Geçmişte Dünya Sağlık Örgütü'nde (DSÖ) üst düzey yöneticilik yapan, Turgut Özal döneminde Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevinde bulunan Dr. Serdar Savaş, Halk TV’de Gürkan Hacır’ın sunduğu ‘Şimdiki Zaman Siyaset’ programında normalleşme süreci ve ünlü tıp dergisi The Lancet'in corona virüsü tedavisinde kullanılan hidroksiklorokin ilacının ölüme sebep olduğu iddiasıyla yayımlanan makaleyi geri çekmesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“SALGIN DÖNEMİNDE EN ÇOK ZEDELENEN DUYGU GÜVEN DUYGUSUDUR”
Normalleşme süreci devam ederken, hafta sonu İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan sokağa çıkma yasağının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kaldırılmasına tepki gösteren Savaş, şöyle konuştu:
* Böyle bir salgında insanların en çok zedelenen duygusu, güven duygusudur. Çünkü görmediği, bilmediği bir düşman ona saldırıyor.
* Bu sebeple insan korunmak ister. Koruma sağlayacak bu adres de devlettir.
* Devletin bu korumayı sağlarken, ‘Benim devletim ne yaptığını biliyor, benim devletim bu işi biliyor. Benim devletim beni koruyor’ diyebilmesi lazım.
“KIRAATHANE MANTIĞIYLA DEVLET YÖNETİLMEZ”
Devletin koordinasyon içinde olması gerektiğini vurgulayan Dr. Serdar Savaş, şöyle devam etti:
* Devlet kendi içinde iletişim sahibi değilse ve devlet bu işi nasıl yöneteceğini bilmiyorsa önce, ‘sokağa çıkma yasağı olacak’ sonra, ‘vazgeçtim, bir daha serbest olacak’ derse ve bunu da sayın Cumhurbaşkanının ‘gönlüm razı olmadı’ ifadelerine dayandırırsa, bu ülkenin bilimsel yöntemlerle değil, gönül rızasıyla yönetildiğini gösterir.
* Onun için ben Türkiye Cumhuriyeti'nin bilim ve akılla devlet gibi yönetilmesi gerektiğini, gönül kıraathanesi gibi yönetilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu işler bilimle olur. Kıraathane mantığıyla devlet yönetilmez.
“VAKA SAYISI 3 KAT FAZLA”
Serdar Savaş, ülkemizdeki corona virüsü vaka sayılarıyla ilgili olarak da önemli bir iddiada bulundu.
Vaka sayısıyla ilgili olarak, “Şu anda sizin duyduğunuz rakamların en az 3 katı daha var” diyen Savaş, “Vaka sayısı artıyor. Bu beklenen bir şey. Ben bunun böyle olacağını 3 buçuk hafta önce söyledim. Bunun bir kuralı var. Hastalığın nasıl bulaştığını biliyoruz” ifadesini kullandı.
“NORMALLEŞME SÜRECİNE HAZIRLIKSIZ GEÇTİK”
Daha önce de, “Türkiye'de 400 bin kişi bu virüsü taşıyor. Bayrama kadar biz bunu kontrole almazsak, bayramdan sonra da normalleşme süreci başladığında bu yayılacak” dediğini aktaran Savaş, “ Normalleşme sürecinde erken mi geçtik” sorusuna, “Hayır normalleşme sürecine erken geçmedik. Normalleşme sürecine hazırlıksız geçtik” dedi.
ÜNLÜ TIP DERGİSİ O MAKALEYİ GERİ ÇEKTİ
Ünlü tıp dergisi The Lancet'in corona tedavisinde kullanılan hidroksiklorokin ilacının ölüme sebep olduğu makaleyi özür dileyerek geri çekmesiyle ilgili konuşan Savaş, daha önce “Makale geçerli bilimsel kriterlere sahip değil. İlaç firmaları hidroksiklorokine kumpas kuruyor. Bir dolarlık bu ilaç yerine binlerce dolarlık ilaç pazarlanmak isteniyor. Ülkemiz ve dünya oyuna gelmemeli” uyarısında bulunduğunu hatırlatarak, makalenin geri çekilmesinden mutlu olduğunu söyledi.
“KARŞI ÇIKMAKTAN KORKTULAR”
Dr. Serdar Savaş, makaledeki verilerin sayısının fazla olduğunu ifade ederek, şunları söyledi.
* Bu makale çok önemli bir dergide çıktı; 96 bin örneklem 675 merkez dendi.
* Bunların hepsi, eğer o makalenin özünü anlayarak okumazsanız, ‘Vay Lancet'te yayımlandı, ben buna nasıl karşı çıkarım’ diye kendinizi korkutursunuz.
* Buna dünyada ilk ve tek olarak ben karşı çıktım.
“KOMPLEKSİM YOK”
Savaş, makaleye yönelik çıkışının ardından özellikle sosyal medyada topa tutulduğunu ve kendisine yönelik, “Amerika şöyle yaptı. Fransa yasakladı, Dünya Sağlık Teşkilatı bunu durdurdu. Sen kimsin ki buna karşı çıkıyorsun” diye eleştiriler yapıldığını belirterek, “Ben de dedim ki; Benim Amerikalıya, Fransız'a bir kompleksim yok. Ben konumumu iyi bilirim. Bunların hepsinden de iyi biliyorum. Bu yanlıştır” cevabını verdiğini ifade etti.
“UMARIM UTANIRLAR”
The Lanset'in ve yayıncıların özür dilediğini, “Utanıyoruz” ifadesini kullandıklarını aktaran Savaş, şunları söyledi:
* Umarım bana hakaret edenler de utandıklarını ifade ederler.
* Benim yapmaya çalıştığım 1 dolarlık ilacı 10 bin liraya satma tuzağına Türkiye'yi ve dünyayı düşürmemekti. Çok şükür başarılı oldum.
* Ülkemde dünya da bu tuzağa düşmedi. DSÖ'de bu ilaç üzerindeki tüm kısıtlamaların kaldırıldığını açıkladığını duyurdu.