"Üniversiteler Özerk Değil"

AÜ Rektörü Prof. Dr. Taluğ, kontenjan artışı, af ve yeni kurulan üniversitelerle ilgili açıklamalar yaptı.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, Türkiye'de üniversitelerin AB özerlik kriterlerini taşımadığını belirterek, “Bir tek biz kendi öğrencimizi kendimiz alamıyoruz. Hadi, biz öğrenci alamıyoruz ama alabileceğimiz öğrenci sayısını belirlemek en azından bize bırakılsın” dedi.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, ANKA'ya üniversitelerdeki kontenjan artışı, af ve yeni kurulan üniversitelerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin genç nüfusu olan bir ülke olduğuna işaret eden Prof. Dr. Taluğ, gençlerin eğitim hakkına kavuşamaması sorununun herkesin sorunu olduğunu söyledi. Ancak bunun için bina ve hocaların yetmeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Taluğ, “Çocukları istemiyoruz, yeni kurulanlar alsın demek doğru değil. Ama gerçekten belli sınırlılıklarımız var. Sınıf açısından 'eyvah 'yandık diye bir şey yaşamadık. Ama kontenjan belirlemede üniversitelerin görüşlerinin alınması gerekiyordu. Hoş, yazı yazıyoruz da, ben okunduğunu zannetmiyorum. Bir masa etrafından konuşulup, 'niye artırılmak istenmiyor', ya da 'neden bunu kabul etmiyoruz' gibi konular masaya yatırılmalıydı” dedi. Kontenjan artışının özellikle bazı bölümlerde çok yapıldığına değinen Prof. Dr. Taluğ, bazı bölümlerin ise kontenjan artırımına hiç uygun olmadığının altını çizdi.

“ÖZERK DEĞİLİZ”

Avrupa Birliği'nde özerklik kriterleri arasında “üniversitelerin kendi öğrencisini alabilmesinin” önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Taluğ, Bir tek biz kendi öğrencimizi kendimiz alamıyoruz. Hadi, biz öğrenci alamıyoruz ama alabileceğimiz öğrenci sayısını belirlemek en azından bize bırakılsın” dedi. Çağdaş üniversitelerin kendi öğrencisini kendisinin seçtiği yöntemle aldığını belirten Prof. Dr. Taluğ, “Hem onu yapamıyoruz, hem sayıları kontrol edemiyoruz, hem de bir gün kapımız çalınıyor insanlar geliyor. Haklı bir bakış değil bence” diye konuştu.

“AF SİSTEMDE KARIŞIKLIĞA NEDEN OLACAK”

TBMM'de Genel Kurul'da onaylanan öğrenci affı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Taluğ, afla ilgili olarak hiçbir üniversite yöneticisinin olumlu bir şey söyleyemeyeceğini savundu. Ancak üniversitelerin bunu “rahatları” için istemediğine işaret eden Prof. Dr. Taluğ, “Öğrencinin tabi ki eğitim olanağı olmalı. Dünyada daha esnek eğitim modelleri var. 'Bu çocuklar da okusun' diyen bir üniversiteyiz. Daha fazla çocuk okusun diye. Ama af öyle bir şey ki; sorulmadan hiç görüş alınmadan yapıldı” dedi.

En azından üniversitelerin konu ile ilgili görüşlerinin alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Taluğ,af konusunda bazı sıkıntıların olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Taluğ, “2000 yılından sonra bu Ziraat Fakültesi'nde iki kez program değiştirdik. Şimdi üçüncüsünü de değiştirdik. Pek çok ders kapandı, yok oldu, Birleşti. Sistemler, not verme sistemi değişti. Şimdi öğrenciler gelecek bize, tamamıyla kapattığımız bir sistemde ya da derste” dedi. Afla gelen öğrenciler için sistemde karışıklığın ortaya çıkacağını belirten Prof. Dr. Taluğ, söz konusu öğrencilerin yeni sisteme uydurulması için de çalışmalar yapmak durumunda olduklarını kaydetti.

“SİYASETİN ÜNİVERSİTELERE BU KADAR MÜDAHALE ETMESİ DOĞRU DEĞİL”

Kontenjanların artışında, üniversitelere hangi alanda kaç kişilik artışın olduğunun bildirildiğini de anımsatan Prof. Dr. Taluğ, ancak af sonrasında böyle bir uygulama olamayacağını belirtti. . Affın çıkarılması sırasında görüşlerinin alınmadığını belirten Prof. Dr. Taluğ, “Tabi ki üniversitelere siyasetin bu kadar müdahale etmesi güzel bir şey değil. Bizi eleştiriyorlar, üniversiteler siyasete müdahale ediyor, siyaset yapıyor diye. Üniversiteler siyasi yaşamın çok içinde bir alan. Ben bir öğretim görevlisinin siyaset ile uğraşmasını bir yurttaşlık görevi olarak görüyorum. Ama siyasetin üniversiteye bu derece müdahalesinin doğrusu haklı bir gerekçesinin çıkartamıyorum” dedi.

“AÇIKÖĞRETİM, AFLA GELENLER İÇİN KULLANILABİLİR”

Af konusunda üniversiteler ile konuşulsaydı birçok modelin de ortaya çıkabileceğine işaret eden Prof. Dr. Cemal Taluğ, uzaktan eğitim sisteminin düşünülmesi gerektiğini kaydetti, “Mesela bu öğrencileri üniversitelere vermezsiniz. Açık öğretim olarak uzaktan eğitimle o dersi alabilir. Bu gerçekleşebilir. Biz de sınavlara gireriz görevimizi yaparız. Biz eğitim sürecinden geçmek isteyen, öğrenmek isteyen ve bunu başarabileceklerin önünün kapatılmasına izin vermeyiz. Dünya değişiyor. Eğitimde bu uzaktan eğitim modelleri çok yaygınlaşıyor. Bunları niye konuşmuyoruz” dedi.

Üniversitelere “şöyle bir af çıkardık buyurun gereğini yapın” dediklerini söyleyen Taluğ, Açıköğretimi fakültelerinin afla gelen öğrenciler için düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Taluğ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz açıköğretimi çok anlamlı kullanmıyoruz. Artık uzaktan eğitimin modelleri de var bütün dünyada. Harmanlanmış, modeller var. Açıköğretimin sağladığı olanaklarla bunları harmanlayacak bir model lazım. Değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Her öğrenci, her alanda değil ama ne ölçüde mümkünse bunu bu şekilde yapılabilir. Belli yıllar, belli alanlar dahilindekiler olabilir. Programları kapanmış olabilir, ya da açıköğretim olanağı olan bölümler olabilir. Ama af üniversitesi de kurdurmasınlar tabi.”

“YENİ ÜNİVERSİTELER DAHA CİDDİ KRİTERLER İLE KURULMALI”

Yeni üniversitelerin açılmasına da her anlamda olumsuz bakılmaması gerektiğini kaydeden Taluğ, üniversitelerin Türkiye'nin geleceği açısından önemli olduğunu, ancak kalitelinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Üniversitelerin sadece tabela ve inşaat olmadığını, sadece hocalardan da oluşmadığını belirten Taluğ, belli gelişmişliğe ulaşan üniversitelerin de yeni kurulan üniversitelerin kalitesini artırması için üzerine düşen görevleri yerine getirmesinin şart olduğunu söyledi. Yeni açılan üniversitelerin kurulması sonrasında diğer üniversitelerin sorumluluğu var gelişmesinde. Yeni kurulan üniversitelerin gelişmesi için gelişmiş üniversitelerin ortaklık anlaşmaları yapabileceğine değinen Taluğ, “O üniversitelere teknolojik olanaklar kullanılarak yardımcı olmalıyız, eksikliklerini gidermeliyiz. Kolay değildir yani. Bu önemli bir sorumluluktur. Ama kurulma aşamasının şu an hükümetin yaptığı gibi böyle olmaması gerekiyor. Daha ciddi kriterlerle kurulması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.

 

Aktif    is

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri