Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve Yönetim Kurulu üyelerimiz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’yu ziyaret etti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı merkez binasında gerçekleştirilen görüşmeye Genel Başkanımız İsmail Koncuk ile birlikte Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türkiye Kamu-Sen Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Türkiye Kamu-Sen Genel Mali Sekreteri ve Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan Koyuncu, Türkiye Kamu-Sen Genel Toplu Sözleşme Sekreteri ve Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak, Türkiye Kamu-Sen Genel Basın Sekreteri ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Sedat Yılmaz, Türkiye Kamu-Sen Genel Dış İlişkiler Sekreteri ve Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk Kültür Sanat-Sen Genel Başkanı Hasan Hüseyin Yılmaz’da katıldı.
KONCUK: TOPLU SÖZLEŞME DE ALINAN KARARLARIN HAYATA GEÇİRİLEMEMESİ, TOPLU SÖZLEŞME METİNLERİNİ GÜVENSİZ HALE GETİRİYOR
Bakan Süleyman Soylu’ya yeni görevinde başarılar dileyen Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, çalışma hayatında varolan birçok sorunun acilen çözüm beklediğini dile getirdi. Koncuk, “Kamuda problemler çok yoğun, çalışma bakanlığı bu problemleri çözmek için gayret sarf ediyor. Son toplu sözleşmede alınan kararlar var. Esasında toplu sözleşmelerin sağlam metinler olması gereklidir. O dönemde bunu ifade ettik. Toplu sözleşme kararları bir çalışma takvimine bağlı olmalı ama yaklaşık 21 madde “Çalışılacak” diye ifade edilen metinler halinde düzenlendiği için önümüzde şu an bir takvim yok.
Bu alınan kararların hayata nasıl geçeceği konusunda hem kamuoyunda hem çalışanlar nezdinde ciddi tereddütler var. Bun kararlardan en önemlisi 4-C’liler meselesi. Türkiye’ye yakışmayan bir istihdam modelidir 4-C modeli. Bunun için Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır 4-C’lilerin 4-B’lilerin, vekil ebe, vekil hemşire, vekil imam.. Bunların kadroya alınmasının mücadelesini hem toplu sözleşmelerde, hem KPDK toplantılarında, hem de bu tip görüşmelerde ifade ediyoruz.
Şu anda 4-C’liler, Üniversiteli işçiler konusu toplu sözleşmede karar altına alınmış konular olmasına rağmen, bir çalışma takviminin olmaması nedeniyle bilinmezlik içinde. Bu durumlar ne yazık ki, toplu sözleşme metinlerini güvensiz metinler haline getiriyor.
Bir diğer önemli problem ise, ek göstergelerde yaşanan problemlerdir. Polislerimizin ek göstergeleri artırıldı, bu sevindirici bir gelişmedir. Polislerimiz bunu hak etmektedirler ama tüm kamu çalışanları da bunu hak ediyor.
Türkiye Kamu-Sen’in talebi tıpkı polislerimizin olduğu gibi tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 800’er puanlık artış yapılması yönündedir. Bu bugüne kadar çalışılan bir konu değil, zaman zaman bölük pörçük gündeme geliyor ama gündeme tam anlamıyla gelmiyor. Bu konu bizim sürekli gündemimizdedir, umuyoruz sizin de gündeminize bir an önce gelir ve bir çözüme kavuşturulur.” dedi.
KONCUK: KAMUDA İŞ GÜVENCELİ BİR SİSTEM İHDAS EDİLMELİDİR
Son dönemde ortaya atılan “657 değişmeli” şeklindeki söylemlere de değinen Genel Başkan İsmail Koncuk, “657 elbette değişebilir ama Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda, kamunun ihtiyaçları ve devlet memurlarının ihtiyaçları doğrultusunda değiştirilebilir. 90 yılı aşkındır kamu çalışanlarının omuzlarında bu ülke bugünlere gelmiştir” dedi. Koncuk, “657 değişmeli” şeklinde açıklamalar var, tabi değiştirilmeli ama neresi değiştirilmeli? Bunu tefekkür etmek lazım. İş güvencesi konusunda herkes bir şeyler söylüyor. Memurluk kavramının kaldırılacağı, yeni bir istihdam türü getirileceği noktasında söylemler var. Sayın Başbakan önceki gün “Bölücü bazı kamu çalışanları var, bunları işten çıkarmak için 657’yi değiştirmek gerek” gibi bir ifade kullandı.657 sayılı devlet memurları kanununun her hangi bir maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğüne kast etmiş herkesle mücadeleye zemin verir. Sadece bölücülerle mücadele için 657’yi değiştirmek gerekmez. Türk Ceza Kanunun da bölücü faaliyetlerin cezası bellidir. Zaten bu faaliyetleri yapanların da devlet memurluğu kadrosunda tutulması mümkün değildir.
Dolayısıyla bunun önündeki engeli 657 gibi takdim etmek kamuoyunda, “657 buna engel mi?” gibi bir bilgi eksikliği meydana getirebilir. 657 elbette değişebilir ama Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda, kamunun ihtiyaçları ve devlet memurlarının ihtiyaçları doğrultusunda değiştirilebilir. 90 yılı aşkındır kamu çalışanlarının omuzlarında bu ülke bugünlere gelmiştir. Öğretmen eğitim hizmetini, sağlıkçı sağlık hizmetini, diğer çalışanlarımızla diğer hizmetleri yürütüyoruz. Devlet kavramı devlet memuru ile anlam kazanmaktadır. Devlet hizmeti devlet memuru eliyle halka ulaşır. Dolayısıyla böyle bilinmezlikler verimliliği de ciddi şekilde düşürebilir, kaliteyi düşürür. Kamuda sizlerin gayretleriyle, daha sağlam ve iş güvenceli bir sistem ihdas edilmesini bekliyoruz. Gerek 4-B, gerek 4-C’liler, gerek vekil ebe, hemşire, imamlar.. Böyle kavramlar kamuda olamaz
İstihdam büroları, esnek istihdam gibi şeyleri çok doğru görmüyoruz. Bunlar çalışma hayatını sıkıntıya sokar, daha da sulandırır, böyle bir çalışma hayatı olamaz. ILO sözleşmeleri zaten hükümetimiz güvenceli çalışma hayatına iten kararlar almak durumunda bırakmaktadır ki altında imzamız var. Bizim bu konularda çekincelerimiz var” dedi.
KONCUK: SORUNLARI DİYALOG YOLUYLA ÇÖZME TARAFTARIYIZ
Sorunların çözümü için sıkça eylemler yaptıklarını dile getiren Genel Başkan İsmail Koncuk, “Son dönemde yaşanan terör olayları ve her gün gelen şehit haberleri etrafında eylem yapmayı kendimize yakışan bir tavır olarak görmüyoruz” dedi. Genel Başkan Koncuk, “Sorunların çözümü noktasında Çalışma Bakanlığı ile diyalog mekanizmasının çalıştırılması gerektiğinin altını çizdi. Koncuk, “Türkiye Kamu-Sen eylem yapan bir konfederasyondur ama gerektiğinde yaparız. Son dönemde eylemlerimize ara verdik, sebebi ise, ülkemizin içinde bulunduğu terörle mücadele konusudur. Bizler vatansever insanlarız.
Böyle bir ortamda eylem yapmayı doğru bulmuyoruz. Sorunları diyalogla konuşarak çözme taraftarıyız. Her gün canlarımız şehit olurken çıkıp da kamu çalışanlarının hakları ile ilgili bir mitingi doğrusu kendimize yakışan bir tavır olarak görmüyoruz. O nedenle bu konuları sizlerle görüşerek taleplerimize yüz yüze ifade ederek çözümler aramak daha doğru bir yöntemdir diye düşünüyoruz, ancak gerektiğinde eylemden de kaçmayız.
1 Kasım seçimlerinden sonra yeni kurulan bir hükümetin olarak görev başında olması bizi gelecekle ilgili beklentilere sokmaktadır. Kamuda adalet olsun, benim senin adamın anlayışı olmasın diye umut ediyoruz. Sayın Başbakan ile görüşmelerimizde de ifade ettik, “Bu ayrımcılık ortadan kalksın” dedik. Zaten kendisinin seçim öncesi sözleri var. Bu ifadenin hayat bulacağına yönelik umutlarımız hala var. Kamuda bunların sağlanması önemlidir. Hükümetin çalışanlar arasında, sendikalar arasında taraf olmaması, bilhassa yönetici atama konusunda yaşanan huzursuzlukların tüm kurumlarda, Bakanlıklarda sona ermesi, kabiliyet ve liyakat esasına dayalı bir yönetici atama sisteminin getirilmesi önemlidir.
Siz bizim Bakanımızsınız bunları sizlere ifade edeceğiz. Yargı kararları, Milli Eğitim Bakanlığı’nda, Sağlık Bakanlığı’nda ve daha bir çok bakanlıkta uygulanmıyor. Diğer yandan sayın Başbakan hukukun üstünlüğü vurgusu yapıyor, yeni anayasa ile hukukun daha da güçlendirileceğini ifade ediyor. Bunlar güzel şeyler ama bir yandan da o hükümetin bakanlıklarında yargı kararları uygulanmıyor. Yargı kararlarının uygulanmadığı bir ülkede hukukun üstünlüğünü nasıl sağlayabiliriz. Ne adına uygulanmadığını da anlamak mümkün değil. Türkiye Kamu-Sen üyeleri vatansever insanlardır, memleketini, milletini hesapsız kitapsız seven insanlardır. Bu insanların ayrımcılığa tabi tutulması asla kabul edilemez. Fedakar insanların kamudan adeta azledilmesini ne hükümetin anlayışı ile, ne de hukukun üstünlüğü ilkesi ile bağdaştırabiliyorum. Sizlerden istirhamımız artık kamu huzur bulsun, sendikalarda kendi kabiliyetleri ölçüsünde sendikacılık yapsın. Yaptıklarını bir görelim, kim neyi başarıyor? Bir rekabet, bir yarış olsun. Sendikalar sendikacılık yapsın, bizler bunu istiyoruz. Tekrar teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Genel Başkanımız İsmail Koncuk, çalışma hayatının sorunlarının yer aldığı kapsamlı bir raporu da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’ya iletti.
SÜLEYMAN SOYLU: TÜRKİYE KAMU-SEN’İN BİRİKİM VE DENEYİMLERİ BİZLER İÇİN SON DERECE ÖNEMLİDİR
Çalışma Bakanı Süleyman Soylu ise Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve Yönetim Kurulu Üyelerimizin ziyaretinden büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, çalışma hayatında çözüm bekleyen sorunların sonuca ulaştırılması için çaba sarf ettiklerini belirtti. Soylu, bu sorunların çözümü noktasında Türkiye Kamu-Sen’in görüş, öneri ve düşüncelerinin kendileri için önem arz ettiğini belirtirken, Türkiye Kamu-Sen’in birikim ve deneyimlerinden faydalanmak istediklerini söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu, önümüzdeki dönemde çok daha kapsamlı olarak yapılacak çalışmalarda Türkiye Kamu-Sen ile sürekli diyalog halinde olacaklarının altını çizdi.
Görüşmede ayrıca, TRT Genel Müdürlüğündeki giyim yardımı ve yayında çalışanlara 100 TL verilmesi konusunda sağlanan mutabakat Bakan Soylu’ya hatırlatıldı.