Cumhuriyet gazetesinden Ozan Çepni imzalı aynı hafta içerisinde MEB’le ilgili iki haber yapıldı .
İki haberde somut verilere ve belgelere dayanmadan , masa başında çala kalem sipariş haberdir .
Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili ilk haber “ Andımızla ilgili skandal talimat “ başlığı ile yapıldı . Haber içeriğinde MEB’in illere talimat göndererek Andımız konusunun öğretmenler odasında dahi konuşulmaması gerektiği ile ilgili talimat verildiği yönünde belgesiz yalan haber yayınlandı. MEB bu haberi aynı gün içerisinde basın açıklamasıyla yalanladı .
Ozan Çepni üç gün sonra yine aynı gazetede “ MEB’de ülkücü çatlağı “ başlığı ile bir yazı kaleme aldı .
Bu haberde de; Milli Görüşçü kadroların görevden alındığı yerine Ülkücülerin atandığı , bu durumunda rahatsızlık yarattığı yazıldı .
Cumhuriyet gazetesi yazarı ilk haberle Andımız konusu üzerinden ülkücülerin iktidara karşı tepki vermesi için bu yalanı ortaya attı.
İkinci haberle de milli görüşçülerin görevden alınıp ülkücü kadroların getirildiğini yazarak milli görüşçülerin iktidara tepki vermesini hedefledi .
Cumhur ittifakını oluşturan sosyal tabaka milliyetçi ve muhafazakar kesimlerdir .
Bu haberle Ak Parti ve MHP’nin tabanını ayrıştırmak ve yerel seçim öncesi fitne ateşini yakarak yerel seçim öncesinde tabanda ittifak oluşmasını engellemek olarak okunmalıdır .
Cumhurbaşkanı’nın geçtiğimiz hafta ittifakla ilgili yapmış olduğu açıklama dikkat çekmişti .
İttifaktan rahatsız olan ve bozmak isteyen kesimleri işaret ederek kendi sosyal tabanına da bir uyarı da bulunmuş ve MHP genel başkanı Devlet BAHÇELİ ile bu hafta görüşeceğini açıklamıştı .
Cumhuriyet gazetesinde peş peşe yazılan iki haberin amacını yukarıda özetlemeye çalıştık .
MEB’DE ÜLKÜCÜ KADROLAR MI GÖREVE GELİYOR ?
Bu yorumu yapan bu haberi yazan ya da böyle bir algı oluşturan kişi, kurum ya da basın organı varsa dikkatlice inceleyin , Ya Türkler ile ilgili bir sorunu vardır ya da fitne ateşi üzerinden ittifakı çatlatmak isteyenlerin borazanlığını yapmaktadır .
MEB’de üst düzey atamalarla ülkücüler göreve getiriliyormuş !
MHP’nin sosyal tabanını oluşturan sendika Türkeğitimsen dir .
Bakan Ziya SELÇUK , 81 il müdüründen bir tanesi Osmaniye de dahil olmak üzere MHP’li , Türkeğitimsen’li kadrolardan yaptı mı ?
Hayır...
MEB’de atanan genel müdürlerin hangisi MHP’li ve Türkeğitimsen’lidir ?
En son görevden alınan ve atanan genel müdüre bakalım. Görevden alınan ve Kanada’ya eğitim müşaviri yapılan Bülent ÇİFTÇİ milli görüşçüydü , yerine atanan genel müdür Yusuf BÜYÜK milli görüşçü ve Eğitimbirsen’in geçmiş dönemde yöneticiliğini yapmış kişidir.
Daire başkanı atamalarına bakalım ;
Bakan SELÇUK , kaç tane Türkeğitimsen üyesi MHP’li daire başkanı ataması yapmıştır .
Sonuç ; Sıfır
Bakan SELÇUK il müdürlerinde değişime gidiyor . En son Kahramanmaraş ve Karabük iline il müdürü ataması yapmıştır . Bu il müdürlerinin özgeçmişine göz atın , ikisi de ilahiyat kökenli ve milli görüşçüdür .
MEB’de genel müdür , daire başkanı , il müdürü , il müdür yardımcısı , ilçe müdürlerini bir kenara koyun ...
Bakanlık bir tane MHP’li, Türkeğitimsen üyesi okul müdürü ataması yaptı . Aynı gün geri almak zorunda kaldı.
İstanbul ili Sarıyer ilçesinde proje okuluna Sevcenur Özcan isimli kişi okul müdürü olarak atandı . Bu kişi daha göreve başlamadan sivil tahakküm devreye girdi . Bürokrasi korktu ve geri adım attı . MHP’li , Türkeğitimsen üyesi bu kişinin müdür ataması ertesi gün iptal edildi .
Ataması yapılan okul müdürüne anında kulp taktılar . Bu kadın iyi partili diye , atamayı bu şekilde iptal ettirdiler .
Ataması iptal edilen Sevcenur ÖZCAN isimli kadın eğitimci MHP’nin Sarıyer Belediye Başkan adayı oldu .
BÜROKRATİK OLİGARŞİNİN YERİNİ SİVİL TAHAKKÜM ALMIŞTIR .
Bu ülkede yıllarca bürokratik oligarşi var diye feryat eden sivil toplum örgütleri gücü ele geçirince , devlet ve bürokrasi üzerinde tahakküm oluşturlar .
Bürokratik oligarşiyi yıkmak istemelerinin nedeni devlete ve bürokrasiye tahakküm etmekmiş .
Bürokratik oligarşi bitti , sivil tahakküm geldi .
Bu cümlede literatüre ve tarihe notumuz olarak geçsin .
Ülkemizde yaklaşık 800 civarı proje okulu bulunuyor . Bu proje okullarının tamamına aynı sendika üyesi müdürler atanmıştır .
800 okuldan sadece bir tanesine Türkeğitimsenli ülkücü bir okul müdürünün ataması yapılmıştır .
Sivil tahakküm devreye girmiştir. Bürokrasiye geri adım attırmıştır .
Ataması yapılan ülkücü okul müdürü 24 saat görevde kalamamıştır .
MEB’de , Türkeğitimsen üyesi MHP’li birisinin okul müdürü olma şansı 800 de 1 bile değildir .
Eğer öyle olsaydı. 800 proje okulundan bir tanesinde Türkeğitimsen üyesi bir okul müdürünün atamasına tahammül edilirdi .
Cumhur İttifakı olduğu bir süreçte ülkücü ve MHP’li kadroların MEB’de okul müdürü bile yapılmadığını , sivil tahakkümün paralel devlete doğru evrildiği bir dönemden geçildiğini açık açık yazarak uyarı yapmak boynumuzun borcudur .
Sonuç olarak ; MEB’de ülkücüler kadrolaşıyor . Üst düzey atamalarla ülkücüler göreve getiriliyor diyen zevatlar çıkıp tek tek isim vererek iddiasını ortaya koyacaklardır .
Ülkücüler bu ülkede kiracı değildir .
Ülkücüler üvey evlat değildir .
Devlet BAHÇELİ’nin önce ülkem ve milletim diyerek, 15 Temmuz sürecinden bu tarafa Cumhurbaşkanımızın ve ittifakın arkasında sapa sağlam durmasına teşekkür edilecek yer de , ülkücüler kadrolaşıyor diye içerde ve dışarda iftira kampanyaları düzenleyen şer odakları ve Oslo sevdalısı açılımcılar ittifak ruhundan rahatsızdır.
Partisi için Bakanlık bile talep etmeyen Devlet BEY’in , bürokrasi için atama talep etmesini beklemek ve yorumlamak zır cahilliktir .
Devlet BEY’in bu nezaketine rağmen , önce ülkem ve milletim diyerek iktidarın ve Cumhurbaşkanımızın en zor zamanlarında yanında dimdik duran bir liderin partisinin tabanından bir tane okul müdürü atamasına tahammül edemeyen zihniyet utanmalıdır .
Birleştirme yerine sürekli ayrıştırma içinde olanlar , devlet üzerinde sivil tahakküm oluşturarak sürekli ayrıştıran ve ötekileştirenlerin gittikleri yol yol değildir .
kamudanhaber.net