Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, artan koronavirüs vakaları sonrası yeni tedbirler alınmasını istedi. Kurul tarafından hazırlanan ek genelge, İçişleri Bakanlığı tarafından 81 il valiliğine gönderildi. Buna göre; toplu taşımada ayakta yolcu alınmaması, maskesiz dışarı adım atılmaması gibi yasaklar uygulamaya kondu. Dün, birçok şehirde İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisleri "Raylı sistem araçlarında (metro, tramvay) koltukların tamamı ve ayakta yolcu kapasitesinin yüzde 50'sine kadar yolcu alınabilecek. Diğer vasıtalarda ayakta yolcu kapasitesinin 3'te 1'i kadar izin var" kararı aldı. Valilerle video konferans aracılığıyla görüşen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, denetimlerle ilgili taviz verilmemesi talimatı verdi.
HERKESİN BİR BAHANESİ VAR
Ancak yeni tedbirler günlük hayatın şartlarıyla pek uyuşmayınca kargaşa çıktı. İstanbul başta olmak üzere kalabalık illerde yaşayan vatandaşlar "Servisimiz yok. İşe gitmek zorundayız. Başka çaremiz yok" diyor. Şoförler "Almazsak kavga çıkıyor. Onlar da haklı biz de..." diye kendini savunuyor. Pik saatlerde tam kapasite çalışılacağını duyuran İETT yetkilileri gazetemize şu açıklamayı yaptı: Filodaki yedek araçların sayısını artıracağız. Bir hatta eğer belirlenen sınıra ulaşılırsa şoför filoya haber gönderecek, duraklara boş otobüsler sevk edilecek. Metrobüs hattında da toplam 530-550 araçla hizmet veriyoruz. Sabah ve akşam pik saatlerde 17 saniyede bir sefer düzenliyoruz. Hattın yapısı itibarıyla sisteme daha fazla araç sokmak mümkün değil. Valiliğimiz kademeli mesai uygulamasını devreye sokarsa süreç daha sağlıklı yürüyebilir.
İBB Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan, tam aksi yönde görüş belirterek "İBB'nin 6 bin civarı otobüsü var. Bu yasağı uygulayabilmemiz için bir 6 bin otobüs daha lazım. Bu yasakları sadece vapurlarda uygulayabiliriz" ifadelerini kullandı.
YA HALK OTOBÜSLERİ...
İstanbul Özel Halk Otobüsü Sahipleri Esnaf Odası Başkanı Göksel Ovacık ise, şöyle konuştu: İstanbul'da birbirinden farklı 814 otobüs hattında 5 bin 697 araçla günlük 3 milyon 785 bin kişi yolculuk ediyor. Bizim gider kalemimiz aynı ama gelir yarı yarıya azaldı. Türkiye genelinde 22.000 halk otobüsümüz, 28.000 ortağımız var. Her yerde aynı problem yaşanıyor. Zam istemiyoruz, vatandaşın durumu belli. Destekler sürekli hale gelsin. 24 kalemde ücretsiz yolcu taşıyoruz. Bunlara sınırlama getirilmeli. Bize gideri 7.000 lira, ödenen ise 1.330 lira. 2021'den itibaren ücretsiz taşıma yapmayacağız. Ciddi sıkıntılar var.
"AYAKTA YOLCU OLMAZSA BATARIZ"
Ayakta yolcu alınmaması yasağı en çok dolmuşçuları etkiledi. Minibüs temsilcileri "Herkes toplum sağlığı açısından üzerine düşen görevi yapmalı ama salgın sürecinde yolcu potansiyelimiz yüzde 70 düştü. 5 liralık gelir 1 liraya düştü. Araçlarımıza yakıt alamayacak duruma geldik. Biz ayakta yolcu taşıyamazsak iş yapamayız. En azından belirli saatlerde bu uygulama yapılabilirdi. Kredilerin, SSK ve vergi borçlarının ertelenmesini istiyoruz" isteklerinde bulundu. Telefonlara çıkmayan İstanbul Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Kazım Bilge daha önce yaptığı açıklamada "İstanbul'da şu anda minibüslerin yüzde 50'si bile çalışmıyor. Yoğunluk olan durakları komple gezeceğiz. 2 ihtar yapılacak 3'ncü ihtarda disiplin kuruluna sevk edeceğiz" demişti.
MESAİ SAATLERİ KADEMELİ OLARAK DÜZENLENMELİ
Toplu ulaşımda ayakta yolcu yasağı sonrası gözler İstanbul'a çevrilirken uygulamaya yönelik öneriler geldi. İstanbul Toplu Ulaşım Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı "Mesai saatlerini kademelendirmemiz lazım. Cumhurbaşkanı da bunu ifade etti ama bu konu öne çıkmıyor maalesef. Özel sektörün, devlet kurumlarının, herkesin elini taşın altına koyup kademelendirmeyi yapmalı. Uygulamayı işletmek durumundayız. Bazı işler hala evden yapılabilir. Bunu devam ettirmeliyiz. Okullar-üniversiteler bir müddet daha uzaktan eğitimle devam etmeli. Atıl duran turizm otobüsleri ve servis araçlarından da yararlanılması gerekir. Pazartesi günü 4 milyon 226 bin 038 yolculuk yapılmış. Halbuki İstanbul'un normal süreçteki yolculuğu 7,5 milyon. Muhakkak talebi azaltmalıyız. Toplu ulaşımın daha fazla sefer yapması için bu araçların trafikte daha hızlı gitmesini sağlamalıyız. Bazı yerlere metrobüs gibi çizgi çekerek, EDS (Elektronik Denetim Sistemi) kontrolüyle toplu ulaşım yolları yapıp sefer sıklıklarını artırmalıyız.
Osman Çobanoğlu - Türkiye