Girdikleri ders başına ücret alan, dolayısıyla aylık gelirleri asgari ücretin bile altında kalan ücretli öğretmenler, hiçbir özlük hakka sahip olmadıklarına vurgu yaptı.
Sigortalarının 12-13 günden yattığını, yıllardır ücretli öğretmen olarak görev yapmalarına rağmen primlerini dolduramadıklarını, iş güvencelerinin olmadığını, mobbinge maruz kaldıklarını söyleyen ücretli öğretmenler; eğitim fakültesi mezunu ya da pedagojik formasyon niteliğinde tezsiz yüksek lisans mezunu, en az 540 prim gününü doldurmuş olanların, kadrolu öğretmen olarak atanmalarını talep ettiler.
Bu durumda yaklaşık 10 bin öğretmen olduğunu söyleyen ücretli öğretmenler, 5 ila 20 yıl arasında tecrübelerinin bulunduğunu, dolayısıyla kadrolu atamanın analarının ak sütü gibi helal olduğunu söyledi.
Genel Sekreter Haydar Urfalı da, ücretli öğretmenliğin ülkemizin kanayan bir yarası olduğunu dile getirerek, Türk Eğitim-Sen’in her daim ücretli öğretmenlik görevlendirmesiyle mücadele ettiğini ve bu uygulamayı doğru bulmadığını ifade etti. Türk Eğitim-Sen’in yaptığı araştırmaya göre geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında ülkemizde 86 bin 661 olduğunu belirten Urfalı, ne yazık ki ücretli öğretmenliğin adeta bir istihdam modeli haline getirildiğini kaydetti.
Urfalı, “Ücretli öğretmenlerin ücretleri, görev yaptığı gün üzerinden değil, girdikleri ders saati üzerinden ödeniyor. Dolayısıyla bu süre aylık 15-16 günü geçmiyor. Gönlümüz ister ki, ücretli öğretmen görevlendirmesine ihtiyaç kalmasın. Mevzuatta, ücretli öğretmenliğin yer almadığı, vekil öğretmenliğin ise zorunlu hallerde başvurulacak bir yöntem olduğu belirtiliyor. Yani askerlik, doğum, sağlık sorunları gibi nedenlerle boş kalan ders varsa ve bu dersler kadrolu öğretmenler tarafından doldurulamıyorsa, o zaman ücretli öğretmene ihtiyaç duyulur. Ancak maalesef ücretli öğretmenlik bugün bir istihdam modeli olarak görülüyor. Kadrolu olarak görev yapan öğretmene ödenen ücretle, yaklaşık 3 ücretli öğretmen çalıştırılıyor. Bu görevlendirme usulünün ortadan kaldırılması lazım.
Türk Eğitim-Sen’in talebi, en az ücretli öğretmen görevlendirmesi kadar kadrolu atama yapılmasıdır. Yıl içinde yapılan 15-20 bin atama ile bu sorun çözülemez. Zaten her yıl 15-20 bin öğretmen emekli oluyor. Dolayısıyla MEB’in yaptığı atama, sayısı sadece emekli öğretmenlerin yerini dolduruyor. Esas buna çözüm bulunması gerekir” diye konuştu.
Öte yandan ücretli öğretmenler konuyla ilgili taleplerini Genel Sekreter Haydar Urfalı’ya da sundular.