Komisyon, Türkiye ile müzakerelerin başlamasına Aralık 2004'te tüm AB ülkelerinin 'oy birliği' ile karar verdiklerini hatırlattı ve bu karar sonrası bazı AB liderlerinden gelen 'çelişkili' açıklamalara tepki gösterdi. Finlandiya'nın eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari, AB Komisyonu'nun eski üyeleri, Emma Bonino ve Hans Van den Broek, Fransa'nın eski Başbakanı Michel Rocard, gibi isimlerin yer aldığı komisyon, edinilen bilgiye göre raporunda şu ifadeleri kullandı:
'Süreç kullanılıyor'
- Müzakere kararından birkaç ay sonra Türkiye, AB liderlerinin bu oybirliği ile alınmış kararın içini boşaltmaya çalışan açıklamalarıyla ve üye ülkelerin müzakereleri bloke etmek yönündeki olumsuz tavırlarıyla karşı karşıya kaldı.
- AB-Türkiye sürecine saldırmak, halkın göç, iş bulma kaygısı, İslam korkusu ve genel anlamda AB'nin kendisi ile ilgili memnuniyetsizliği gibi konuları ifade etmek için kullanılır oldu.
- Hatta bazı politikacılar, Türkiye'nin aslen Avrupalı olmadığını, Türkiye üyelik şartlarını yerine getirse bile AB'ye girmemesi gerektiğini ve Türkiye'nin üyeliğinin Türkiye'den Avrupa'ya göç akınına sebep olacağını iddia ettiler.
Komisyon, bu açıklamaların, Türkiye'ye karşı verilmiş sözlerin tutulmamasına, ülkede milliyetçi tepkilerin körüklenmesine ve AB'nin Müslüman ülkelere karşı ayrımcı çifte standartları olduğu konusunda genel bir kanı oluşmasına sebep olduğunu belirtti.
Türkiye'ye de çağrı
Raporda ayrıca Türkiye'ye de çağrı yapıldı ve reform sürecinin canlandırması istendi. Üyelik için şart olmasa da yeni bir Anayasa'nın güçlü bir mesaj olacağını belirten Komisyon, işleyen bir kamu denetçisi (ombudsman) kurumu, dini örgütlerin tam özgürlüğe kavuşturulması, kültürel özgürlüklere saygı ve ifade özgürlüğünün genişletilmesi talebinde de bulundu.
Hürriyet