Dava dosyasına göre Hüseyin Kurt, hizmet alım yöntemiyle 15 yıl boyunca TÜBİTAK'ta bahçıvan olarak görev yaptı. Kadrosu taşeron bir firmada olmasına rağmen talimatlarını TÜBİTAK yetkililerinden aldı. Kurt, darbe girişiminin ardından 25 Ağustos 2016 günü işe gittiğinde TÜBİTAK yetkilileri kendisine iş sözleşmesinin güvenlik gerekçesiyle feshedildiğini bildirdi.
SAVCI: DOSYASI YOK
Kurt, avukatı Hüseyin Aslan aracılığıyla Ankara 23. İş Mahkemesi'nde işe iade davası açtı. Mahkeme, Ankara Savcılığı'na yazı yazarak, Kurt hakkında FETÖ/PDY'yle ilgili soruşturma olup olmadığını sordu. Savcılığın cevap yazısında "UYAP sorgulamasında bu kişi hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile ilgili herhangi bir soruşturma bulunmadığı tespit edilmiştir" denildi.
Avukat Aslan, mahkemede "Davacının FETÖ ile hiçbir ilgisi yoktur. Alevi kökenlidir. Bahçıvan olarak çalışmaktadır. Güvenlik gerekçesi ile iş akdinin feshedildiği gerekçesi asla kabul edilemez" dedi. TÜBİTAK'ın avukatı da Kurt'un ihale ile iş alan yüklenici firmanın işçisi olduğunu, davacının işyeriyle ilişkisinin sonlandırılmasının güvenlik gerekçesi ile sözlü olarak yapıldığını belirtti.
'HİÇ ŞÜPHE OLMAMALI'
Mahkeme ise Kurt'un işe iade talebini reddetti. Kararda şöyle denildi: "Davalı TÜBİTAK'ın ülke için stratejik önemi haiz bir kamu kurum olduğu, bu nedenle TÜBİTAK'ta çalışacak kişilerin terör örgütleriyle bir bağının, iltisakının olduğuna dair hiçbir şüphenin bulunmaması gerektiği, bu yönde bir şüphe durumunda anılan işçiyi istihdam etmeye devam etmesinin mümkün olmadığı, iş akdinin haklı nedenle feshedildiği açıkça anlaşılmıştır."
Mesut HASAN BENLİ - Hürriyet