Ankara’nın en eski ülkemizin en etkili liseleri arasında sayılan Ankara Atatürk Lisesi’nde ( Halk arasında Taş Mektep olarak anılan lise) edebiyatımızda mümtaz bir yer edinmiş şairler sempozyumla anıldı. 132 yıllık kadim tarihi ile Başkentin eğitim tarihinde önemli bir yeri olan oku, 1886 yılında Ankara İdadisi olarak eğitim hayatına başladı. 1908 yılında Ankara Sultanisi, 1924 ‘te Ankara Erkek Lisesi, 1938 ‘de Atatürk Lisesi olan Ankara Atatürk Lisesi günümüzde önünde hazırlık sınıfı ile 5 yıl eğitim veren ve 5 farklı ikinci yabancı dilin okutulduğu, işaret dili dahil bütün dünya dillerinin buluştuğu lise vizyonuyla seçkin eğitim faaliyetlerini yürütmektedir. Öğrencilerin kendilerini ifade etme yetilerini geliştirmek, kalabalık karşısında konuşma ve heyecenı ile başetme kabiliyetlerini perçinlemek, Taş Mektep’ten mezun olmuş veya öğretmenlik yapmış meşhur şairleri tanımalarına vesile olmak maksadına yönelik olarak Ankara Atatürk Lisesi konferans salonunda 7/8 Aralık 2017 tarihlerinde dört oturum halinde Taş Mektep’in Yolcuları 2017 Şairler Sempozyumu düzenlendi.
Sempozyum açılış konuşmasında Okul Müdürü Bayram Akyüz, bugün kendilerinden önceki meşhur şairlerimize sempozyum düzenleyen öğrencilerimizin edebiyat dünyasında elde edecekleri muvaffakıyetle yarın da kendilerinden sonraki neslin sempozyumuna konu olacaklarına olan inancım tamdır, dedi. Sempozyum açılış konuşmasını yapan İstanbul Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Dursun Ali Tokel, hayat ve edebiyat konusunda derin yaşamından damıttığı esprili konuşması öğrenciler tarafından çok beğenildi. Toker, konuşmasında nasıl ve niçin okumalıyız sorularına kendi adesesinden cevaplar verdi.
Sempozyumun birinci oturumunda Garip şiirinin en usta şairi ve Ankara Erkek Lisesi mezunu Orhan Veli Kanık misafir edildi. Garip şiirinin genel özellikleri ve nasıl ortaya çıktığı bilgisinin yanında Orhan Veli’nin Taş Mektep yılları öğrenciliğine dair de detaylar verildi. Sempozyumu Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Yeni Türk Edebiyatı Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Şaban Sağlık Hoca yönetti. Hoca’nı Garip şiirine dair verdiği malumatlarla başlayan oturum öğrenciler, İdil Erduran, Ceren Camcı, Burçak Turgay, Ayşe Nur Yücesoy ‘un bildirimleri ile devam etti.
Sempozyumun ikinci oturumu olan Melih Cevdet Anday oturumunu İstanbul Fatih Sultan Mehmet Vakıf üniveristesi Eski Türk Edebiyatı öğretim üyelerinde Doç. Dr. Dursun Ali Tokel başkanlık etti. “Rahatı Kaçan Ağaç” gibi ölümsüz bir şiiri ortaya çıkaran ve okulda öğrenciliği esnasında Orhan Veli ile de yakın arkadaş olan şairin öğrencilik yıllarına dair detaylara da yer verildi. Öğrencilerden İnci Çetin, Nur Ceren Aydınoğlu,Zeynep Doğan, Ahmet Eren Tatar da bildirim sundular. Şairin meşhur şiirlerinin yanı sıra “Elleri Bağlı Odyseus”gibi eserleri üzerine de malumatlı bilgi sunuldu..
Sempozyumun üçüncü oturumunun konusu hece vezninin ölümsüz şairi Ahmet Muhip Dıranas seçilmiştir. Bir Taş Mektepli olmanın yanında Serenat, Olvido, Fahriya Abla ginbi edebiyatımızda bilinirliği çok yüksek başarılı hece vezni örnekleri olan şiirlerin de şairidir. Oturumu Giresun Üniversitesi Yeni Türk Edebiyatı Öğretim Üyelerinden Fikret Uslucan yönetmiştir. Öğrenciler Meryem Nur Betül Can, Sefa Evliyaoğlu, Hatice İpek Serin de bildiri sundular.
Sempozyumun son oturumu edebiyatımızın rüya şairi, rüyayı şiire taşıyan şair çok yönlü edip, okulmuzu 1927’li yıllar Edebiyat Öğretmeni Ahmet Hamdi Tanpınar’a hasredilmiştir. Mana yüklü anlam derinliği olan şiirlerin şairidir tanpınar. O ayrı zamanda iyi bir deneme yazarı ve romancıdır. Zaman kavramı üzerine kurguladığı şiirleri ve romanları herkesin malumudur. Oturumu Eskişehir Osmangazi Üniveristesi Yeni Türk Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Şahin yönetti. Öğrenciler, Başak Cöhçe, Başak Kaya, Doğanay Tayyar, hande Öztekin’in de bildiri sundukları sempozyumun bu ayağında usta şairin yaşamı, Anadolu’daki yaşamına dair hatıratları ve okulumuz öğretmeni olarak hatıratları anlatılmıştır.
İki gün süren sempozyumda Taş Mektep koridorlarını aşındırmış, edebiyatımızda ölümsüz bir yer edinmiş şairleri anmak onlara yapılmış en büyük vefa olmuştur. Sempozyumumuza katılan kıymetli akademisyenlere ve sempozyumun hazırlanmasında emeği olan Türk Dili ve Edebiyatı zümremize öğrencilerimize teşekkür ederiz.