Aldıkları müjde sayısı alacakları zam oranını aşan ölçüde ihmal edilen akademik personel, bu defa da ayrımcılık şokunu yaşıyor. Bakanlar Kurulu tarafından imzaya açılan ve meclise sevk edilen torba düzenleme içindeki Yükseköğretim Personel Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısında, "Yükseköğretim tazminatı" bölümünde uzmanlara yer verilmemiş olmasını, olası bir unutkanlık hatta “beceriksizlik” olarak yorumlamak istiyoruz. Özetle; Profesör, Doçent, Yardımcı Doçent, Araştırma Görevlisi ve Öğretim Görevlisi olarak çalışanların brüt aylıkları üzerinden yüksek öğretim tazminatlarına çeşitli oranlarda iyileştirme getiren düzenlemede UZMAN olarak çalışan akademik personelin adı yoktur.
Üniversitelerimizde birlikte çalıştığımız, her iş yükünü birlikte omuzladığımız uzman kadrosundaki arkadaşlarımızın da ilgili tasarıya eklenmesi için TBMM ye çağrı yapan Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Cansel Güven; 2547 Sayılı Kanuna göre tıpkı diğerleri gibi AKADEMİK PERSONEL olduğunu belirterek uzmanların planlanan iyileştirmenin dışında bırakılmasını “kabul edilemez” olarak niteledi.
“Bu ülkenin bilim yuvalarında birlikte çalışan bilim insanları arasında ayrımcılık yapılması akla da, hukuka da sığmaz” diyen Güven; “ bir yandan tabela üniversiteleri açar, ikinci öğretimleri devreye alırken beri yandan akademik personel, uzman bulmakta güçlük çekiyorsak nedeni BİLİM yapmanın külfetidir. İdealizmi ile karın doyurmaya çalışan bilim insanlarını ayrıştırmanın, mağdur etmenin anlamı yoktur” dedi. Gazi Üniversitesinde Öğretim Görevlisi olarak görev yapan Sayın Güven müjde diye sunulan zammın, yıllardır çalınmış olan bir hak olduğunu ve hatta eksik olduğunun altını çizerek, her alanda uzmanlaşılması gereken bir dönemde uzmanları yoksulluk sınırı altında yaşama mahkum etmenin aymazlık olacağını belirtti.
Henüz imza aşamasında ve hala mecliste olan taslağın uzmanları da kapsayacak şekilde revize edilmesi dileğimizle kamuoyuna duyuruyoruz.
Anadolu Eğitim Sendikası Basın Sekreterliği