Temmuz enflasyonu; 0,79 puan şimdiden cepte!

Temmuz enflasyonu; 0,79 puan şimdiden cepte! 30 Haziran ve 1 Temmuz'a sığan elektrik, doğalgaz ve LPG zamlarının temmuz ayı tüketici fiyatlarına doğrudan etkisi 0.79 puan. Bu zamlar, suya atılan taş etkisi yaratarak halka halka genişleyecektir.

30 Haziran ve 1 Temmuz'a sığan elektrik, doğalgaz ve LPG zamlarının temmuz ayı tüketici fiyatlarına doğrudan etkisi 0.79 puan. Bu zamlar, suya atılan taş etkisi yaratarak halka halka genişleyecektir. Temmuz ayı TÜFE artışı yüzde 1.50'yi bulabilir, böylece yıllık oran da yüzde 19'a dayanır.

Dünya'dan Alaatin Aktaş'ın haberine göre;Temmuz ayı pek bir bereketli geldi. Elektriğe yüzde 15, doğalgaza konutlardaki tüketimde yüzde 12, sanayi için yüzde 20, LPG’ye ÖTV'den karşılanan tutar dışında kalmak üzere yüzde 8 zam yapıldı. Bunlar 30 Haziran ile 1 Temmuz’a sığan zamlar... Umarız bu hızla devam edilmez.

Bu üç kaleme gelen zamların TÜFE’ye etkisi de belli, 0.79 puan.

Elektriğin TÜFE’deki ağırlığı yüzde 2.7107 düzeyinde. Yüzde 15'lik zammı bu oranla ağırlıklandırdığımızda bulduğumuz yansıma 0.41 puan.

Doğalgazın TÜFE’deki ağırlığı ise yüzde 1.6894. Biraz önce de belirttik; doğalgaz zammı konutlar için yüzde 12, sanayi için yüzde 20. Türkiye’deki doğalgaz tüketiminde konutların payı yüzde 32, sanayinin payı ise yüzde 68 dolayında. Bu tüketime göre ağırlıklandırıldığında doğalgaz zammının oranı ortalama yüzde 17.5. Bu zammın TÜFE’deki yüzde 1.6894'lük ağırlığa göre temmuz ayına yansıması ise 0.30 puan olacak.

LPG’de pompa fiyatına yansıyacak zammın oranı yüzde 8. LPG’nin TÜFE’deki yüzde 0.9433’lük ağırlığına göre temmuz ayına yansıma 0.08 puan düzeyinde.

Sonuç olarak temmuz ayı TÜFE’sine elektrikten 0.41, doğalgazdan 0.30, LPG’den 0.08 puanlık bir yansıma olacağı şimdiden kesinleşmiş durumda.

Yani yalnızca bu üç kalemden gelecek yansıma toplam 0.79 puan. Bir başka ifadeyle başka hiçbir mal ve hizmetin fiyatı değişmese, bu üç kalemin fiyatında da artış ya da indirim yönünde hiçbir hareket olmasa bile tüketici fiyatları temmuz ayında en az yüzde 0.79 artacak.

Temmuz sonu yüzde 19’a dayanacak

Tüketici fiyatlarında mayıstan hazirana devreden 0.55 puanlık bir stok olduğunu biliyoruz. Pandemiden dolayı kapalı olan işletmelerin açılmasıyla birlikte haziranda bir zam sağanağı yaşandığı da ortada. Daha önce de belirttiğimiz gibi bu etkenler yüzünden haziranda zaten yüzde 2 dolayında bir TÜFE artışı bekleniyor. Böyle bir gerçekleşme halinde haziran sonundaki yıllık artış yüzde 17.50'yi bulacak.

Enflasyonu adeta garantileye garantileye yol almaya alıştık. Haziranın ilk günleri 0.55 puanlık bir oran cepteydi. Temmuza girdik, şimdi de 0.79 puanlık bir oran cepte.

Temmuzdaki 0.79 puanın 0.71 puanını oluşturan elektrik ve doğalgaz zamlarının yansımasının olmayacağı herhalde düşünülemez. Bir tarafta elektrik, bir tarafta doğalgaz... Sanayi üretimi de, hizmetler sektörü üretimi de bundan mutlaka etkilenecek ve öyle görünüyor ki yalnızca bu zamlar bile suya atılan taş gibi halka halka büyüyecek. Dolayısıyla daha şimdiden temmuz ayı TÜFE artışının en az yüzde 1.50 olacağı söylenebilir. Geçen yılın temmuzundaki artışın yüzde 0.58 olduğunu hatırlatalım.

Temmuz ayında yüzde 1.50 artış yaşanması durumunda yıllık TÜFE yüzde 18.50-19.00 arasında bir yere oturacaktır.

BDDK HARCAMALARI FRENLEMEYE ÇALIŞIYOR

BDDK kredi kartıyla yapılan bazı harcamalarla ilgili olarak taksit sayısı aşağı çekti.

Ayrıca taşıt kredilerinin vadesi de artık daha kısa olacak.

Bu düzenlemelerdeki amaç tabii ki çok açık. Vatandaş daha az tüketsin ve böylece talep kaynaklı fiyat artışlarının önüne geçilebilsin.Türkiye kredi kartı taksit sayısı ve kredi vadesi ile çok sık oynamak durumunda kalıyor.

Gün geliyor, talep canlansın düşüncesiyle taksit sayısı ve kredi vadesi artırılıyor; gün geliyor, dün olduğu gibi bu kez de tersi yapılıyor. Temel sorun da biraz bu. Tüketiciyseniz bugün mü, yarın mı alım yapmanızın daha lehinize olacağını bilemiyorsunuz. Sanayiciyseniz ürettiğiniz ürünlere ne zaman daha çok talep doğacağını kestiremiyorsunuz.

Ekonomi biraz da rüzgara göre savrulunca böyle oluyor işte!

MERKEZ BANKASI’NDAN TL’YE GEÇİŞİ ÖZENDİRME ADIMLARI

Merkez Bankası da dün bir dizi adım attı. Bu düzenlemelerin teknik boyutuna girmenin fazla gereği yok; muhataplar durumundaki bankacılar zaten tüm detaya vakıftırlar.

Merkez Bankası bir anlamda şunu söylüyor:

“Döviz cinsi mevduat hesaplarından aldığım zorunlu karşılığı artırıyorum. Bu şekilde yaklaşık 2.3 milyar dolar çekeceğim. İstiyorum ki bankalarda daha az döviz hesabı açılsın. Mevcut döviz hesaplarından TL’ye geçilmesini sağlayan bankalara da bu yeni TL hesaplarının zorunlu karşılıkları için daha yüksek faiz vereceğim. Zorunlu karşılık faizi yüzde 19’a kadar çıkacak, bu çok iyi bir oran, değerlendirmeye bakın.

Bankaların TL hesaplar için döviz cinsinden karşılık ayırmalarındaki üst sınırı yüzde 20’den yüzde 10’a düşürüyorum, döviz cinsi karşılık uygulamasına da ekimde zaten son vereceğim. Böylece bankalar TL hesapları için döviz karşılığı yatırmayacaklar.”

Çalı hikayesi mi?

Merkez Bankası’nın döviz hesaplarından TL’ye geçişi sağlamaları halinde bankalara daha fazla zorunlu karşılık faizi ödeyeceğini ilan etmesi biraz Nasrettin Hoca’nın çalı hikayesini anımsatmıyor mu?

Bankalar artık nasıl yapacaksa yapacak ve vatandaşı döviz hesabını bozdurup TL’ye geçmeye ikna edecek, bu yeni hesaplar için de daha yüksek zorunlu karşılık faizi alacak.

Vatandaş döviz hesabını bozdurup TL’ye geçmek için nasıl ikna edilebilir dersiniz? Bunun çok yüksek faiz vermekten başka bir yolu var mı?

Kaynak : Dünya Gazetesi

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

GÜNDEM Haberleri