Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜSEB tarafından yürütülen Türkiye Genom Projesi'nin, başta ABD olmak üzere birkaç ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen insanlık tarihindeki en büyük gelişmelerden birisi olan büyük İnsan Genom Projesi'nin tamamlanmasının ardından ortaya çıktığını anlattı.
İnsan Genom Projesi ile insan genomunun inceliklerinin anlaşıldığını ve bunun bilim tarihinin en önemli başarılarından olduğunu kaydeden Keleştemur, bu gelişmenin sağlıkta da yeni kavramların ortaya çıkmasını sağladığının altını çizdi.
Keleştemur, insan genomunun bilinmesinin, bazı hastalıkların önlenebilmesi, ileride ortaya çıkabilecek hastalıkların önceden tespit edilebilmesi, kanser gibi ölümcül hastalıklara yönelik yeni tedavi metotlarının uygulanabilmesi bakımından son derece önemli olduğunu vurguladı.
Bu projenin ardından başlatılan Türkiye Genom Projesi'ne yönelik çalışmalarda da Türkiye'nin Avrupa'nın gerisinde olmadığına işaret eden Keleştemur, şöyle konuştu:
"Türkiye Genom Projesi'nde öncelikle Ankara'daki Aziz Sancar Araştırma Merkezi'nde bir 'Genom merkezi' oluşturacağız. Burada alt genom çalışmalarının yapılabileceği bir altyapıyı oluşturacağız. Daha sonra da projemizi başlatacağız. Bu tabi sağlık politikalarını da etkileyecek. Bu araştırmalar sayesinde bir insana 10 sene, 20 sene sonra hangi hastalıklara yakalanma riskinin ne kadar olduğunu söyleyebileceksiniz."
Türkiye genelinde 5-10 alt merkez kurulacak
Türkiye Genom Projesi'nin Aziz Sancar Araştırma Merkezi'nde altyapısının kurulmasına yönelik ilana da çıkıldığına değinen Keleştemur, çalışmanın devamında bu merkeze bağlı Türkiye'nin farklı üniversitelerinde 5-10 alt merkez daha kuracaklarını anlattı.
"İlaçlar da kendisini yenileyebilmeli"
Gen haritasının çıkarılmasının ardından en yaygın kullanım alanının kanser türleri olduğunu belirten Keleştemur, kansere yol açan genetik anormalliğe yönelik ilaç geliştirmenin bugün ABD ve bazı Batı Avrupa ülkelerinde son derece yaygın kullanımı olduğunu anlattı.
Bu ilaçların henüz çok pahalı olduğunu belirten Keleştemur, bazı ilaçların zamanla etkinliğini kaybettiğini, bazı hastalıkların da zamanla mutasyona uğrayarak genetik anormallikler kazanabildiğini söyledi. İlaçların bu yönde de kendisini yenileyebilmesini sağlamanın önemine işaret eden Keleşdemur, "Bu tabi ülkemizde şu anda mevcut değil veya primitif düzeyde mevcut." dedi.