almaktadır. Özgürlük ekseninde yükselen uluslararası insan hakları uygulamalarını ulusal referansa dönüştürecek bir yargı reformu yapılmadıkça hukuktan söz etme hakkımız olmayacaktır. 12 Eylül 2010 referandumu ile AYM'nin görev alanında önemli düzenlemeler yapılmıştır. Uygulanması için bugünlerde TBMM'de görüşülen kanun tasarısında yer alan esas ve usuller bazı yüksek yargı mensuplarınca eleştirilerek tepkilerine neden olmuştur.

Yanlış bilgi sonucu gerçeği yansıtmayan eleştirilere karşı dünyadaki uygulamaları sunmak zorunluluk hale gelmiştir.

Yanlış bilgi sonucu gerçeği yansıtmayan eleştirilere karşı dünyadaki uygulamaları sunmak zorunluluk hale gelmiştir. Mahkememiz bu çerçevede hazırlıklara hızla başlamış, bireysel başvurunun oluşturulmasına hazırlık için başta AİHM olmak üzere bireysel başvurunun uzun süredir uygulandığı ABD'ye arkadaşlarımız gönderilmiş, mahkeme heyetimizin bilgisi dahilinde ilgili makamların takdirine bırakılmıştır. Bireysel başvuru kısmen farklılık gösterse de temel hak konusunda tüm ülkelerde benzer durumdadır. Polonya, Çek Cumhuriyeti, İsviçre, Belçika, Güney Kore gibi 40 tan fazla ülkede bireysel başvuru yolu uygulanmaktadır.

Bireysel başvuru, itiraz ya da bir temyiz yolu değildir. Esasen anayasa bunu açıkça yasaklamış olduğundan bu tür başvuruların incelemeden reddedileceği açıktır. Almanya ve İspanya örneklerine bakıldığında elde edilen rakamların bunu daha da netleştirdiği açıkça görülmektedir. Almanya'da yapılan bireysel başvuru 6 bin 308'dir. Bunların 5 bin 300'ü mahkeme kararına müteakip yapılan başvurudur.

İnceleme sonunda bir hak ihlali saptanmışsa buna sebep olan yargı kararı ya iptal edilmekte ya da ortadan kaldırılması için ilgili mahkemeye gönderilerek yargılanmanın yenilenmesi istenmektedir. AİHM yetkililerinin gerek uygulamaları ile gerekse sözlü olarak ifade ettikleri bir gerçeğin altını çizmek istiyorum. Hak ihlallerini sadece tespit ederek hiçbir sonuca bağlanmayan AYM denetiminin anlamsızlığı açıktır. Çok süratli ve etkin bir yargı reformu yapılmadıkça bireysel başvuru şartının oldukça düşük olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Anayasa yargısının özü ırk renk ve inancı ne olursa olsun insan olma paydasına sahip olan herkesin var olan onurunu yüceltmektir. Bugün yemin ederek görevine başlayacak olan Prof. Dr. Ercan Tercan'ın bu anlayışla yemin edeceğinden şüphem yoktur.

haber beyaz

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri