Demir, ÖSYM hakkında geçmişte oluşturulan imajın gerçeği yansıtmadığını söyledi. Göreve geldiğinden bu yana en önem verdiği konunun güvenlik olduğunu vurgulayan Demir, adayların polis tarafından aranarak salonlara alınması, cep telefonu, kol saati gibi kötüye kullanılacak her türlü eşyanın sınava alınmaması, soru kitapçıklarının tek tek poşetlenerek adaylara verilmesi gibi uygulamaların pek çok kötü kullanımı durdurduğunu ve bu durumdan kazanç temin edenlerin de yaşadıkları rahatsızlık nedeniyle kendilerine saldırdığını anlattı.
Demir, “Buradaki sınav güvenliğini bir şekilde ortadan kaldırmak için bir gayret içerisinde oldular. Yaptığımız işe inandığımız, siyasi irade de bize destek verdiği için her gün ÖSYM'nin daha iyi bir noktaya gittiğini görüyoruz” diye konuştu.
“Tüm engeller aşılmış olacak”
Parmak izi ve retina konusunda ÖSYM'nin attığı adımın Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı'nın itirazı nedeniyle komisyonda kabul edilmediğini hatırlatan Demir, şöyle devam etti:
“Biz bir girişimde bulunduk. Fakat 'Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu'nda parmak izi ve retina toplama işi sadece polise bırakılmış. ÖSYM tüm Türkiye'ye hitap eden bir kurum ve dolayısıyla tüm Türkiye'nin parmak izini toplama yetkisine sahip değil. Kanunda bir değişiklik olmadan bu mümkün gözükmüyor.
Biz de büyük bir heyecanla nüfus cüzdanlarının değişmesini bekliyoruz. Yeni nüfus cüzdanlarında hem parmak izi hem de tüm kimlik bilgileri var. Onlarla çalıştığımızda tüm engeller aşılmış olacak.”
Nitelikli bir kampüse taşınma düşünceleri olduğunu açıklayan Demir, altyapı ve sınav yönetmeliğine ilişkin de birçok şeyin değişeceğini vurguladı.
“Kendi yazılımımızı kullandık”
Muhabirin KPSS sonuçlarının 1,5 günde açıklandığını hatırlatarak, “Bundan sonra böyle mi olacak” sorusu üzerine Demir, “Amacımız o. Bu da ÖSYM'nin gerçek anlamda değiştiğini gösteren bir göstergeydi. O yerleştirmeyi kendi yazılımımız gerçekleştirdi. Tercihleri alırken de kendi yazılımımızı kullandık. Bundan sonraki yerleştirmelerin de aynı şekilde hızlı açıklanacağını bekliyorum” dedi.
Dışarıdan yaptırılan her şeyde ciddi güvenlik açıkları olabileceğine dikkati çeken Demir, “Bir yazılımın neresinde neyin konulduğunu ve ne şekilde çalıştığını kestiremiyorsunuz. Ancak kendiniz yaparsanız bundan emin olabilirsiniz” şeklinde konuştu.
“Bize büyük bir saygıyla bakıyorlar”
Azerbaycan'daki ÖSYM benzeri kurumun 20 yıl önce Türkiye'nin desteğiyle kurulduğunu söyleyen Demir, orada kendilerine büyük bir saygıyla baktıklarını belirtti.
Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan'ın da Türkiye'deki deneyimi kendilerinde uygulamak istediklerine ilişkin talepleri olduğunu vurgulayan Demir, “Bilgi transferi yoluyla ya da bizim uygulamalarımızı tatbik ederek bunu yapmaya çalışıyorlar. Onlara deneyimlerimizi aktarıcı çalışmalar yapmamız gerekiyor ve bunu yapacağız” ifadelerini kullandı.
Ölçme ve değerlendirmenin olduğu her ülkede ÖSYM'ye benzer kurumlar olduğunu belirten Demir, bunların bir kısmının devlet kurumu bir kısmının özel şirket olduğunu kaydetti.
memurlar.net