Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen neden yetkili olmalı?
Bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcımız Erhan Bayram, “Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen neden yetkili olmalı?” sorusuna cevap verdi. Bunun cevabının geride bıraktığımız7 Toplu Sözleşme süreci ve sonucunda olduğunu söyleyen Bayram, kamu çalışanlarının tıpkı diğer 6 toplu sözleşmede olduğu gibi 7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde de hiçbir kazanım elde edemediğine, aksine hem maaşlar hem de özlük hakları itibariyle çalışanların hak kaybı yaşadığına dikkat çekti.
Yetkili konfederasyonun kamu çalışanlarının talep ve beklentilerini masaya taşıyamadığını belirten Bayram, bu durumun çalışanlara 2 yıl daha kaybettirdiğini bildirdi. Yapılması gerekenin kamu çalışanlarının artık yetkiyi ehil ellere vermesi olduğunu ifade eden Bayram, “Türkiye Kamu-Sen yetkili olduğu dönemlerde kamu çalışanlarının hak ve kazanımları için çalıştı, çabaladı. Elbette her talebimiz karşılık bulmamış olabilir ama Türkiye Kamu-Sen her durum ve şartta, toplu sözleşme masasında çalışanların hakkını ve hukukunu gözetti. Dolayısıyla kamu çalışanları kendilerini layıkıyla temsil eden Türkiye Kamu-Sen’e güveniyordu. Konfederasyonumuz da bu güveni hiçbir zaman zedelemedi. İşte şimdi yine, yeni, yeniden yetkiyi Türkiye Kamu-Sen’e vermenin zamanıdır! Herkes pazarlık nasıl yapılır görmelidir. Çalışanlar özlemini duyduğu kazanımlarına artık kavuşmalıdır” diye konuştu.
Kamu çalışanlarının vergi kesinti oranı yüzde 15’lik vergi dilimine sabitlensin.
Yılın ikinci 6 ayı itibariyle vergi kesintileri dolayısıyla kamu çalışanlarının temmuz ayından itibaren maaşının düştüğünü belirten Bayram, “Tüm kamu çalışanlarının vergi kesinti oranı yüzde 15’lik vergi dilimine sabitlenmelidir” dedi.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı bir defaya mahsus GİH sınıfına alınmalıdır.
110 bin civarında Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nda çalışan personel olduğunu belirten Bayram, Yardımcı Hizmetler Sınıfı yaptığı işe ve öğrenim durumuna göre bir defaya mahsus olmak üzere sınavsız olarak Genel İdari Hizmetler sınıfına geçirilmelidir” diye konuştu.
Bayram ikramiyesi kamu çalışanlarına da ödenmelidir.
Devletimizin 12 milyon çalışana ve emekliye yılda iki kez dini bayramlarda ikramiye verdiğini hatırlatan Erhan Bayram, bayram ikramiyesi alamayan tek kesimin görevi başındaki memurlar olduğuna dikkat çekti. Genel Başkan Yardımcısı Erhan Bayram, “Bayram ikramiyesinin miktarı yüksek değil ama sembolik bir anlamı var. Dolayısıyla kamu çalışanları bu ayrımcılıktan kurtarılmalı ve bayram ikramiyesinden yararlandırılmalıdır” dedi.
Türk Eğitim-Sen olarak ÖMK ile ilgili tüm süreçlere katkı vermeye devam edeceğiz.
Türk Eğitim-Sen’in Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun gündeme geldiği 2018 yılından itibaren konuyu gündemde tuttuğunu, eleştiri ve önerilerini dile getirdiğini, hatta başta kariyer sınavı olmak üzere kanunun bazı hükümlerini yargıya taşıdığını söyleyen Bayram, ÖMK sürecinin henüz bitmediğine dikkat çekti. Bayram, “Kanunun içinin adına yakışır şekilde doldurulması lazım. Öğretmenlerimiz, muhatap olduğu süreçleri ve mevzuatı kahır ekseriyetiyle ihtiva eden bir kanun istiyor. Düşünebiliyor musunuz; kanunda öğretmen yetiştirme, istihdam, tayin ve nakiller ile ilgili hüküm yok. 100 binin üzerinde yönetici pozisyonu olan bir meslekle ilgili hazırlanan kanunda yönetici atamaları yok. Kanunda eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için caydırıcı ve önleyici tedbirlerin alınmasına dair hüküm yok.
Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesi, kanunun bazı maddelerini iptal etti. Milli Eğitim Bakanlığı da, ÖMK’da değişiklikler yapılacağına vurgu yapıyor. Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı yerel seçimlerin ardından kanunla ilgili süreci başlatacağını düşünüyoruz. Türk Eğitim-Sen olarak bu sürece de sendika olarak katkı vermeye devam edeceğiz” dedi.
Erhan Bayram’ın konuşmasının ardından emeklilik hayatına adım atan kıymetli üyelerimize de plaket takdiminde bulunuldu.