- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz'deki tek taraflı doğalgaz arama faaliyetlerine ilişkin, "Güney sınırlarımızda yanlış hesap yapanların senaryolarını nasıl bozuyorsak, onların hesabını da bozarız." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya, "Ülkemizin sınırları boyunca büyük bir mücadele verdiği uluslararası alanda riyakarlıkla ve yalanla bezenmiş saldırıları göğüslediği bir dönemde, sizlere, hep birlikte çok önemli görevler düşüyor." sözleriyle başladı.
TBMM'nin sıradan bir kurum olmadığını belirten Erdoğan, buranın Kurtuluş Savaşı'nı yönetmiş, Cumhuriyeti ilan etmiş, Türkiye'yi demokrasiye geçirmiş, 15 Temmuz'da darbecilerin karşısına kahramanca dikilmiş bir Meclis olduğunu ifade etti.
Erdoğan, örnek bir duruş sergileyen Gazi Meclisin tüm üyelerine millet adına teşekkürlerini iletti.
Muhammediye köyü ve Amara Tepesi terörden temizlendi
TBMM'nin, 16 Nisan halk oylamasıyla kabul edilen yönetim sistemi değişikliği konusundaki dirayetli tutumuyla, ismine uygun bir şekilde önceliğinin millet olduğunu göstererek ayrıca bir takdiri de hak ettiğini belirten Erdoğan, "Kahraman askerlerimiz, sınırlarımız boyunca ve sınırlarımızın ötesinde; polisimiz, jandarmamız, güvenlik korucularımız sınırlarımızın içinde tarihi bir mücadele yürütürken, Meclisimiz de reform gündeminden asla kopmadan üzerine düşenleri yerine getiriyor." ifadesini kullandı.
Erdoğan, bugün aslında istihdamdaki gelişmelerden yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda yapılan hukuki ve idari hazırlıklara kadar, reform gündemiyle ilgili hususları paylaşacağını belirterek, şöyle devam etti:
"Aynı şekilde bugün özellikle, kurulacak Antartika'daki Türk Üssü için çalışmalar yapmak üzere bu uzak kıtaya uğurlayacağımız bilim adamlarımızın çalışmalarından söz edecektim. Ancak yaşadığımız dönemin öncelikleri daha başka konuları milletimizle paylaşmamızı gerektiriyor. Buradan öncelikle Zeytin Dalı Operasyonu'nda, Fırat Kalkanı Harekatı'nda ve Kuzey Irak'taki sınır ötesi operasyonlarda görev alan tüm güvenlik görevlerimize başarılar diliyorum. Bu arada sanılmasın ki Kıbrıs açıklarındaki doğalgaz arama ve Ege'deki kayalıklarla ilgili fırsatçı girişimler, dikkatimizden kaçıyor."
"Çok yakında Münbiç'te atacağımız adımlarla..."
Türkiye'nin, güneyindeki gelişmelere yoğunlaşmasını fırsat bilerek, Kıbrıs'ta ve Ege'de haddini aşanları yanlış hesap yapmamaları konusunda ikaz ettiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Güney sınırlarımızda yanlış hesap yapanların senaryolarını nasıl Fırat Kalkanı'yla, Zeytin Dalı Operasyonu'yla, çok yakında Münbiç'te ve diğer bölgelerde atacağımız adımlarla bozuyorsak, onların hesabını da bozarız ve bozacağız. Stratejik ortağımız, müttefikimiz kalkıp da PYD, YPG'ye ciddi anlamda parasal desteği, yaptığı silah yardımları yetmiyormuş gibi yapma kararını alması herhalde bizim de aldığımız ve alacağımız kararları etkileyecektir ve etkilemektedir. Şunun iyi bilinmesi lazım; Türkiye bir çadır devleti değildir. Asırlara bani olan bir devlet anlayışımız vardır. Ve biz bu devlet anlayışımızı bir kenara bırakarak 'buyrun' diyemeyiz, gereği neyse bunu yaparız. Bir ölürüz, bin diriliriz, bu böyle bilinmeli. Savaş gemilerimiz, hava kuvvetlerimiz ve diğer güvenlik birimlerimiz şu anda bölgedeki gelişmeleri, gerektiğinde her türlü müdahaleyi yapma yetkisiyle yakından takip ediyorlar."
Erdoğan, Kıbrıs açıklarında faaliyet yürüten yabancı şirketlere, Rum tarafına güvenerek hadlerini ve güçlerini aşan işlere alet olmamalarını tavsiye ettiklerine işaret ederek, "Bunların efelikleri, bizim ordumuzu, gemilerimizi, uçaklarımızı görene kadardır. Bu işin, öyle gözlerden uzak kaya parçalarında gizlice fotoğraflar çektirmekle, hiçbir geçerliliği olmayan anlaşmalarla, bölgeye sondaj gemileri getirmekle olmayacağını bir kez daha hatırlatıyoruz." dedi.
"Bizim için Afrin neyse Ege'deki, Kıbrıs'taki haklarımız da odur"
Böylesine ciddiyetsiz ve çocukça adımların hiçbir netice getirmeyeceği gibi sadece faillerini küçülteceğine, seviyesiz hale getireceğine işaret eden Erdoğan, "Türkiye tarihten, anlaşmalardan ve uluslararası hukuktan gelen haklarınının sonuna kadar takipçisidir ve takipçisi olacaktır. Bizim için Afrin neyse Ege'deki, Kıbrıs'taki haklarımız da odur." diye konuştu.
'NATO eşittir Amerika Birleşik Devletleri değildir'
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin alenen bir terör kuşatmasına maruz kalması karşısında gösterdiği refleksin, olabilecek en asgari tepki olduğuna işaret etti.
Buna dahi tahammül edemeyenlerin, adeta "teröristlere teslim olunmasını isteyenlerin" bulunduğunu belirten Erdoğan, "Bu nasıl NATO üyeliğidir? Bu nasıl NATO'da beraber ortaklıktır? Eğer biz NATO'da berabersek, NATO'nun kendi yürüyen maddeleri, hükümleri neyse, Türkiye'nin buna ne kadar uyması gerekiyorsa, Amerika'nın da o kadar uyması gerekir, bunun da böyle bilinmesi lazım. Şunun da bilinmesini istiyorum; Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olarak, NATO eşittir Amerika Birleşik Devletleri değildir. NATO'da tüm ülkelerin her biri Amerika ile eşittir." diye konuştu.
"Suriye ve Irak'taki DEAŞ tiyatrosunun sonu gelmiştir"
"Suriye ve Irak'taki DEAŞ tiyatrosunun artık sonu gelmiştir." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Buradan tüm taraflardan maskelerini indirip zaten bildiğimiz gerçek yüzleriyle karşımıza çıkmalarını özellikle talep ediyoruz. Bölücü örgütün mensuplarıyla yan yana poz verip de 'Biz bunların PKK olduklarına dair bir işaret görmedik' diyenler, kendileri kör veya aptal değillerse art niyetlidirler. Hele hele 'Bizi vururlarsa sert karşılık veririz diyenlerin' ömürlerinde hiç Osmanlı tokadı yememiş oldukları da çok açıktır. Türkiye'yi canlarının istediği gibi girip çıktıkları, her türlü hoyratlığı yapıp hesap vermedikleri yerlerle karıştırıyorlarsa çok yakında öyle olmadığını da görecekler. Biz elbette onları kasıtlı olarak hedef almayacağız ama şimdiden ilan ediyoruz ki hemen yanı başlarında duranlardan başlayarak gördüğümüz her teröristi de imha edeceğiz, yok edeceğiz. İşte o zaman sırtlarını sıvazladıkları teröristlerin yanlarında bulunmasalar kendileri için daha iyi olduğunu anlayacaklar. Çünkü teröristlerin yanlarında ne işleri olduğunun izahını en başta kendi kamuoylarına yapmaları oldukça zor olacaktır."
"Amerikan halkına sesleniyorum"
Konuşmasında Amerikan halkına da seslenen Erdoğan, Amerika'nın bütçesinden çıkan bu paraların halkın cebinden çıkan paralar olduğuna işaret etti.
Erdoğan, "Bu konuda Amerika halkının duyarlılığını da özellikle gündeme getirmek istiyorum. Zira şu anda milli bütçeden böyle bir paranın çıkması manidardır. Herhalde bunun da üzerinde durulması gerekir diye düşünüyorum. Madem ki takke düşmüştür ve kel görünmüştür, bazı şeyleri açıkça konuşmanın zamanı da gelmiş demektir." ifadelerini kullandı.
'Bizim kimseye verecek bir karış toprağımız yoktur'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde yaşanan gelişmelerin bazı gerçekleri tüm dünyaya göstermeye yettiğini söyledi.
Türkiye'nin karşısında yer alan PKK, PYD, YPG, DEAŞ, FETÖ, DHKP/C kimliklerinin gerisindeki güçleri artık hiçbir şüpheye mahal olmayacak derecede tanıdıklarını bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu terör örgütlerinin hepsinin de parayla veya çeşitli çıkar ilişkileriyle alınıp satılan, ihtiyaç duyan herkesin tepe tepe kullandığı, işi bitince de buruşturup attığı ya da bir başkasının kucağına bıraktığı zavallı yapılar olduğunu zaten biliyorduk. Ama onlarla baş etmeden asıl sorunları çözemeyeceğimiz de ortadadır. Anlaşılan o ki bazıları önce tüm olmazları denemeden, tüm hatalara düşmeden doğruyu bulamıyor. Bu arayış döneminin maliyeti ise herkes için çok ağır oluyor. Bununla birlikte şu gerçeği de görmek zorundayız; hemen yanı başımızdaki koskoca coğrafyada, ikinci dünya savaşından sonraki en büyük paylaşım savaşı devam ediyor. Bunlar henüz ilan edilmese bile bunu biliyoruz. Büyük bir üzüntü ile ifade etmemiz gerekiyor ki birileri Türkiye'yi de bu paylaşımın bir parçası olarak görüyor. Peşinen ifade edelim; bizim kimseye verecek ne bir karış toprağımız ne de bir hiç uğruna feda edecek tek bir evladımız yoktur. Türk milleti olarak bu toprakları kanlarımızla yoğurarak vatan haline getirdik. Buradan başka bir vatanımız yok bizim. Hiç kimsenin bizi çevremizdeki kimi toplumlar gibi dünyanın dört bir yanına savurmasına izin vermeyeceğiz."
'Terör örgütü bile diyemiyor'
Terör örgütü PKK'nın her ne kadar dış desteğe sahip olsa da ülkenin içinde büyüyüp, palazlanmış başka bir ihanet şebekesi olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölücü örgütün ülkemize ve milletimize zarar vermek, alçakça kan dökmek, insanlara hayatlarını zindan etmek dışında yaptığı başka hiçbir iş yoktur. Sadece kötülük etmek, sadece insanlara zulmetmek için kurulmuş bir örgüt, 34 yıldır yakamızı bırakmıyor. Bölücü örgüt, önce Irak'ta Kandil ve çevresinde yuvalanmıştı, şimdi de Suriye'de sınırlarımızın tamamını kapatmayı hedefliyor. Bir grup siyasetçimiz ise maalesef bu örgütlere adlarıyla, sanlarıyla hak ettikleri şekilde terör örgütü bile diyemiyor."
Bu konuda bir görüntü izlettireceğini belirten Erdoğan, "Bu terör sevicilerinin söylemleri bir ekrana gelirse isabetli olur." dedi.
Ardından, salonda sinevizyon üzerinden, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekilleri Muharrem Erkek, Sezgin Tanrıkulu, Eren Erdem, Selin Sayek Böke ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun konuşmaları ve twitleri ile HDP kongresinden bazı görüntüler gösterildi.
"Zıvanadan çıkmış bir yapı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP'nin resmi hesabından, terör örgütünün saldırılarını kastederek, "Afrin'de büyük bir direniş gerçekleşiyor." diyebilecek kadar zıvanadan çıkmış bir yapı olduğuna dikkati çekti.
Erdoğan, "Anamuhalefetin başındaki 'PYD, terör örgütü değil' der; yanındakiler de 'PYD'nin terör örgütü olduğuna dair elimizde bilgi yok' diye güzelleme yapar da terör örgütünün partisi onlardan aşağı kalır mı? İşte onlar da kahraman ordumuza, kahraman Mehmetçiklerimize böyle saldırıyorlar." diye konuştu.
Kahraman Mehmetçik kendi hayatı pahasına çocuklara, kadınlara, mazlumlara zarar gelmesin diye şehit olurken, HDP yandaşlarının her fırsatta, Türkiye'yi sivillere saldırmakla suçladığını ifade eden Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Tıpkı anamuhalefetin, 'Türkiye'nin terör örgütlerine yardım ettiği' iftirasına destek olması gibi, bunlar da dünya kamuoyunu bu tür yalanlarla aldatmaya çalışıyorlar. Eğer Türkiye'nin sivillere, mazlumlara zarar vermeme hassasiyeti olmasaydı, Afrin'i tek bir şehit vermeden, taş üstünde taş, omuz üzerinde baş bırakmadan şimdiye kadar çoktan almıştık. Nitekim bu zalimliği yapan pek çok ülkenin olduğunu da biliyoruz. Ama biz zalim değiliz, asla olmadık, asla olmayacağız. 'Siviller zarar görmesin' diye, kendi hayatını riske atan ve şehit olan askerimizin asaleti karşısında duygulanmayanın, gözyaşı dökmeyenin kalbi kurumuştur, ruhu çoraklaşmıştır. Dünyada mazlumları korumak adına kendi hayatından vazgeçecek başka bir asker, başka bir Mehmetçik, başka bir kahraman yoktur. "
"Onun haddine mi?"
Mecliste gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, "Afrin, siyasete alet edilmesin" yönünde açıklamasının hatırlatılması üzerine, "Ben bunu az önce duydum ve bir Genelkurmay Başkanından, emekli de olsa, böyle bir açıklamayı duymak, bizler için büyük bir talihsizliktir. Bir defa, siyasete alet edildiğini söylemek onun haddine mi?" ifadesini kullandı.
"Gayet güzel, içeriği nedir, onu da öğreniriz"
"Sayın Bahçeli ile Milli Mutabakat Komisyonu başkanları ve sizlerin de bulunduğu bir toplantı yapılacağına ilişkin bir bilgi geldi, tarihi belli oldu mu?" sorusu üzerine Erdoğan, "Daha belli olmadı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Ay yıldız" ittifakı ismi önerisinde bulunduğunun sorulması üzerine ise "Gayet güzel, içeriği nedir, onu da öğreniriz, biliriz. Biz doğru olan her şeyin yanındayız." açıklamasını yaptı.
Kardak'ta Türk ve Yunan botlarının çarpıştığı iddiası
Kardak'ta Türk-Yunan botlarının çarpıştığı iddialarına ilişkin soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu Yunanlılar gene şaşırdı maalesef. Yunan botlarının Kardak'a bu tür geliş gidişleri oldu. Tabii biz başından itibaren Yunan tarafına, 'Bu tür şeyleri yapmayın, etmeyin. Bizi sıkıntıya da sokmayın. Bu it dalaşını artık havada da bırakalım, denizde de bırakalım' dedik. Tabii bırakılmayınca askerimiz de görevini yapıyor. Yine dün gece böyle bir şey oldu. Herhangi bir sıkıntı yaşanmadan iş bitirildi."
Kıbrıs açıklarındaki İtalyan sondaj gemisinin uzaklaştırılıp, uzaklaştırılmayacağı sorusu üzerine Erdoğan, "İtalyan gemisinin, bir defa orada ne işi var?" diye konuştu.