Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi banka promosyon anlaşmalarının güncellenmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’na ve YÖK'e yazı gönderdi. Temmuz 2022 öncesinde ödemesi yapılan promosyon ücretlerinin enflasyon oranı ve memur maaş artışları karşısında değer kaybetmesi, bu anlaşmaların ise uzun yıllar uygulanmaya devam edecek olması nedeniyle promosyon ücretlerinin güncellenmesi gerekliliğine dikkat çekilen yazıda, “MEB’e bağlı tüm il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin ve üniversitelerimizin bankalarla yaptıkları promosyon anlaşmalarının revize edilmesi, güncel ekonomik gelişmeler ışığında promosyon ücretlerinin artırılmasına yönelik gerekli çalışmaları yapmaları yönünde uyarılması” talep edildi.
Öte yandan Türk Eğitim-Sen şubeleri de 81 ilde basın açıklaması yaptı. 81 ilde yapılan açıklamalarda Temmuz 2022 öncesinde yapılan sözleşmeler ile eğitim çalışanlarının eline geçen promosyon ödemelerinin çok komik rakamlar haline geldiği belirtilerek, “Bankalarla yapılan promosyon sözleşmelerinin, 3 ya da 4 yıllık bir süreyi kapsadığı için enflasyon artışı, buna bağlı olarak maaş artışları ya da döviz kurundaki hareketlenmeler ile birlikte güncelliğini yitirdiği inkar edilemez bir gerçekken, soruyoruz: Bankaların çekici promosyon vaatleri ile müşterilerinin artmasına ve bununla doğru orantılı olarak kar oranlarının yükselmesine rağmen, kamu çalışanlarının bundan faydalanamaması, promosyon kaybı yaşaması ne kadar adildir?” denildi.
Şubelerimiz basın açıklamasında şunları kaydetti:
“Hepimizin bildiği üzere, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ile üniversitelerimiz tarafından bankalar ile maaş promosyon anlaşmaları yapılıyor ve bu kapsamda alınan promosyon ücretleri memurlara ödeniyor. Promosyon anlaşmalarının süresi ise üç ile beş yıl arasında değişiyor.
Ancak şu anda yaşanan sorun, 2022 yılı Temmuz ayı öncesinde promosyon sözleşmesi yapılan kamu çalışanlarının ciddi bir ekonomik kayıp ile karşı karşıya kalmasıdır.
Çünkü;
Hatırlanacağı üzere pandemi döneminde ülkemiz ağır bir süreç yaşadı. Hemen hemen her alanda yaşanan olumsuz gelişmeden toplumun tüm kesimleri olduğu gibi kamu çalışanları da etkilendi. O dönemlerde yapılan promosyon sözleşmeleri de gelişen ekonomik koşullar karşısında kadük hale geldi.
Temmuz 2022 öncesinde yapılan sözleşmeler ile eğitim çalışanların eline geçen promosyon ödemeleri çok komik rakamlar haline geldi.
Zira son bir yıllık sürede enflasyon oranında meydana gelen artışa binaen memur maaşlarında da artış gerçekleşti. Öyle ki 2022 yılında memur maaşlarına yaklaşık yüzde 80 civarında artış yapıldı. Memur maaşlarına yapılan artışla birlikte bankalara gönderilen aylık nakit miktarı da aynı oranda arttı. Bu kez Temmuz 2022 öncesinde promosyon anlaşması imzalayan kurum çalışanları mağdur oldu. Zira sözleşmeler eski maaşlara göre yapılmıştı ve bu da çalışanların promosyon kaybına uğramasına yol açtı.
Düşük ücretlerle promosyon anlaşması yapılan kamu çalışanlarının suçu ne?
2022 yılında bankalarla yapılan promosyon anlaşmalarında verilen ücretler hayli yüksek. Hatta son olarak promosyon ücretlerinin 41 bin 500 TL’ye kadar çıktığı kamuoyuna yansıdı. Tüm bu gelişmeler dikkate alındığında, Temmuz 2022 öncesinde ödemesi yapılan promosyon ücretlerinin enflasyon oranı ve memur maaş artışları karşısında değer kaybetmesi, bu anlaşmaların ise uzun yıllar uygulanmaya devam edecek olması nedeniyle promosyon ücretlerinin güncellenmesi ve ekonomik gelişmelere göre artış yapılması gereklidir.
Bu konuda bir kısım il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin promosyon ücretlerinin güncellenmesi yönünde girişimlerde bulunduklarına dair bilgiler elimize ulaşmaktadır. Bu önemli bir adım olmakla birlikte yeterli değildir. Emekli promosyon ücretlerinin 10 bin TL’ye yaklaştığı, bankaların emeklileri çekebilmek için promosyon konusunda adeta yarışa girdiği bu dönemde, kamu çalışanlarının promosyon miktarlarının güncellenmesi kararı kurum yöneticilerinin inisiyatifine bırakılmamalıdır.
Eğitim çalışanları olarak;
Bankalarla yapılan promosyon sözleşmelerinin, 3 ya da 4 yıllık bir süreyi kapsadığı için enflasyon artışı, buna bağlı olarak maaş artışları ya da döviz kurundaki hareketlenmeler ile birlikte güncelliğini yitirdiği inkar edilemez bir gerçekken,
Soruyoruz:
Bankaların çekici promosyon vaatleri ile müşterilerinin artmasına ve bununla doğru orantılı olarak kar oranlarının yükselmesine rağmen, kamu çalışanlarının bundan faydalanamaması, promosyon kaybı yaşaması ne kadar adildir?
Bu bağlamda, MEB’e bağlı tüm il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin ve üniversitelerimizin bankalarla yaptıkları promosyon anlaşmalarının revize edilmesini, güncel ekonomik gelişmeler ışığında promosyon ücretlerinin artırılmasına yönelik gerekli çalışmaların yapılmasını istiyoruz.
Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından, promosyon sözleşmelerinin, öngörülemeyen ekonomik gelişmelere uygun olarak düzenlenmesi için hüküm getirilmesi de çok önemli bir adım olacaktır.
Unutulmamalıdır ki promosyon ücretlerinde;
Emeğimiz vardır.
Alın terimiz vardır.
Hakkımız vardır.
Bu hakkın gasp edilmesine göz yummayacağımız bilinmelidir.
Ne eksik, ne fazla…
Tek beklentimiz, hakkımız olanı almak!”