Vekil Müdürler Asilleri Dava Ediyor

Okullara asil müdürlerin atanmasından sonra vekil müdürler dava açmaya başlamış.

Asil müdürlerin atanmasının ardından vekil müdürler 6 aydan fazla vekaleten görev yaptığı gerekçesiyle tekrar eski görevlerine atanmak üzere dava açmışlar.

Kamudanhaber sitesi olarak bir sendikanın üyeleri adına bu şekilde 134 dava açtığı haberini teyit ettirdik. Hatta bir dava da yürütmeyi durdurma kararı aldıkları bilgisine ulaşmamıza rağmen bu mahkeme kararını ne yazıkki elde edemedik.

Bu dava da İstanbul ilinde daha önce kazanılmış aşağıda ki dava dilekçesi ve mahkeme kararı emsal gösterilmiş.

İşte o mahkeme kararı ve dava dilekçesi


DAVACI : ...........



Küçükçekmece/İSTANBUL





DAVALILAR : 1- İstanbul Valiliği




2- Küçükçekmece Kaymakamlığı




İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 18.11.1996 tarih ve 730/811 sayılı yazısı ve 15.11.1996 tarihli Valilik oluru ile Küçükçekmece Öğretmen Evi Müdürü olarak görevlendirilen davacı, söz konusu görevlendirmenin iptaline ilişkin işlemin iptalini istemektedir.




İSTANBUL VALİLİĞİ


SAVUNMANIN ÖZETİ : 23.06.2008 tarih ve 66489 sayılı onay ile Küçükçekmece Öğretmen Evi'ne Erdal Sevinç'in asil Müdür olarak atandığı, anılan kuruma asaleten atama yapılması nedeniyle vekaleten bu görevi yürütmekte olan davacının görevinin kendiliğinden sona erdiği, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.




KÜÇÜKÇEKMECE KAYMAKAMLIĞI


SAVUNMANIN ÖZETİ : Konu ile ilgili bilgi ve belgeler gönderilmekle birlikte savunma verilmemiştir.









TÜRK MİLLETİ ADINA




Karar veren İstanbul 1. İdare Mahkemesi'nce önceden belirlenen ve taraflara tebliğ olunan 23.02.2009 günü yapılan açık duruşmaya davacı Hüseyin Çebi'nin, İstanbul Valiliği'ni temsilen İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet Koçibar'ın geldiği, Küçükçekmece Kaymakamlığını temsilen gelen olmadığı anlaşılmakla, taraflara usulüne uygun söz verilerek, açıklamaları dinlenip dava dosyası içerisindeki tüm bilgi ve belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü;


Dava; İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 18.11.1996 tarih ve 730/811 sayılı yazısı ve 15.11.1996 tarihli Valilik oluru ile Küçükçekmece Öğretmen Evi Müdürü olarak görevlendirilen davacının, söz konusu görevlendirmesinin iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.


657 sayılı Yasa'nın 86. maddesinde; Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir. Bir görevin memurlar eliyle vekaleten yürütülmesi halinde aylıksız vekalet asıldır. Ancak, ilkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği, eczacılık,köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, köy ve kasaba imamlığına ait boş kadrolara Maliye Bakanlığının izni (mahallî idarelerde izin şartı aranmaz) ile, açıktan vekil atanabilir. Aynı kurumdan birinci fıkrada sayılan ayrılmalar dolayısıyla atanan vekil memurlara vekalet görevinin 3 aydan fazla devam eden süresi için, kurum dışından veya açıktan atananlarla kurum içinden ilkokul öğretmenliğine atanan öğretmenler ile veznedarlık görevine atananlara göreve başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı ödenir. Bu Kanuna tabi kurumlarda çalışan veteriner hekim veya hayvan sağlık memurları, veteriner hekim veya hayvan sağlık memuru bulunmayan belediyelerin veterinerlik veya hayvan sağlık memurluğu hizmetlerini ifa etmek üzere bu hizmetlerle ilgili kadrolara vekalet aylığı verilmek suretiyle atanabilirler. Yukarıda sayılan haller dışında, boş kadrolara ait görevler lüzum görüldüğü takdirde memurlara ücretsiz olarak vekaleten gördürülebilir. Bu Kanuna tabi kurumlarda, mali, nakdi ve ayni sorumluluğu bulunan saymanlık kadrolarının boşalması halinde bu kadrolara işe başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı verilmek suretiyle memurlar arasından atama yapılabilir" hükmü yer almaktadır.


Dosyanın incelenmesinden, davacının İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 18.11.1996 tarih ve 730/811 sayılı yazısı ve 15.11.1996 tarihli Valilik oluru ile Küçükçekmece Öğretmen Evi Kurucu Müdürü olarak görevlendirildiği, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihe kadar da bu görevini sürdürdüğü, Beyoğlu Öğretmen Evi Müdürü olan Erdal Sevinç'in hakkında yapılan soruşturma sonunda hazırlanan soruşturma raporu ile hakkında görev yeri değişikliğinin teklif edilmesi üzerine, Erdal Sevinç'in davacının görev yaptığı Küçükçekmece Öğretmen Evi Müdürlüğü'ne atamasının yapıldığı, 03.07.2008 tarihli yazı ile de kuruma kadrolu müdür atandığından, Yönetmelik gereği davacının görevlendirilmesinin kendiliğinden iptal olduğunun davacıya bildirilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.


Olayda, davacının Küçükçekmece Öğretmenevi Müdürlüğündeki görevlendirilmesinin 18.11.1996 - 03.07.2008 tarihlerini kapsadığı görülmekte olup, yerleşmiş yargı içtihatlarına göre geçici olarak görevlendirmeler 6 aylık süre ile sınırlı olarak, hizmet gereklerine yönelik ve kamu yararı amaçlı olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Oysa, davacının geçici görevlendirilmesinin 12 yıla yakın bir süre gerçekleşmiş olması, bu görevlendirmenin geçici olma özelliğinin çok ötesine geçtiği ve naklen atama niteliğine büründüğü anlaşılmaktadır


Bu durumda, davacının yürüttüğü öğretmen evi müdürlüğü görevinin naklen atanma niteliğinde olduğunun kabulü ile, görevinde başarılı olan ve aksi yönde bir iddiada bulunmaksızın davacının görevinden alınması yönünde tesis edilen işlemde kamu yararına ve hukuka uygunluk bulunmamıştır.


Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıyla verilmesine, posta avansından artan kısmın istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde Danıştay nezdinde temyiz edilebileceği hususunun taraflara duyurulmasına, 24.02.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




DAVA DİLEKÇESİ


....İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI' NA,
..............
DAVACI : .................( T.C. Kimlik No:)
İ.ö.Okulu


DAVACI VEKİLİ :


DAVALILAR : ............ VALİLİĞİ
Merkez / ..........


DAVA KONUSU : Müvekkilimin, ......... tarihinden bu yana görevlendirme ile sürdürdüğü müdürlük görevini, yeni müdür atama ile sona erdiren ........ İl Milli Eğitim Müdürlüğü' nün .......... tarih ve ......... sayılı işleminin iptali ile müvekkilimin eski görevine iadesi istemi.


TEBLİĞ TARİHİ : 01/02/2010

OLAYLAR :
Müvekkilim İ.ö.Okulu' nda .......... tarihinden bu yana kurucu müdür olarak başladığı görevine devam etmektedir. Bu süre zarfında görevi kesintisiz olarak devam etmiştir. Dava konusu işlem ile müvekkilimin yerine başka bir müdür atanmış ve müvekkilin görevi bu atama ile sona ermiştir. Oysa müvekkilin işe başlayışı her ne kadar görevlendirme ile olmuşsa da bu görevlendirmenin uzatılması ve defalarca tekrarlanması yapılan işlemin geçici görevlendirme değil naklen atama olduğunun kabulünü zorunlu kılmıştır. Bu konu ile ilgili, İstanbul 2. idare mahkemesi, 2004/..... E. 2005/...... sayılı kararında "Yerleşmiş yargı kararlarına göre; geçici olarak görevlendirmelerin 6 aylık süreyle sınırlı olması, hizmet gereklerine yönelik ve kamu yararı amaçlı olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Davalı idarenin davacıyı 5 yıllık süre boyunca görevlendirmiş olması bu işlemin dolaylı olarak naklen atanma niteliğinde olduğunu kabul ettiği anlamını taşır." demektedir. Bahse konu karar temyizen incelenmiş ve Danıştay 12. daire nin 2006/...... E. 2008/....... sayılı kararı ile onanmıştır(kararlar ekte mevcuttur). Danıştay tarafından onanmış olan söz konusu kararında da açık olarak belirttiği üzere görevlendirmelerin amacı geçici olarak işleyişin yürütülmesini sağlamaktır. Bundan dolayı görevlendirme süresi 6 ay ile sınırlı tutulmuş ve mümkün olan ilk anda naklen atamanın yapılması gerekliliği ortaya konulmuştur. Yine İstanbul 1. İdare Mahkemesince verilen 2008/........ E. 2009/........ sayılı kararda konu ilgili " yerleşmiş yargı içtihatlarına göre geçici olarak görevlendirmeler 6 aylık süre ile sınırlı olarak, hizmet gereklerine yönelik ve kamu yararı amaçlı olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Oysa, davacının geçici görevlendirilmesi 12 yıla yakın bir süre gerçekleşmiş olması, bu görevlendirmenin geçici olma özelliğinin çoktan ötesine geçtiği ve naklen atama niteliğine büründüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının yürüttüğü öğretmen evi müdürlüğü görevinin naklen atama niteliğinde olduğunun kabulü ile, görevinde başarılı olan ve aksi yönde bir iddiada bulunmak ..... davacının görevinden alınması yönünde tesis edilen işlemde kamu yararına ve hukuka uygunluk bulunmamıştır. " şeklinde hüküm kurulmuştur.
Müvekkil geçici görevlendirmesi süresince ekli bulunan belgelerden de anlaşılacağı üzere çeşitli ödüller aldığı gibi herhangi bir idari ceza veya yaptırıma maruz kalmamıştır. Bu süre zarfında kamuya en yüksek derecede hizmet verdiği için takdir görmüş ve bu açıdan kamu menfaatine uygun olarak görevini dava konusu işleme kadar layıkıyla yerine getirmiştir.
İdarenin her türlü işleminde olduğu gibi atama işlemlerinde de kamu menfaati ön planda tutulmalıdır. Söz konusu işlem ile atanan müdürler bir sınava tabi tutulmuş ve bu sınavda belirli bir dereceyi geçmeleri şartıyla başarılı sayılacakları kabul edilmiştir. Bu ölçmenin amacı hiç şüphe yok ki yeterliliklerini değerlendirmek ve kamu menfaatine uygun olarak atanacakları yerlerde hizmet verebilirliliklerini saptamaktır. Bununla birlikte müvekkil söz konusu görevi uzun zamandan beri sorunsuz ve başarılı bir şekilde ifa etmektedir. Esas olan kamuya en iyi derecede hizmet verecek olan kişilerin atama sureti ile görevlendirilmesidir. Sınav sonucu yapılan kısıtlı bir değerlendirmeye nazaran uzun süre görev yapmış bir kişinin yaptığı görev ve aldığı başarılara bakarak değerlendirme yapılmasının daha sağlıklı olacağı ortadadır. Müvekkilin, bu süre zarfında herhangi bir sorun yaşamamış ve yaşatmamış olması ve bunun ötesinde başarılar sağlayıp ödüller alması (2 teşekkür, 1 takdir ve 1 aylıkla ödüllendirme) kamu menfaati doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüğünü ortaya koymaktadır. Bu durumun başka bir ölçütü olan sicil notu ve teftiş sonuçları da hep çok iyi dereceden verilmiştir. İdare, müvekkilin görevini 6 ayın sonunda bitirmeyip üst üste uzatarak yazıldığı şekilde görevini başarılı biçimde yürüttüğünü ayrıca tescillemiştir. Dolayısı ile bu görevlendirme sonunda müvekkilimden ziyade kamu, menfaat sağlamaktadır. Bu menfaatin dava konusu işlem ile ortadan kaldırılması ve müvekkilimin görevden alınması uygun değildir.
Yerleşmiş yargı kararlarından da anlaşılacağı üzere bu sınav yapılmadan ve hatta sınava dayanak olan yönetmelik yürürlüğe girmeden çok önce müvekkil zaten bulunduğu göreve naklen atanmış sayılmalıdır. çünkü görevinde olmasını sağlayan görevlendirme geçici olma vasfını yitirmiş ve naklen atama olarak kabulü zorunlu hale gelmiştir.
Asaleten görevini yürütmekte olan diğer kurum müdürlerinin yerine başkalarının sınav veya başka bir yöntem ile atanmaları mümkün değildir. Aksi halde sınav öncesi asaleten görevini yürüten kurum müdürlerinin de sınava dâhil edilmesi gerekirdi. Müvekkilin de yukarıda anılan kararlar doğrultusunda çok daha önceden naklen atamasının yapıldığı ve görevinde asaleten bulunduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Dolayısı ile asaleten görevde bulunan müdürler gibi değerlendirilip görevine devam etmesi sağlanmalıyken müvekkilin kadrosu boş kadro olarak değerlendirilmiş ve sınavda başarılı olan kişilerin bu kadroyu tercih edebilmesinin önü açılmıştır. Bu şekilde sınavda başarılı olanlar tercihlerini yapmış ve müvekkilimin yerine başka biri atanmıştır. Bu atama ile müvekkilimin geçici görevlendirmesi sona ermiştir.
Bu durumda hem kamu menfaati hiçe sayılmış hem de müvekkilin hakları çiğnenmiştir. Müvekkil tüm emek ve mesaisi ile kurumuna en iyi şekilde hizmet vermiş ve bunu da başarıları ile kanıtlamıştır. Yine idare tarafından da görevi üst üste uzatılarak kendisine görevde kalacağına dair üstü kapalı bir güvence verilmiştir. Müvekkile verilen bu güvencenin daha sonra hiçe sayılması ve sebep yokken yerine başkasını atamak sureti ile görevine son verilmesi hukuka uygun değildir.
Tüm bu anlatılan sebeplerden ötürü dava yoluyla hukuka ve kamu menfaatine aykırı işlemin iptalini istemek zorunluluğu doğmuştur.


HUKUKİ SEBEPLER : Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelik,15.09.2009 tarih ve 2323-77433 sayılı 2009/73 No' lu Genelge ve ilgili sair mevzuat


SUBUT DELİLLER : İdarenin ........ tarih ve valilik olurlu ....... sayılı yazısı ve sair hukuki deliller


SONUç ve TALEP : Yukarıda saydığımız ve resen nazara alınacak nedenlerle, davanın kabulü ile hukuka aykırı olarak valilik olurlu ........tarihli ve ...... sayılı işlemin iptali ile müvekkilimin eski görev yerine iadesine ve mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davalı idareye yükletilmesine, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı kalması kaydıyla karar verilmesini vekil olarak saygılarımla arz ve talep ederim.08.02.2010




Davacı Vekili
Av.
EK:
1.) Onanmış vekâletname örneği,
2.) İdarenin tarih ve .......sayılı yazısı
3.) Hizmet belgesi çıktısı

kamudan.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri