Bundan üç ay önce siyasi ortam çok farklıydı. Bende ve çevremdeki insanlarda siyasete karşı bariz bir soğukluk vardı. Muttali olduğumuz kimi ayak oyunları iktidar partisine karşı kafamızda birçok istifham oluşturmuştu. O raddeye gelmiştik ki o hal devam etseydi bizden zinhar mevcut iktidara oy çıkmayacaktı.
Ama ahval o hal üzere devam etmedi. Herkesin malumu, kimilerinin övgüyle kimilerinin ise yergiyle bahsettiği Taksim Gezi Parkı hadiseleri zuhur etti. Türkiye'de gelişen ve toplumun tüm kesimlerini içine alan olaylara kayıtsız kalamazdık, böyle bir lüksümüz yoktu. Tedbiratı elden bırakarak duhul ettik hadisata.
Gördük ki olaylara yön verenlerin niyetleri ve eylemleri hiç de hayra alamet değil. Yakıyorlar, kırıp döküyorlar, kişi haysiyetine, şerefine-namusuna dokunan galiz küfürler ediyorlardı.
Memleketteki bilumum komünist fraksiyonlar, illegal örgütler, toplum yapısına adapte olamamış tüm marjinal guruplar oradaydı.
Böyle bir ortamda dünya görüşümüze uygun bir vasat bulamadığımız için, seyirci kalarak "dur bakalım ne olacak" diyerek de bekle gör politikası güdülemezdi.
Kendimizce bir şeyler yazdık-çizdik. Bu süreçte tekrar etmeyi gerekli görmediğim bazı sıkıntılı durumlar da oluştu. Hala ceremesini çektiğim bu sıkıntıları unutmak iyi olacak ama bunu birilerine anlatmak ne kadar zor?
Asıl gelmek istediğim konu şu: 31 Mayıs'ta alevlenen bu süreç nasıl oldu da zihnimizi alt üst edebildi?
Politik görüşlerimiz neden ve nasıl "boş ver arkadaş bu iş din iman ve memleket meselesi" diyecek noktaya geldi?
O süreçte kimi arkadaşlarımızı korku ve endişe rüzgârları çepeçevre kuşatmıştı. Ailesini ve çocuklarını memleketine gönderip hiç olmazsa bu kaos ortamından onları kurtarmak isteyen arkadaşlarımız vardı.
Taksim ve hinterlandında adeta savaş oluyor, yüzlerce otomobil, belediye otobüsü yakılıyor, dükkânların camları indiriliyor, insanların mahremiyetlerine tecavüz ediliyordu.
Vandalizm gemi azıya almış mukaddesata hücum etmeye başlamıştı. Taksim talanına destek amacıyla tüm Türkiye'de tencere-tava orkestrası ayaktaydı.
Her şey üç beş ağacın arkasına sığınarak bir iktidarı devirmekti.
Şimdi, arkadaşlarımızla konuşurken kendiliğinden bir İcma oluşuyor.
Memleketin selameti için, insanca yaşayabilmek için son yıllarda elde ettiğimiz bazı kazanımlarımızın korunması ve yenilerini elde edebilmek için birçok yanlışına vakıf olduğumuz iktidar partisine yeniden gönül verdik.
Siz gerekçeleri artırabilirsiniz.
Acaba bütün bu Taksim Olayları, bizi şu an sahip olduğumuz politik görüşümüze itelemek için miydi?
Bazı arkadaşlarımız buna "evet" diyorlar.
Nedense ben onlar kadar emin olamıyorum, ya siz?
Üzerimizden Operasyon Mu Yapılıyor?
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.