Bilindiği üzere; Türk Milleti 12. Cumhurbaşkanını seçmek için, 10 Ağustos 2014’de ilk defa sandığa gidecektir.
Bu seçim; özellikle “17 ve 25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu”nun etkisiyle toplumsal gerilimin ciddi seviyede yükseldiği, siyasi sosyal kutuplaşmaların adeta zirve yaptığı, siyasallaşma sürecine giren bölücülüğün kontrol edilemez bir aşamaya geldiği, Yasama, Yürütme ve Yargı organlarının işbaşındaki iktidar tarafından alt üst edilerek adeta tekleştirilerek oluşturulan bir “Tek Adam” yönetiminin ayak seslerinin duyulmaya başlandığı, demokratik hakların ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığı bir ortamda gerçekleşmektedir.
Bu sebeplerden dolayı;
Bugün ülkemiz tehlikeli bir kaos ortamı içindedir.
Türk Milletinin psikolojisi ve morali bozuktur, aşından, işinden ve geleceğinden ciddi seviyede endişelidir.
Türk milleti vatanının bölüneceği, devletinin yıkılacağı korkusunu daha çok yaşamaktadır.
Türk Milleti ülkesinin etrafında her geçen gün harareti artan yangınlardan artık doğrudan etkilenmekte, büyük bir savaşın tehdidini yakından hissetmektedir.
Böyle bir ortamda;
Türkiye’nin sakinliğe ve sükûnete ihtiyacı vardır.
Türkiye’nin; bir partinin mensuplarını değil, Türk milletinin her kesimini kucaklayacak ve her kesime saygılı, toplumsal mutabakat sağlayacak, adil bir Cumhurbaşkanı’na ihtiyacı vardır.
Türkiye’nin anayasal sınırlarını bilen, bu sınırları millet lehine kullanan, icracı olacağım diye Türkiye'nin düzenini bozmayan bir Cumhurbaşkanı’na ihtiyacı vardır.
Türkiye’nin tüm erklere saygılı, erklerin haklarını gasp etme niyetinde olmayan, Türkiye'ye erklere hâkim olarak değil, erkler arasındaki ahengi kurarak hizmet edecek bir Cumhurbaşkanı'na ihtiyacı vardır.
Türkiye’nin komşularımızla dost, komşularımızdaki kargaşayı iç siyaset uğruna körüklemeyen, bu kargaşaları ortadan kaldırmak için çabalayan, dünyayla dost, herkese saygılı bir tavır takınmasına katkıda bulunacak bir Cumhurbaşkanı’na ihtiyacı vardır.
Türkiye’nin; İslam Dünyası’nı kana bulayan, dinimizi teröristlerin dini gibi göstermeye çalışan emperyalizmin oyunlarını bozacak, İslam Dünyası’nın yakından tanıdığı ve güvendiği bir Cumhurbaşkanı’na ihtiyacı vardır.
Türkiye’nin hem gelişmiş ülkeler, hem İslam ülkeleri nezdinde itibarını pekiştirecek, ihtirasları uğruna kimseyle kavgalı olmayan bir Cumhurbaşkanına ihtiyacı vardır.
Türkiye’nin; Türk Dünyasını yakından bilen, Türk Devletlerinin bir araya gelerek kurduğu “Türk Konseyi’ni güçlendirecek, kökleriyle ve Türk kimliğiyle sorunu olmayan, milletini ve milli kimliğini seven bir Cumhurbaşkanı’na ihtiyacı vardır.
Türkiye’nin, kamuyu kafasına göre değil, hukuk, insan hakları ve gelişmiş normlar doğrultusunda dizayn eden ve kendisine düşman kamplar yaratmayan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her bir vatandaşını saygıdeğer olarak gören bir cumhurbaşkanına ihtiyaç vardır.
Bizler Türk Dayanışma Konseyi olarak; yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Ülkemizin siyasi - sosyal bir ahenge kavuşmasına vesile olabilecek, yukarıda temel özelliklerini ifade ettiğimiz bir adayı destekleyeceğimizi Türk ve Dünya kamuoyuna duyururuz.
Saygılarımızla…
Türk Dayanışma Konseyi