Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Uzaktan eğitimin yeni şeklini önümüzdeki günlerde inşallah üniversitelerle paylaşacağız, duyuracağız." dedi.
Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Bilim Kültür ve Sanat Merkezi'nde öğrencilerle bir araya gelen Özvar, öğrencilerle buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Özvar, bir öğrencinin "NFT ve blockchain gibi teknolojilerin üniversitelerde bölümleri açılacak mı?" sorusunu şöyle cevapladı:
"Son yıllarda en çok talep edilen alanlar bunlar. En çok hoca ihtiyacı duyduğumuz alanlar. Buraya nereden geliyor? Ya matematikten geliyor hocalar ya bilgisayar mühendisliğinden ya yazılım mühendisliğinden geliyorlar. Bu bölümlerde okuyan arkadaşlar 3'üncü, 4'üncü sınıflarda bir işe angaje oluyor. İyi de yapıyorlar. Dolayısıyla akademik çalışmaya, deyim yerindeyse pek gelmek istemiyorlar. Ciddi bir hoca açığı duyuyoruz şu anda. Doğrudan bu temaları da içeren bölüm ya da programlar tasarlıyoruz."
"Dijital okur yazarlık dersini üniversitelerde yaygınlaştırmak için çalışmalarınız var mı?" sorusu yöneltilen Özvar, "Üniversitelerimiz bunu, ortak dersler havuzunda değerlendirebilir. Ortak dersler havuzuna böyle bir ders konulabilir. Bütün öğrenciler bu dersten istifade edebilir." diye konuştu.
- "Adanmışlık yoksa bilim insanı olmak çok zor"
YÖK Başkanı Özvar, "Akademik kariyer yapmak isteyen öğrencilere önerileriniz nelerdir?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Akademik kariyer, büyük ölçüde akademik başarıya dayanıyor. En az bir yabancı dile ihtiyaç var. Bir de çok okumayı sevmeniz lazım. Merak... Merak çok enteresan bir şey. İnsanoğlunun fıtratına, tabiatına konulan en kıymetli değerlerden bir tanesi. Merak lazım. Bakış açıma göre akademisyen olmanın ilk şartı, insanın adanmış olması lazım. Ne çalışmak istiyorsanız, hangi alanda çalışmak istiyorsanız kendinizi o alana adamanız gerekiyor. Adanmışlık yoksa bilim insanı olmak çok zor. Ömrünüzü bir şey için feda edeceksiniz. Akademisyenliği seçecek arkadaşların önce bundan sonraki hayatını yani lisans eğitimi bittikten sonraki hayatınızı o alana, nerede çalışacaksanız, feda etmeye karar vermeniz lazım. Bu yoksa ilim insanı olmak mümkün değil. Nerede çalışma yapmak istiyorsanız o alanın en iyileriyle tanışmak, onlarla görüşmek, onlarla bir arada olmayı tercih edin."
"Çevrim içi eğitimin öğrenciler üzerinde bazı etkileri oluyor. Bunu nasıl aşabiliriz?" sorusunu Özvar, şöyle yanıtladı:
"Online derslerin kampüs hayatını ikame edemeyeceğini hepimizin bilmesi lazım. Seçimlik dersler online yürüyebilir. Çünkü orada gönüllülük var. Bir de gerçekten fiziken yürütülmesi zor olan dersler olabilir. İşte onların da mutlaka online olarak yöneltilmesi lazım. Anadolu Üniversitesine imkanları dolayısıyla gelemeyecek öğrenciler olabilir. Yolculuk problemi, salgın olabilir. O zaman bence bunu çok ciddi bir şekilde uygulamaya koyabiliriz. Online eğitim artık bizim kampüs hayatımızın bir parçasıdır. Artık bunu çıkaramayız ama bunun oranını, şeklini iyi kontrol edebilmemiz lazım. Uzaktan eğitimin yeni şeklini önümüzdeki günlerde inşallah üniversitelerle paylaşacağız, duyuracağız."
Konuşmaların ardından Özvar, öğrencilerle fotoğraf çektirdi.
Daha sonra Özvar, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak'ı ziyaret etti.