Genel Başkan Yardımcıları; İstanbul Kağıthane Fındıklı İlkokulu, Şişli Ortaokulu, Kağıthane Ferit Aysan Çağdaş Yaşam İlkokulu, Beşiktaş Etiler Anadolu Lisesi, Kağıthane Mehmet Rıfat Yalman İlkokulu, Küçükçekmece Sultan Reşat Ortaokulu, Davutpaşa Anadolu Lisesi, Hekimoğlu Alipaşa İlkokulu, Aksaray Mahmudiye Ortaokulu, Yeşilköy Özel Eğitim Meslek Okulu, Avcılar Leyla Bayram İlkokulu, Avcılar Şehit Melih Sancar Ortaokulu, Esenyurt Rıfat Ilgaz Ortaokulu ile Esenyurt İbrahim Özaydın Ortaokulu’nu ziyaret ederek, eğitim çalışanları ile bir araya geldi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu, eğitim çalışanlarının mali ve özlük sorunları, yönetici atamalarında liyakat meselesi, öğretmenlere yönelik şiddet olayları başta olmak üzere birçok konu hakkında görüş alışverişinde bulunan Genel Başkan Yardımcıları ayrıca; Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhammet Fatih Çepni, Şube Müdürü Kürşat Arzuoğlu, Esenyurt İlçe Milli Eğitim Müdürü Necati Yener, Şube Müdürü Bülent Çetin, Beylikdüzü İlçe Milli Eğitim Müdürü Yafes Bakırcı ile Şube Müdürleri Alper Bayram ve Yelda Aydınlı’yı da ziyaret etti. Genel Başkan Yardımcıları, İstanbul Üniversitesi’ni de ziyaret ederek akademik ve idari personel ile çalışma hayatı üzerinde değerlendirmeler yaptı. Bu ziyarette İstanbul 10 No’lu Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ali Ahmetbeyoğlu ile şube yönetim kurulu üyelerimiz de hazır bulundu.
Genel Başkan Yardımcıları Dolgun ve Kütük; İstanbul 4 No’lu Şube, İstanbul 7 No’lu Şube, İstanbul 9 No’lu ve İstanbul 10 No’lu Şubelerin düzenlediği istişare toplantılarına da katıldı. Toplantılarda İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Mustafa Kemal Özdeş, İstanbul 7 No’lu Şube Başkanı Rasim Geniş, İstanbul 9 No’lu Şube Başkanı İbrahim Ender Aktan, İstanbul 10 No’lu Şube Başkanı Ali Ahmetbeyoğlu ile şubelerin yönetim kurulu üyeleri, ilçe ve işyeri temsilcileri, şube kadın komisyonu üyeleri ile üyelerimiz katıldı.
Bilgiyi aktarma becerisini, tecrübeyi yok sayamazsınız!
Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolgun toplantıda yaptığı konuşmada, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun içinin doldurulması gerektiğini söyleyerek sözlerine başladı. Türk Eğitim-Sen olarak 10 Ocak 2022 tarihinde TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda Öğretmenlik Meslek Kanunu görüşmelerine katılarak taleplerini dile getirdiklerini, kanuna bağlı yönetmeliği yargıya taşıdıklarını ve şu anda yargı sürecinin devam ettiğini hatırlatan Dolgun, temel hedefin öğretmenlerimizi çalışma ortamlarında huzurlu kılacak, öğretmenlere ait tüm mevzuat ve yasal süreçleri tek çatı altında toplayacak bir kanuna erişmek olması gerektiğini bildirdi. Kariyer sınavı ile ilgili eleştirilerini dile getiren Dolgun, “Tecrübeyi, bilgiyi aktarma becerisini yani ustalığı, öğrencilerle kurulan doğru iletişimi yok sayamazsınız” diyen Dolgun, öğretmenlerin kariyer basamaklarında yükselmesi için sınavın değil, hizmet yılı esasının dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Maaş promosyon anlaşmalarında revizyon yapılmasının keyfiyet değil, ihtiyaçtır!
Dolgun konuşmasında maaş promosyonlarının güncellenmesi gerektiğine de dikkat çekti. Değişen ekonomik gelişmelerin dikkate alınarak, maaş promosyon anlaşmalarında revizyon yapılmasının keyfiyet değil, ihtiyaç olduğunu ifade eden Dolgun, Temmuz 2022 öncesinde yapılan anlaşmaların değişen ekonomik şartlar göz önüne alındığında anlamını yitirdiğini, bu nedenle kamu çalışanları adına yapılan promosyon anlaşmalarının güncellenmesi gerektiğini söyledi.
Öğretmenlerin can güvenliği sağlanmalıdır.
Genel Başkan Yardımcısı Orhan Kütük de, öğretmenlere yönelik şiddet olaylarına dikkat çekti. Kütük, konuyla ilgili etkili tedbirler alınması ve ağır cezai müeyyidelerin getirilmesini istedi. Türk Eğitim-Sen’in TBMM’ye milletvekilleri aracılıyla sunduğu kanun teklifini hatırlatan Kütük, “Eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin göz ardı edilmemesi, şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulması hükme bağlanmalıdır. Öğretmenlerimizin huzurlu ve verimli çalışması, can güvenliği endişesi yaşamaması, buna bağlıdır” dedi.
Makamların ‘işgalci akınına’ uğraması kabul edilemez!
Proje okullarına öğretmen seçimleri yapılırken, fırsatların ne yazık ki bütün öğretmenler açısından eşit olmadığını söyleyen Kütük, “Yandaşların hiçbir kriter olmaksızın makamlara getirilmesi, makamların adeta ‘işgalci akınına’ uğraması kabul edilemez! Milli Eğitim Müdürünün teklif ettiği, Bakanlığın da sınavsız atama yaptığı bu ucube sistem, Türkiye’nin en yüksek puanla öğrenci alan okullarına kan kaybettiriyor. MEB bu tabloyu görmeli ve bu okullarımızın yönetici ve öğretmen atamalarının ehliyet ve liyakat zemininde yürümesini sağlamalıdır: Proje okullarına atamalar MEB Yönetici Atama Yönetmeliği’ne bağlı olarak yapılmalıdır. Yönetici atamalarında da mülakat mevzuattan tamamen kaldırılmalıdır.” diye konuştu.
Üniversitelerde kadro sorunu çözülmelidir.
Üniversitelerde yaşanan kadro sorununa değinen Kütük, akademik yeterlilik sağlamış tüm akademisyenlerin, akademisyen adaylarının objektif kriterler doğrultusunda değerlendirilmesi ve buna uygun kadro tahsisi yapılması gerektiğini kaydetti. İdari personelin de tayin sorununa dikkat çeken Kütük, üniversitelerde uygulama birliğini sağlayacak bir tayin nakil yönetmeliğinin çıkarılması gerektiğini söyledi, muvafakat zorunluğunun kaldırılmasını istedi.