Aile hekimliği uzmanları, sözleşmeli pratisyen aile hekimlerine özel olarak tanımlanan 'yerinde', 'kolaylaştırılmış' ve 'yarım zamanlı uzaktan uzmanlık eğitimi' modelini eleştirdi.
Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, bir tıp disiplini ve uzmanlık alanında, iki farklı standartta uzmanlık eğitimi olamayacağını bildirdi. Dernek tarafından yapılan açıklamada, aile hekimliği uygulamasında uzmanlık düzeyinde hizmet kalitesinin tehlikede olduğu dile getirildi.
Medimagazin internet sitesinden Helin Özmen'in haberine göre, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, aile hekimliği uygulamasında uzmanlık düzeyinde hizmet kalitesinin tehlikede olduğunu bildirdi.
Dernekten yapılan yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Taslağı’nın 68. maddesi ile aile hekimliği tıp disiplini ve uzmanlık alanı için bazı olumsuz düzenlemeler getirildiği kaydedildi. Açıklamada, bu düzenlemelerin özünü, mevcut aile hekimliği uzmanlık eğitimi dışında, sözleşmeli olarak aile hekimliği yapma hakkı verilmiş bulunan pratisyen hekimlere özel olarak tanımlanan “yerinde”, “kolaylaştırılmış” ve “yarım zamanlı uzaktan uzmanlık eğitimi” modelinin oluşturduğu iddia edildi.
Getirilmek istenen bu modelin bilimsel bir temele dayanmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bir tıp disiplini ve uzmanlık alanında iki farklı standartta uzmanlık eğitimi olamaz. Bu uygulama birinci basamak sağlık hizmetlerinde hedeflenen kaliteyi tehlikeye atmaktadır. Aile hekimliği uygulamasında görevlendirilen pratisyen aile hekimlerinin yasada öngörülen geçiş dönemi hizmet içi eğitimlerini tamamlamalarını sağlamaktan vazgeçen Sağlık Bakanlığı’nın belirsizliklerle dolu bu ‘alternatif uzmanlık eğitimi’ kâğıt üzerinde kalmaya mahkûmdur. Göstermelik ‘eğitimlerle’ pratisyen aile hekimi meslektaşlarımıza verilecek ‘uzman’ unvanı da isimliklerde kalmaktan öteye geçemeyecektir. Sağlık Bakanlığı’nı bu haksız, adaletsiz ve aile hekimliği uzmanlığının saygınlığını azaltıcı girişimden vazgeçmeye çağırıyoruz.”
GEÇİŞ DÖNEMİ HÂLÂ BİTMEDİ
Açıklamada, Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimliği uzmanlarına ve kamuoyuna verdiği sözü tutmadığı ileri sürüldü. Sekiz yıl geçmiş olmasına karşın “geçiş döneminin” bitiş tarihinin hâlâ resmi olarak ilan edilmediği belirtilen açıklamada, diğer aile hekimleri için öngörülen geçiş dönemi iyileştirme eğitimlerinin yapılmadığı, ancak bir yıl önce yasal düzenlemesi yapılabilen saha eğitimi dışında aile hekimliği uzmanlık eğitimi geliştirilmediği ifade edildi.
Açıklamada, şimdi gelinen noktada, saha eğitimine ilişkin düzenlemelerin de “yarım zamanlı uzaktan uzmanlık eğitimi” modeli için yapıldığı yönündeki kaygıların haklılığının ortaya çıktığı dile getirildi. Aile hekimliği alanında “yerinde” ve “yarım zamanlı uzaktan uzmanlık eğitiminin uygulamaya sokulmasının yürürlükte olan tıpta uzmanlık standartlarını altüst edeceği savunuldu. Açıklamada, şunlar belirtildi:
“Gerçekten yıllardır geliştirilmesini istememize ve bunun nasıl yapılabileceğine ilişkin ayrıntılı önerilerimizi sürekli sunmamıza karşın, Bakanlık ısrarla, mevcut uzmanlık eğitimimizi geliştirmeye yönelik çaba harcamamıştır, harcamamaktadır. Hiçbir tıp disiplini ve uzmanlık alanında iki farklı uygulamayla uzmanlık eğitimi ve uzmanlık unvanı verilmesi kabul edilemez. KHK Taslağı’nda çerçevesi çizilen ‘yarım zamanlı uzaktan uzmanlık eğitimi’ dünya literatüründe yer alan ve geçerli tıpta uzmanlık eğitimlerinin gereklerinin daha geniş bir zaman diliminde yerine getirilmesi şeklinde tanımlanan ‘part-time’ eğitim değildir.
Yeni düzenleme ile tanımlanmaya çalışılan ‘alternatif yol’ belirsizliklerle doludur. Tıpta uzmanlık eğitimi esas olarak uygulamalı eğitimdir; usta-çırak ilişkisine, beceri kazandırmaya ve pratiğe dayanır. Bu yeterliklerin asgari koşulları müfredatla ve asistan karnesiyle belirlenmektedir. İlişkilerin ve uygulama bağlamının tanımlayıcı özellikte olduğu aile hekimliği uzmanlık eğitiminde uygulama ve birebir eğitim, olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Böylesi bir eğitim uzaktan öğrenme yöntemleri ile nasıl yapılabilir? Aile hekimliği uygulama eğitimi (saha eğitimi) mevcut aile hekimliği uzmanlık eğitiminin temel parçasıdır, mevcut uzmanlık eğitiminin alternatif bir modeli değil.”
UZMANLAR MAĞDUR EDİLECEK
Açıklamada, yarım zamanlı uzaktan uzmanlık eğitimi uygulamasının, tıpta uzmanlık sınavlarının anlamını boşa çıkaracağı ve aile hekimliği uzmanlarını ve asistanlarını mağdur edeceği ileri sürüldü. Aile hekimi olarak çalışmakta oldukları aile sağlığı merkezlerinden bile ayrılmadan alınacak “yerinde uzmanlık eğitimi” ile uzman unvanı verilmesinin, bu hekimlerin zorunlu devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmeden aynı yerlerinde çalıştırılmaya devam etmesine neden olacağı ve zorunlu devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getiren aile hekimliği uzmanlarına büyük haksızlık olduğu vurgulandı.
Açıklamada, yalnızca sözleşmeli aile hekimlerine özel yapılan bu düzenlemenin, Anayasa’nın 10. maddesinde belirtilen kanun önünde eşitlik ilkesine de aykırı olduğu belirtilirken, “Disiplinimizin korunması ve geleceği açısından temel bir tehdit söz konusudur. Yeni düzenleme yalnızca aile hekimliğini değil, tüm tıpta uzmanlık alanlarını tehdit etmektedir” denildi.
NTV