Geçici görevlendirmeler ile ilgili kısmi iptal yazısı, 24.08.2011 tarihinde Bakanlığımız tarafından illere yazıldı. Bu doğru bir karardı. İstanbul’da tüm geçici görevlendirmeler iptal edilince, Dernek olarak bu uygulamayı desteklediğimizi web sitemizden duyurduk. Geçici görevlendirme iptallerini talep ederken, idarenin hukuka uygun hareket etmesini istiyorduk, başkada bir amacımız olamaz. Tekrar tekrar yazıyorum. Bizim kişiler ile bir sıkıntımız yok. Olamaz da zaten! Uygulamada ki bir yanlıştan dönülmesini talep ediyoruz. Derneğimizin üyelerinin haklarını bu sayfalardan savunuyoruz. UEYDER’ in kuruluş amacından bir tanesi de bu! Mali ve özlük haklarımızda iyileştirme olsun istiyoruz. Sadece mali haklar ile ilgili sorunlarımızı burada dile getirmek istemiyoruz. Bunun bizim için hoş bir durum olmadığını da biliyoruz. Önceleri ek ders ücreti sonra ek ödeme, okul müdürleri ile maaşların karşılaştırılması, bunları yazarken doğrusu zevk almıyoruz. Bu kadrolara kurumsal kimlik kazandırmak için yola çıktık. Özlük haklarımız içerisinde ilk atama, görevde yükselme, yer değiştirme de yer alıyor. Geçici görevlendirmelerin iptalleri konusu bunlardan bir tanesini teşkil etmektedir.
Düşünün bir okulda müdür yardımcısı olarak görev yapıyorsunuz, okul müdürlüğüne başka bir okuldan öğretmen görevlendiriliyor. Böyle bir uygulama olabilir mi? Biz geçici görevlendirmelerin iptali derken, bundan bahsediyoruz. Yoksa Muş ilinin, kadrolu şube müdürü olmayan herhangi bir ilçesinde, ilçe milli eğitim müdürlüğünün okul müdürlerine verilmesinden tabi bir şey olamaz. Bunu bilmeyecek, anlamayacak kapasitede değiliz. Böyle tuhaf bir savunma ile karşılaştığım oluyor. Anlamamazlıktan gelmeyelim. Kimin ne yaptığını, herkes görüyor.
Kadrolu şube müdürü var iken okul yöneticisi, ilçe müdürü olarak görevlendirilemez. İTİRAZIMIZ BU UYGULAMAYADIR. Tüm yöneticilerin görev ve yetkileri; kanun ve yönetmelikler ile sınırlıdır. Sayın Başbakanımız bile Bakanlar Kurulu, Meclis ve Anayasanın kurallarına göre hareket ederken, birilerinin kendini kanunların, talimatların üstünde görmesi ve ona göre davranmasını anlamakta güçlük çekiyorum. Kimse şah değil, padişah değil.
Derneğimizin, Bakanlığımıza sunduğu yazıda bahsettiği bir yönetmelik var.
İl ve İlçe Millî Eğitim Şube Müdürlerinin Görevleri(Bu da milli eğitim müdürlükleri yönetmeliği)
Madde 43- İl ve İlçe Millî Eğitim Şube Müdürlerinin görevleri şunlardır.
a) Millî eğitim müdürünün yapacağı iş bölümüne göre kendilerine verilen şubenin veya şubelerin görevlerini müdür ve müdür yardımcısına karşı sorumlu olarak yürütmek,
b) Millî eğitim müdürünün görevlendirmesi halinde daire adına toplantılara katılmak, meslekî toplantılara başkanlık etmek,
c) İlçe millî eğitim müdürünün verdiği yetki içinde yazışmaları ve belgeleri müdür adına imzalamak,
d) İlçe millî eğitim müdürünün herhangi bir sebeple geçici olarak görevden ayrılması halinde ilçe millî eğitim müdürlüğüne vekâlet etmek,
e) Amirleri tarafından verilen diğer görevleri yapmak,
Usulsüz şekilde yapılan bu görevlendirmeler devam eder ise ne olur? Şimdiye kadar devam etti de ne oldu? Biz şube müdürleri, gölgemizden korkar isek sırtımıza binen çok olur. Hiç kimse de yazdıklarıma kızmasın, alınmasın! Haksızlık karşısında susar ve siner isek, bulunduğumuz kadrolar ile ilgili şikâyet etmeye hakkımız da olamaz. Böyle bir durumda şikâyetçi de değilsek o zaman daha vahim bir durum var! Şube müdürü eğer ilçe milli eğitim müdürlüğüne vekâlet etmekten imtina ediyor ise kimse kusura bakmasın ama şube müdürlüğünü bıraksın!
Biz adaleti savunuyoruz. Ülkemizin her biriminde kanun ve yönetmeliklere uyulsun istiyoruz. Adaletsizliğin hüküm sürdüğü yerde anarşi olur, düzen olmaz. İnsanları korkutup sindirileceği dönem bitmiştir. Ülkemizde geçmiş yıllarda konuşulmayan şeyler artık konuşuluyor. Örgütlenme ve demokrasi konusunda büyük ilerlemeler kaydediyoruz. Haksızlık karşısında susmayalım, arkadaşlar! Ya da susmayanları destekleyelim.
Davut ÇALIŞKAN
UEYDER Başk.Yardımcısı