Bütün bir yıl çalıştınız, hem fiziksel hem zihinsel hem de ruhsal açıdan iyice yoruldunuz. Hatta bazılarınız tam anlamıyla tükendiniz! Haliyle gözünüzün önüne artık tatil manzaraları geliyor. Hayaller kuruluyor, planlar yapılıyor. Kiminiz ailece, kiminiz arkadaşlarıyla, kiminiz de tek başına çıkacak tatile. Hedef, iyice dinlenmek, sıkıntılardan, dertlerden, en başta da işyerindeki sorumluluklardan, yoğun tempodan uzaklaşmak. "Tatil iyi geçmez mi" dediğinizi duyar gibiyiz, elbette "zihniniz iyi geçmesine hazır olunca iyi geçer şüphesiz" ama ya dönüşü! Tüm o güzel günlerin ardından tatil dönüşü çoğu kişiyi depresyona sürükleyebilir. İşe adapte olma süreci hiç de kolay olmayabilir. Peki tatil dönüşü depresyona girmemek için ne yapmalı? Tatilin huzurunu, dinginliğini, o iş hayatından uzaklığını hissederek bir yandan da nasıl bir strateji uygulamalı? Acıbadem Fulya Hastanesi'nden Uzman Psikolog Nuray Sarp, tatil dönüşü depresyona girmemenin 10 yolunu anlattı.
Tatile "İş sorumluluğu" ile çıkmayın
Tatile çıkmadan önce üzerinizdeki iş yükümlülüklerinin tamamlanmış olması çok büyük önem taşır. Hatta tahmin ettiğinizden de öte. Bu nedenle yöneticinize tatil sürecinde "ben bu işe bakarım, ben onu yaparım" diye taahhütlerde bulunmayın, sorumluluk almayın. Kendinize sınır koyun. Zira tatilde kişinin kendni ödüllendirmesi önemli. Ödüllendirmeyip fazla sorumluluk alırsanız hem tatilde dinlenemez hem de döndükten sonra depresyona girebilirsiniz.
Hedeflerinizi gözünüzde canlandırın
İleriye yönelik hedeflerinizin olması ve tatilde bu hedefleri sakin kafa ile gözünüzde canlandırmanız, tatil sonrası size ışık tutacak bir unsur. Hal böyle olunca tatilde dertleri, sıkıntıları, canınızı sıkan olayları değil de hedeflerinizi gözünüzün önüne getirin, hayalinizde canlandırın. Hayaller ve hedefler aşırıya kaçılmadığı, potansiyelinizi çok da aşmadığı sürece size yardımcı olacak. Aksi halde tatilde geçmişte yaşadığınız can sıkıcı olayları veya size sıkıntı veren kişileri düşündüğünüzde, dönüşte anksiyeteye yol açabilir.
Arkadaşlarınızla telefonu kesmeyin
Tatile çıktım diye işyerindeki arkadaşlarınızla iletişimi kesmeyin, sosyal ilişkileri koparmayın. Tatilde arkadaşlık ilişkilerinden uzaklaşmak "hayat çemberi" diye ifade edilen çemberin dışına çıkmak, kişinin kendini sorgulamasına neden olabilir. "Acaba ben bu hayatta ne yapıyorum" diye düşüncelere kapılan kişide anksiyete belirebilir.
Olaylardan haberdar olun
Şüphesiz tatilde beyninizin dinlenmesi çok önemli ama bu dünyadan kopacağınız anlamına da gelmesin. Tatilde örneğin her gün bir gazete okumaya dikkat edin. İnternetten ülkedeki ve dünyadaki gelişmeleri takip edin. Olaylardan haberdar olun. Dönüşünüz için de uyum sürecinizi kolaylaştıracak bir unsur.
Yatak keyfini uzatmayın
Tatil diye günlük rutin uyku düzenininizin dışına çok da fazla çıkmayın. Uyku düzeni hem tatilde hem de tatil dönüşünde son derece önemli bir nokta. Nasıl olsa iş yok diye gece çok geç yatıp sabahları da yataktan kalkışınızı çok uzatmayın, öğleden sonraya sarkıtmayın. Örneğin iş zamanı güne 08:00'de başlıyorsanız en fazla 2 saat geç kalkın.
İş yerinizle ilişkinizi bıcak gibi kesmeyin
Tatilde "iş" ve "işyeri" kavramlarını duymak istemiyorsunuz şüphesiz. Ama işyerinizdeki gelişmelerden haberdar olmak sizin tatil dönüşü adaptasyonunuzu kolaylaştıracak bir unsur. İşyerinizle ilişkinizi bıçak gibi kesmeyin. Acıbadem Fulya Hastanesi'nden Uzman Psikolog Nuray Sarp, "İşlerin nasıl gittiğini takip etmek tatilde sizi olumsuz etkilemeyecek aksine iş dönüşü için uyum sürecinizi kısaltacaktır" diyor.
Zinde hissedin
Tatilde vücudunuzun dinlendiğini fark etmeye çalışın. Vücudunuzdan geri bildirim alın. Normalde egzersiz ve spor yapıyorsanız, tatilde de bu alışkanlığınızı sürdürün. Vücudunuzu tatil diye salıvermeyin. Aksi halde iş dönüşü yeniden yoğun çalışma temposu sizi beklediği için dinlenmemiş ve hamlaşmış bir vücutla işe başlamak sıkıntıları beraberinde getirebilir.
İçtiklerinize dikkat
Tatilde bol bol su tüketimi çok ama çok önemli. Ancak sıvı ihtiyacını gazlı ve kolalı içecekler yerine, mümkün olduğunca su ile karşılamaya özen gösterin. En az 10 bardak su için.
Sağlıklı beslenin
Sağlıklı bir yaşamın temel şartı sağlıklı ve düzenli beslenmekten geçer. Tatile çıkmış olmanız, özellikle de her şey dahil otel ve tatil köylerinde açık büfe karşısında abartıya kaçmanız anlamına gelmemeli. Özellikle şekerli ve karbonhidratlı yiyeceklere dikkat etmeniz şart. Zira yedikleriniz size tatil dönüşü kilo olarak yansıyabilir ve bu kez fazla kilolar nedeniyle depresyona girebilir hatta diyetisyenin yolunu tutmak zorunda kalabilirsiniz.
Sevdiklerinize daha fazla zaman ayırın