Yabancı dil ağırlıklı yeni müfredat
Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerin yabancı dil eğitimini farklı bir yaklaşımla ele alarak 5. sınıflarda haftalık 16 saatle 20 saat arasında yabancı dil, 6-8 saat matematik, bilim ve fen uygulamaları, 6-8 saat Türk dili uygulamaları, 4-6 saat arasında da spor, sanat uygulamaları eğitimi verileceğini kamuoyu ile paylaşılmıştı.
Bunun için de önümüzdeki yıl pilot uygulama yapılması öngörülmektedir. Pilot uygulama yapılarak durum tespiti yapılması yerinde bir uygulama olarak görülebilir. Ancak böyle bir sisteme geçilirken İngilizce öğretmeni sayısı artarken diğer branşlarda aynı oranda azalma yaşanacağı da göz önünde bulundurulmalıdır.
Günümüzde yüz binlerce öğretmen atama beklerken bir de yabancı dil hazırlık sınıfı açmak yeni mağduriyetlere kapı aralayacaktır. Bu sistem bir yandan bazı branşlara norm fazlası olma tehlikesi olarak yansırken, atama bekleyenler için de daha az kontenjan olarak yansıyacaktır. Bu konuda bakanlığın ciddi önlemler alması gerekmektedir.
Hangi branşlar etkilenecek?
Bakanlığın açıklamalarından hareketle İngilizce dersinin 16-20 saat uygulanması durumunda “sosyal bilgiler, din kültürü ve ahlak bilgisi, bilişim teknolojileri” gibi alanlarda norm fazlası durumuna düşecek öğretmenleri de hesaplamamız gerekir. Bu nedenle öğretmenlerimizin mağdur olmaması için bakanlığın ince eleyip sık dokuması, her şeyi hesap etmesi gerekmektedir.
Ortaokullarda toplam şube sayıları her bir sınıf için yaklaşık 50 bindir. Hazırlık sınıfı yapılması öngörülen 5. sınıflarda 50 bin şube olduğunu düşünürsek; her 1 saatlik azalma ülke genelinde toplam 50 bin saate denk gelecektir. 3 saatlik sosyal bilgiler dersinin kaldırılması 150 bin saate denk gelecektir. Bir öğretmenin zorunlu ders saatini 21 olarak kabul ettiğimizde yaklaşık olarak 7142 sosyal bilgiler öğretmeni norm fazlası durumuna düşecektir. 2’şer saatlik din kültürü ve ahlak bilgisi ile bilişim teknolojileri derslerinin kaldırılması durumunda ise, bu derslerin her birinden 4760’şar öğretmen norm fazlası durumuna düşecektir. Dolayısıyla bu da atama bekleyen sosyal bilgiler, din kültürü ve ahlak bilgisi, bilişim teknolojileri öğretmenlerine kontenjan açmamak anlamına gelir ki bunun sonuçları da ağır olur.
İngilizce ders saatlerini 20 saat olarak kabul ettiğimizde ve var olan 3 saati düştüğümüzde bu her bir sınıf için 17 saatlik artı İngilizce dersi demektir. Bu rakamı Türkiye genelindeki 50 bin şube ile çarptığımızda 850 bin ders saati eder. Bu rakamı da 21 saate böldüğümüzde ise 40.476 İngilizce öğretmeni ihtiyacı anlamına gelir ki bu sayı MEB’in bütün alanlarda atamayı planladığı öğretmen sayısı kadardır. Öte yandan oluşan 17 saat ders azalması ile de diğer alanlarda 40.476 norm fazlası meydana gelecek demektir.
Daha önce 6. sınıflardaki “teknoloji tasarım” dersinin kaldırması neticesinde binlerce teknoloji tasarım öğretmeni norm kadro fazlası durumuna düşerek mağdur olmuştu. Aynı şekilde 4+4+4 geçişinde de sınıf öğretmenlerine ciddi sıkıntılar yaşatılmıştı. Bakanlık o zaman da planlamanın iyi bir şekilde yapıldığını söylenmişti.
Sonuç olarak;
Yukarıda saydığımız nedenlerle bakanlığın bu konuda acele etmemesi, kaş yapayım derken göz çıkarmaması gerekir. Öğrencilerimizin gelişmiş ülke eğitim sistemlerinde olduğu gibi en az bir yabancı dili iyi derecede öğrenmesine kimse karşı değildir. Bununla ilgili dünyadaki örnekler incelenmelidir. Sorunun sadece yabancı dil ders saatlerini artırarak çözülemeyeceği; buna ilave olarak öğretmen yeterliliği, öğrenci motivasyonu, eğitim araç gereçleri, müfredat programları gibi hususların da ele alınması gerektiği bilinmelidir. Ayrıca alt yapı ve fiziki koşullar tamamlanmalıdır. Büyükşehirlerdeki kalabalık mevcutlu sınıfların makul seviyelere çekilmesi şarttır. Kalabalık bir sınıfta yabancı dil eğitimi verilemeyeceği gibi hiçbir verim de alınamayacaktır.
Aktif Eğitimciler Sendikası olarak yeni bir sistem değişikliği ile yeni mağdurların oluşmaması için Milli Eğitim Bakanlığını iyi planlama yapması konusunda uyarıyoruz.