Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, "Geçen yıl Temmuz'da açıkladığımız müfredatlar, şu andaki müfredatlarımız. Temel bir değişiklik yok." dedi.
Durmuş, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığında (TTKB), güncellenen müfredata ilişkin açıklamalarda bulundu.
Durmuş, geçen yıl temmuz ayında açıklanan müfredat üzerinde yapısal bir değişikliğin yapılmadığını vurgulayarak, "Geçen yıl Temmuz'da açıkladığımız müfredatlar, şu andaki müfredatlarımız. Temel bir değişiklik yok. Redaksiyonlar, ifade bozukluklarını gidermeler, tashihler, harf ve kelime hataları gibi şeyleri düzeltmeler, kaydırmalar var." ifadesine yer verdi.
"Cihat" kavramının müfredattan çıkarıldığına ilişkin basında yer alan haberleri hatırlatan Durmuş, bunları yalanladı. Durmuş, "cihat" konusunun 9. sınıftan 11. sınıfa kaydırıldığını belirterek, bu kararı 9. ve 10. sınıflardaki ortak derslerin yoğunluğu sebebiyle aldıklarını söyledi.
İnsanların bu kavram üzerinden yanlış yönlendirilebildiğini söyleyen Durmuş, "Eğitim aynı zamanda yanlış kavramsallaştırmaları düzelten ve doğruyu inşa etmeye çalışan bir süreçtir. İki işlevi birden vardır. Dolayısıyla yanlış kavramsallaştırmayı, yanlış oturtma anlamındaki 'cihat' ile alakalı hususları düzeltmeye, doğrularını da inşa etmeye çalışıyoruz, çalışacağız." diye konuştu.
Durmuş, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nda, Türk milli eğitiminin amaçları ve ilkeleri sıralanırken, sistemin oturduğu temeller içerisinde birinci sırada Atatürkçülüğün geldiğini vurguladı. Durmuş, "Öğretim programlarında Atatürk var. Bu zaten olayın olmazsa olmazı ve olayın eti tırnağı." ifadesini kullandı.
- Öğretim programları güncellenecek
Durmuş, öğretim programlarında değişimleri sahadan gelen geri bildirimler çerçevesinde sürekli biçimde yaptıklarını ve yapacaklarını belirterek, programların ilerleyen süreçte de öğretim alanında gelişen teorilere göre yeniden gözden geçirileceğini söyledi.
Öğretim programlarında, yaptıkları pilot çalışmalar sonucunda eksiklik veya fazlalıklar tespit edildiği takdirde yeni düzenlemelerin gerçekleştirildiğini aktaran Durmuş, "Gelecek yıl 5. ve 6. sınıflardaki teknoloji tasarım dersiyle 7. ve 8. sınıflardaki bilgisayar dersinin yerlerini değiştirmeyi düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Tarihi dönemlerin, yakın, orta, yeni ve modern çağ ile aydınlanma çağı olarak isimlendirilmesinin Avrupa merkezci anlayışın yansıması şeklinde kabul ettiklerini söyleyen Durmuş, batı merkezci tarih anlatışının dışına çıkmak için farklı isimlendirmeler yaptıklarını bildirdi.
Durmuş, Türklerin tarih sahnesinde ortaya çıktığı dönemleri "kadim çağlar" olarak nitelendirdiklerini, belirli dönemler için 'orta zamanlar', 'yakın zamanlar' şeklinde ifadeler kullandıklarını belirterek, yaptıkları isimlendirmelerle ilgili gelen eleştiriler üzerine bu konuda değişiklikte bulunduklarını kaydetti.
Durmuş, şimdiki programda "1200-1500 arası", "1500-2000 arası" şeklinde tarih aralıkları kullandıklarını söyledi.
- Felsefe dersine örnek metinler eklendi
Durmuş, felsefe eğitimini "varlık", "bilgi", "değer", "estetik" yaklaşımları çerçevesinde verdiklerini anlatarak, örnek metinler üzerinden çocukların bu konulara eğilmesini amaçladıklarını belirtti.
Öğretim programlarında, 11.sınıfa "Harita üzerinde 20. ve 21. yüzyıl felsefecilerinin isimlerini ve yaşadıkları coğrafyayı gösterir" şeklinde kazanım koyduklarını bildiren Durmuş, bununla felsefecilerin, isimleri ve yaşadıkları coğrafyanın ezberletilmesi yoluna gidilmediğinin altını çizdi.
Durmuş, öğrencilerin dünyada ve Türkiye'deki çağdaş felsefecileri, yaşadıkları bölgeleri bilmelerinin amaçlandığını ifade etti.
- "Kök değerler" vurgusu
Eğitim programlarının amaçlarının sadece akademik açıdan başarılı bireyler yetiştirmek olmadığını vurgulayan Durmuş, müfredatta "adalet, dostluk, dürüstlük, öz denetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, vatanseverlik, yardımseverlik" olmak üzere 10 kök değerin belirlendiğini kaydetti.
Durmuş, "kök değerler"in her birini tohumlara benzeterek, "Örneğin kök değerlerden 'sorumluluk' bir tohumdur. Hem alta doğru kendisini gittikçe kökleştirir, hem de yukarı doğru gövdesi ve dallarıyla yani başka değerlerle büyük bir ağaca dönüşür. Tek başına bir ağaç da değildir, 10 değerle beraber bir koldur ama dalları o kadar dallı budaklıdır ki birbirlerinden de etkilenir, birbirlerine de girişken bir şekilde yer alırlar. Bunlar bizim temel çatımızı oluşturuyor." sözlerine yer verdi.
- "Malayca ve Urduca seçmeli dil olarak okutulacak"
Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen ve okullarda okutulan 13 seçmeli yabancı dil dersine, yakın zamanda Korece ve Farsça'yı da eklediklerini belirten Durmuş, "Pek yakın zamanda birkaç dil daha gelecek. Mesela şu an arkadaşlar Malayca ve Urduca'yı çalışıyor." dedi.
Durmuş, Türkiye'nin hem üretimiyle hem de ticaretiyle küresel ekonominin içinde yer alan bir ülke olduğunun altını çizerek, bu kapsamda seçmeli yabancı dil programlarının önemine vurgu yaptı.
Seçmeli yabancı dil derslerini, gelecek sene öğrencilerin internetten alabilecekleri şekilde sunmayı hedeflediklerini anlatan Durmuş, şunları kaydetti:
"Sunduğumuz seçmeli dersleri, isteyen öğrencilerin 'online' olarak, açık lise mantığı ile alabileceği malzemeleri geliştirmek istiyoruz. Böylelikle çocuk birden fazla dil konusunda en azından selamlaşmayı, hal hatır sormayı, kendisini takdim etmeyi, işini tanıtmayı, bir rezervasyon yaptırmayı bilsin istiyoruz. Bunların hepsi A1 düzeyi yeterliklerdir."
- Güncelleme çalışmalarında öğretmen ve öğrencilerin görüşleri alındı
Müfredatın güncellenme çalışmaları yapılırken, Temel Eğitim Genel Müdürlüğünce, birinci, beşinci ve dokuzuncu sınıflarda öğretim programlarını uygulayan öğretmenlerden raporlar alındığını belirten Durmuş, Ortaöğretim Genel Müdürlüğünce de sahadaki pilot uygulamalarla ilgili elektronik sistem üzerinden, farklı branşlardan 30 bin civarında geri dönüş alındığının altını çizdi.
Durmuş, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı olarak öğretmen ile öğrencilerle odak grupları oluşturduklarını ve bu çerçevede görüş ve önerilerini aldıklarını sözlerine ekledi.