PKK ile ilgili dizi yazımızın üçüncü bölümünü terör örgütleri arasındaki ittifaklara ayırdık. PKK'nın Marksist-Leninist terör örgütleri ile yakın işbirliği bilinen bir gerçekti. TİKKO, DHKP-C ve MLKP terör örgütlerinin PKK ile aynı kamplarda silahlı eğitim aldıkları, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) karşı birlikte saldırılar düzenledikleri daha önce defalarca kayıtlara geçmişti. PKK'nın DEAŞ ve FETÖ ile ilişkileri ise yeni yeni uç vermeye başladı. Teslim olan teröristlerin anlattıkları, bugüne kadar PKK'nın bu örgütlerle arasındaki ilişkiyi ortaya koyan en güçlü deliller arasında yer aldı.
Güvenlik güçlerine teslim olan ve yakalanan teröristler anlattı. Yeni Şafak o ifadelere ulaştı. HDP'nin PKK'ya nasıl terörist kazandırdığını ve PKK'ya bilgi sızdıran ülkelere dair çarpıcı bilgiler yarın Yeni Şafak gazetesinde yayınlanacak yazı dizisi ile gün yüzüne çıkacak.
ÇİLLER'E SUİKAST PLANI
Türkiye'nin yıllarca PKK ile mücadelede neden tam başarı sağlayamadığını ortaya koyan ifadelerde, FETÖ'nün geçmişten günümüze PKK ile kirli ilişkisi deşifre oldu. Terör örgütü PKK'nın çeşitli kamplarında bulunan terörist G.Z., FETÖ'cülerin dönemin başbakanı Tansu Çiller için ne istediklerini şöyle anlatıyor: "FETÖ'cü şahısların Abdullah Öcalan'la görüşüp dönemin başbakanı Tansu Çiller'e suikast yapacaklarını, bu suikastı ise PKK'nın üstlenmesini istediklerini, Kandil'e gittiğimde orada bulunan örgüt mensuplarının kendi aralarında yaptıkları konuşmalardan duydum."
PKK KAMPINA SIĞINMIŞLAR
FETÖ-PKK işbirliği 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra da devam etti. Terörist S.S., darbe girişiminden sonra Türkiye'den kaçan FETÖ'cü 2 güvenlik görevlisinin Suriye'nin Derik bölgesindeki PKK kampına geldiğini anlattı. Türkiye'den kaçan FETÖ'cü güvenlik görevlileri terör örgütü tarafından Rumeylan bölgesinde oluşturulan özel bir yerde gizlendi. PKK'ya sığınan 2 FETÖ'cünün, Derik'teki PKK/YPG'li teröristlere anti terör eğitimi verdiği de teslim olan teröristin ifadelerine yansıdı.
"POLİSE EYLEM YAPIN" TALİMATI
FETÖ'nün darbe girişiminin Emniyet teşkilatının üstün gayreti sayesinde başarısız olmasının ardından, PKK hedefine polisleri koydu. Darbe girişiminden sonra PKK telsizlerinden şifreli mesajlarla "Askere karşı yapılacak eylemlere son verin, polise karşı eylemler düzenleyin" talimatı verildi. Teslim olan terörist A.M. ifadesinde, "2016 yılında darbe olduğu haberleri basında yer almaya başlayınca, örgüt üst yönetiminin kendilerine, "askerlere karşı eylem yapmamaları" talimatı verdiğini söyledi: "Polislere karşı eylem yapma talimatı tüm alanlara anons ile bildirildi."
DEAŞ'la savaş yok
Teslim olan M.A., birbirleri ile savaşıyormuş gibi gözüken PKK ve DEAŞ'ın ABD güdümünde olduğunu anlattı. M.A., DEAŞ'ı koz olarak elinde tutan ABD'nin örgütü özellikle bitirmediğini söyledi: DEAŞ'la mücadele süsü verilerek bölgede kalmak için örgüte saldırmadık.
Teslim olan teröristlerin ifadeleri, birbiri ile savaşıyormuş gibi gözüken PKK ve DEAŞ'ın aslında ABD güdümünde faaliyet yürüttüğünü ortaya koyuyor. PKK/YPG'li terörist M.A., DEAŞ'ın 2016 yılında Münbiç ve Rakka hamlesinden sonra ABD ve Batılı devletler tarafından tasfiye edilebileceğini; ancak ABD'nin DEAŞ'ı koz olarak elinde tutmak istediği için, örgütü bitirmediğini anlattı: "O dönem DEAŞ'ın kontrolündeki Deyrizor'u rahatlıkla alabilirdi. DEAŞ'la mücadele süsü verilerek bölgede kalmak için örgüte saldırmadık."
1 KAMYON ERZAĞA PKK'LILARI SALMIŞ
Terörist M.A., PKK/YPG ve DEAŞ arasında yapılan bir anlaşmayı da günyüzüne çıkardı: "2019 yılında Bağoz bölgesinde her iki örgüte aynı uzaklıkta bulunan bir noktada DEAŞ'la yapılan görüşmeye PKK/YPG adına 'Levent' kod adlı terörist katıldı. Terör örgütleri arasında yapılan bu anlaşma gereği DEAŞ, elindeki PKK/YPG'lileri iade etti. PKK/YPG de DEAŞ'a bir kamyon dolusu çoğu gıdadan oluşan malzeme gönderdi."
Hepsi tek örgüt
ABD ve Batılı devletlerin iddia ettiği gibi PKK ve YPG'nin iki ayrı örgüt olmadığı da ifadelerle bir kez daha gözler önüne serildi. YPG/PYD'yi siyasi bir parti gibi göstermeye çalışanlara rağmen; PKK ve YPG/PYD'nin aynı örgüt olduğu, teslim alınan terörist M.S.'nin beyanlarıyla sabitlendi. İki örgütün sadece isimlerinin farklı olduğunu anlatan M.S., "YPG'nin sözde yönetici kadrolarının tamamı PKK içerisinden seçildi. PKK dağ kadrosundan Suriye'ye gönderdiği teröristlere, gerilla kıyafeti giymeyi yasakladı. Kıyafetlerde PKK, HPG ve YJA-STAR'a ait rozet ve sözde bayrak taşınması da talimatla yasaklandı" bilgisini verdi.
Şahin Şen Burak Doğan - Yeni Şafak