YURTDIŞINDA, ÖZELLİKLE ALMANYA’DA, EĞİTİM ATAŞESİ YOK!!!
Türk toplumunun özellikle yoğun olarak yaşadığı Almanya’da durum içler acısı. Yüksek öğrenim görmek üzere ülkemizden Almanya’ya giden öğrencilerle birlikte yaklaşık 500 bin Türk öğrencisinin bulunduğu Almanya’da değişik bölgelerde toplam 13 Eğitim Ataşeliği ve tüm bunların organizasyonundan sorumlu bir Eğitim Müşavirliği bulunmaktadır. Ancak ne var ki; başta eğitim müşavirliği olmak üzere Almanya’daki Türklerin Türkçe ve Türk Kültürü alanındaki eğitiminden sorumlu olan Eğitim Ataşeliklerinin 10 tanesi boş durumdadır.
Mevcut 13 Eğitim Ataşeliğinden sadece Stuttgart ve Karlsruhe Eğitim Ataşeleri Ekim 2012’de atanmış ve son olarak ta Temmuz 2013’te Berlin Eğitim Ataşesi atanmıştır.
Almanya’daki onüç Türk konsolosluğundan sadece üçünde eğitim ataşeliği olması ve Berlin büyükelçiliği eğitim müşavirliği kadrosunun boş olması özellikle Türkçe konusundaki endişeleri arttırıyor. Türklerin en yoğun olarak yaşadığı bu yerlerde en önemli resmi kurumların olmayışı endişeyle karşılanıyor.
Federal Almanya’da faliyette bulunan veli dernekleri, sivil toplum örgütleri, vatandaşlarımızdan aldığımız çok sayıda e-posta ve mektuptan, Türkçe'nin Alman okullarında müfredat dersi olarak okutulmasına yönelik girişimlerin hız kazandığı bu dönemde bu girişimlerden olumlu sonuç alınabilmesi için Eğitim Ataşelikleri'ne büyük görev düştüğü, Alman tarafının muhatap kabul edeceği ve ders materyallerinin hazırlanmasında katkı sunabilecek ataşelerin bulunmamasının Türkçe derslerinin geleceğini olumsuz yönde etkilediği belitilmektedir.
Tabii MEB tarafından çıkarılan son yönetmelikle bu kadroların doldurulması mümkün değildir. Nitekim son yapılan Ataşelik sınavında sonradan sınav değerlendirme sistemi değiştirilmiş olmasına rağmen sadece bir kişi Ataşe olarak görev yapmaya hak kazanmış ve bu kişi de Temmuz ayında Berlin Eğitim Ataşesi olarak göreve başlamıştır. Mevcut sınav sistemi ile bu açıkların kapatılamayacağını artık MEB’in de anlamış olması gerekmektedir. MEB’in “Ne yapayım, sınav sistemi elimi kolumu bağlıyor” diyerek Eğitim Ataşeliklerini boş bırakmak yerine vekâleten de olsa bu kadroları acilen doldurması gerekmektedir.
Danıştay tarafından bazı maddeleri iptal edilen mevcut yönetmelikte köklü bir takım değişiklikler yapılması gerekmektedir. Öncelikle Genel Müdürlük, Grup Başkanlıklarına idarecilik tecrübesi olmayan öğretmenlerin atanabildiği ve atandığı MEB’de, Eğitim Ataşeliği sınavlarına unvan sınırlandırması getirilmeksizin tüm öğretmenlerin –belli koşulları sağlamak şartıyla tabii ki- başvurabilmesine; ilgili ülkelerin dil mezunlarına (yüksek lisans yapanlarına) öncelik verilmesi; ÖSYM’nin yapmış olduğu yabancı dil eşederğerlilik çizelgesinde olduğu gibi 2005 yılından sonra alınan KPDS, ÜDS sınav souçlarının süre sınırı olmaksızın kabulüne imkân tanıyan değişikliklerin mevcut yönetmelikte acilen yapılması gerekmektedir.
Bildiğimiz kadarıyla MEB bünyesinde yukarıdaki şartları taşıyan Almanya’da doğmuş, büyümüş, eğitim görmüş, Almanca alanında yükseköğrenim görmüş, yeterli dil bilgisine sahip, idarecilik tecrübesi olan birçok öğretmen, müdür yardımcısı, müdür bulunmaktadır. Bunlar arasından seçim yapılarak Eğitim Ataşeliği kadrolarına görevlendirme yapılması çok mu zordur?
Kadrolu eğitim ataşesinin atanamadığı bu dönemde geçici olsa da bunun bir çözüm olacağına inanıyor ve başta Sayın Bakanımız Nabi AVCI, Müsteşarımız Sayın Yusuf TEKİN, Bakan Yardımcımız Sayın Orhan ERDEM ve uzun yıllardır AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünde başarılı bir şekilde çalışan ve nihayet olması gerektiği gibi Genel Müdür olarak atanan eski Paris ve Strazburg Eğitim Ataşesi Ziya YEDİYILDIZ’ın önerilerimizi dikkate alacağını umuyoruz.