Yıldız Teknik Üniversitesinden sosyolog Prof. Dr. Bedri Gencer, Allah korkusu ve utanma duygusu veren bir eğitimin olmamasının şiddeti artırdığını söyledi.
SOSYAL ŞİDDET TAPINMAYA DÖNÜŞÜYOR
İnsanların aile içinde bile birbirine yabancılaştığının altını çizen Gencer, şunları söyledi: Aile ve mahalle kavramı kalmadı. Yaşanan sosyal cinnet ve şiddeti üreten asıl problemin iki çelişkiden kaynaklandığını düşünüyorum. Birinci durum; cemaatin kaybı. Yani 'biz' duygusunun kaybı. Bu durum, aile içinde başlıyor. Ailede toplu faaliyetlerin yani; beraber yemek yeme, ibadet etme, toplu sohbet etme gibi cemaat duygusu ve 'biz' duygusu kayboldu. Toplumun birbirine yabancılaşması ile cemaat ve ünsiyet (insanların birbirleriyle uyum içerisinde yaşaması) kalmadı. Empati ve sempati ortadan kayboldu. İkinci çelişki ise mahremiyetin kaybı oldu. Yani her şeyin teşhir edilmesi. Sosyal medyada teşhir ile birlikte ünsiyet ve mahremiyet kaybı şiddeti ortaya çıkarıyor. Ünsiyet ve mahremiyetin kaybı, Allah korkusu ve utanma duygusu veren bir eğitimin olmaması, kutsal sayılan bir şeyin kalmaması sonucunda yeni nesiller için şiddet, bir olgu olarak orta çıkıyor. Sosyal şiddet, sonradan adeta tapınmaya dönüşüyor. Satanizm de bunun tapınmaya dönüşmesi.
DİJİTAL MEDYA OKURYAZARLIĞI DERSİ
Üsküdar Üniversitesinden Prof. Dr. Barış Erdoğan, suçluların Discord, Telegram, Instagram ve YouTube gibi platformda örgütlenerek propaganda yaptıklarına dikkat çekti. Erdoğan "Ancak asıl problem, özellikle ergenleri ve gençleri bu platformlara yönlendiren, bu suçları işlemeye iten toplumsal sebepleri ortadan kaldırmaktır. Öncelikli olarak okullarda dijital medya okuryazarlığı gibi dersler verilmeli. Gençlere toplum içinde onurlu bir şekilde yaşayabilecekleri maddi ve manevi imkanlar sunulmalı" dedi.
RUH SAĞLIĞI KANUNU ÇIKARILMALI
Sosyal psikolog Prof. Dr. Cem Şafak Çukur da bu konuda 'Ruh Sağlığı Yasası' çıkarılması gerektiğini söyledi. Çukur "Şiddete karşı, Aile ve Sosyal Hizmetler, Sağlık, Gençlik ve Spor, Adalet Bakanlığı ile valilikler aktif çalışma yürütüyor fakat hiçbiri bütüncül bir yaklaşıma dönüşmüyor. Ruh Sağlığı Yasası çıkarsa etrafında bir sistem oluşturulabilir. Aile, çocuk ile arasındaki bağı ve köprüyü sürekli açık tutması gerekiyor. Bazı rahatsızlık gruplarında ilaç verildiğinde bunların takibi yapılmalı. Sağlık sistemine, sosyal hekimlik veya ruh sağlığı hekimliği birimlerinin eklenmesi gerekiyor" diye konuştu.
ZENGİNLEŞTİK, AHLAK FAKİRİ OLDUK
Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları kaydetti:
Discord yayınlarındaki kişiler birbirlerine uyuşturucu madde tavsiye ediyor. Bu platformlarda gençlerin kendilerine zarar vermesi isteniyor. Günlük görevler verildiği gibi şiddet öğretiliyor. Cinsel içerikler de var. Gençler ve ergenler kimlik karmaşası yaşıyor. Türkiye'de daha şiddetli yaşanıyor. Ekonomik olarak zenginleştik ama iyi ahlakın fakiri olduk. Yeni kuşak gençlerin masumiyet algıları yüksek. Ciddi bir aile yapımız var ve biz bazı durumların düzelmesi için gecikmiş değiliz.
DAHA KATI YAPTIRIMLAR OLMALI
Siber Güvenlik Programı Başkanı İbrahim Gündüzgil, platformlardaki özgürlük ve anonimliğin kötü niyetli kişilerin ilgisini çektiğini vurguladı. Gündüzgil, şunları kaydetti: Düzenleyici kurumlar, bu platformların yöneticileri ile daha sıkı bir iş birliği içinde olmalı. Platformların kullanıcı verilerini daha şeffaf bir şekilde paylaşması ve suç unsuru taşıyan içerikleri derhal yetkililere bildirmesi gerekiyor. Suçların sınır ötesi niteliği göz önünde bulundurulduğunda, ülkeler arasında veri paylaşımı ve ortak operasyonların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Daha katı yaptırımlar uygulanmalı.
SAMET EKER