Bilindiği üzere aynı işi yapan öğretmenler arasında ayda 120 TL, yılda 1440 TL bundan sonra bu sınavın yapılmaması halinde ise mesleğinin ilk on yılında Uzman Öğretmen olmuş birisinin geri kalan 20 yıllık meslek hayatında 28800 TL, yani bir sıfır araba fiyatı kadar eşitsizliğe neden olan Uzman Öğretmenlik sınavı, en son 2006 yılında yapılmış ve daha sonra da Anayasa Mahkemesi kararının bile gereği yerine getirilmeyerek dondurulmuştur. Öğretmen camiasının bu eşitsizliğin ve mağduriyetin giderilmesi için heyecanla beklediği bu çok önemli konuyla ilgili bildik ama en azından belgeye dayalı, deyim yerindeyse “Topu taca atma” niyeti taşıyan bir haber sitemize ulaşmıştır.
Bu haber aynı zamanda öğretmen camiasının bu yöndeki çabalarının aslında karşılık bulduğunu ve bundan sonrası için de benzer çabalarla bu sınavın yapılacağına dair bir umut ışığı vermesi açısından oldukça önemlidir. Nitekim bu belgeli yazı bazı duyarlı öğretmenler tarafından Uzman Öğretmenlik sınavının yapılması yönünde verilmiş olan dilekçelere cevaben, Valiliğe daha doğrusu İl Milli Eğitim Müdürlüğüne hitaben, Kariyer Basamaklarından sorumlu birimin başında bulunan Grup Başkan Vekili tarafından Bakan adına imzalanarak verilmiş resmi bir yazıdır.
Bu yazıda özetle ve altını çizerek “ 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. Maddesindeki bu konuyla ilgili bazı düzenlemeler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için yeni bir yasal düzenleme yapılmadan uzman öğretmenlik için sınav yapılması mümkün değildir” şeklinde cevap verildiği görülmektedir.
Görüldüğü üzere önceki yazıların kes, kopyala, yapıştır şeklinde aynen tekrarından ve de “Malumun ilamından” ibaret olan bu resmi cevap yazısı yukarıda da ifade ettiğim gibi ne yazık ki sorunu çözme niyetinden uzak, adeta bu kördüğüm olmuş konudan kaçarcasına “Topu taca atma” niyeti taşıyan, göstermelik bir yazıdır. Zira Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu bir yıllık sürede kararın gereğini yerine getirmeyip yasal düzenleme yapmayan ve dolayısıyla da aslında suç işleyen aynı irade, binlerce öğretmen arasında ciddi manadaki bir eşitsizliği altı yıldır görmezden gelip mağduriyet yaratan aynı irade, aslında varlık sebebi çözüm üretmek olduğu halde yasal düzenleme yetkisi ve gücü dâhil her türlü çözüm yetkisini ve görevini elinde bulunduran aynı irade ve nihayet sanki bu sorunu başkaları çözecekmiş gibi acziyet ve şikâyet üslubuyla topu taca atmaya çalışıp öğretmenleri oyalamaya çalışan yine aynı irade…
Dahası online ortamda öğretmenlere eğitim verilerek sonra yine online ortamda sınavlar yapılarak öğretmenlerin beş kariyer basamağına ayrılacağı yönünde açıklamalar yaparak sapla samanı birbirine karıştıran, konunun üstünü örtmeye çalışan ve adeta bu işi sulandırmaya çalışan yine aynı irade. Zira online eğitimi kimse açıp okumayacağı gibi tıpkı ADEY işlemlerinde olduğu gibi sınavın cevap anahtarı internette zaten kol gezecektir. Daha da önemlisi bu online sınav sonucunda kazanlara bu günkü Uzman Öğretmenlere verilen ayda 120 TL fark ödenecek mi asıl konu bu. Nitekim öğretmenler sınav meraklısı değil, kendini yenilemenin yanında daha ziyade ödenen para konusundaki haksızlığın ve eşitsizliğin giderilmesi için bu sınavın yapılması gerektiğini talep etmektedirler. Aksi halde bu sınavın yapılmaması için sulandırılmış online sınavlar ya da topu taca atmaya dönük serzenişler bahaneden öte bir anlam ifade etmemektedir.
Bu serzenişler eğer bir acziyetin ifadesiyse nasıl çözüleceği konusunda memurlar.biz sitesi olarak biz ve öğretmenler, yasal düzenleme taslağını da bir günde hazırlayıp göndermeye hazırdır. Ancak eğer bu sorunu samimi olarak çözme niyeti varsa öncelikle oturduğu makamın şikâyet ya da serzeniş makamı değil, sorumluluk ve çözüm makamı olduğu idrakinden hareketle olaya devlet ciddiyetiyle yaklaşmak ve çok yönlü çözüm önerilerine kulak vermek gerekmektedir.
Söz gelimi bu sorunun çözümü için şu önerileri sıralamak mümkündür.
1. Sınavın yapılmasına engel olduğu iddia edilen ve Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği “Sınava gireceklerin ne kadar süre görev yapmış olma şartının kanunla belirlenmemiş olması” ve “Uzman Öğretmenlikte % 20, Başöğretmenlikte ise % 10’luk kota uygulamasını” kökünden çözmek için stajyerliği kalkmış olan tüm öğretmenleri Uzman öğretmenlik sınavına; daha önce Uzman Öğretmen olmuş olanların tamamını da Başöğretmenlik sınavına alarak ve kota uygulamadan sınavı kazanıp diğer kriterler açısından da hak edenlerinin tamamına bu unvanları vererek bu sorun çözülebilir.
2. Alternatif olarak ise eğer yukarıdaki öneri size yeterli gelmiyorsa ve illa da 1739 sayılı Kanunda bir değişiklik yapılması gerektiğini iddia ediyorsanız, tıpkı daha önce bir gecede çıkarılmış olan Kanun Hükmünde Kararnameler gibi bir KHK çıkararak sizin istediğiniz şekilde de pekâlâ birkaç günde sorun çözülebilir.
3. Anayasa mahkemesinin iptal etmiş olduğu diğer hususlar zaten sınavdan sonraki değerlendirme aşamasını ilgilendiren Hizmetiçi Eğitim yoluyla verilen belgelerin objektif verilmediği gerekçesi ile iptali vb. konular olduğu için bunlar yönetmelikte düzeltilerek değerlendirme aşamasında dikkate alınmayarak zaten çözüme kavuşturulmuş olur.
Sonuç olarak eğer istenirse bu sorun çok kısa sürede çok farklı alternatif çözüm yöntemleriyle pekâlâ çözülebilir ve öğretmenler arasındaki bu ciddi haksızlık, eşitsizlik ve mağduriyet de giderilmiş olur. Ayrıca bu yazı da göstermiştir ki öğretmenlerin bu konuda duyarlı davranarak dilekçe vermeleri, zaten 1739 Sayılı Kanunun 43. Maddesinde “Sınav yılda bir defa olmak üzere ÖSYM’ce yapılır” şeklindeki ifade nedeniyle yürürlükte olan bir yasanın uygulanması ve sınavın yapılması için talepte bulunmaları, tıpkı yukarıdaki resmi yazı gibi, gelen cevap yazılarını yargıya taşımaları ve üyesi bulundukları sendikaları bu yönde harekete geçirmeye çalışmaları, eğer bu konuya kayıtsız kalan sendika olursa hiç düşünmeden istifa etmeleri eninde sonunda bu sınavı yaptıracak ve eşitsizliği giderecektir.
Memurlar.biz
Uzman Öğretmenlikten Haber Var
Uzman Öğretmenlikten Haber Var
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.