Eş durumu mağduru sözleşmeli öğretmenler eşleri ve çocukları ile birlikte Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ı ziyaret etti.
Diyarbakır, Şanlıurfa, Zonguldak, Şırnak’ta görev yapan eş durumu mağduru sözleşmeli öğretmenlerimize Genel Başkanımız destek verdi.
6 yıl tayin isteyemedikleri için eşlerinden, çocuklarından ayrı kaldıklarını, ailelerinin parçalandığını söyleyen sözleşmeli öğretmenler, çocuklarının büyüdüğünü görememenin onların motivasyonunu olumsuz etkilediğini belirterek , Hükümetin sözleşmeli öğretmenlere tayin hakkı vermesini istediler.
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı sözleşmeli öğretmenlere sendika olarak her zaman destek verdiklerini söyledi. Aile bütünlüğünün korunmasına vurgu yapan Geylan ailenin Türk toplumunun temeli olduğunu belirtti: Genel Başkan; “Bakınız, Anayasa’nın 41. Maddesi ailenin korunması ve çocukları hakları ile ilgilidir. Bu madde; ‘Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar’ diyor. Bilindiği gibi Anayasa bütün idareye bağlar. Sayın Bakan’a ziyaretimde de ifade ettim; Anayasanın 41. Maddesi, aile birliğinin korunması noktasında yönetenlere bir yükümlülük veriyor. 4 yıl sözleşmeli 2 yıl da kadrolu olmak üzere toplam 6 yıl çakılı çalışan sözleşmeli öğretmenlerimizin arasında eşinden, çocuğundan ayrı yaşayanlar var. Çünkü bu öğretmenlerimizin eş durumundan tayin isteme hakları yok. Düşünebiliyor musunuz bir çocuk 6 ay anne ya da babasını görmüyor. Yaşanan sıkıntıları gündeme getirdiğimizde eski Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ‘Eşi öğretmenin yanına gelsin’ demişti. Düşünün bir öğretmen Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesine atanıyor. Eşi de Aselsan’da çalışıyor. Bu durumda Aselsan Doğubeyazıt’a fabrika mı kuracak?” diye sordu.
4/B’li sözleşmeli istihdam modelini kabul etmediklerin belirten Geylan, her zaman bu konuyu gündemde tuttuklarını belirten Genel Başkan, “Hükümetin sözleşmeli istihdam modelini kaldırması gerekmektedir. Bu konuda yasal bir düzenleme yapılana kadar da eş durumu mağdurlarımıza bir çözüm getirilmelidir. Bakan Selçuk’un bu konuya duyarlı yaklaşmasını temenni ediyoruz.” dedi.
Zorunlu hizmet tazminatı ile mahrumiyet bölgelerindeki öğretmeni teşvik ederek öğretmen istikrarının sağlanabileceğine dikkat çeken Geylan , “Türk Eğitim-Sen’in önerisi; mahrumiyet bölgelerinde görev yapan öğretmenlere mahrumiyet derecesine göre bir brüt asgari 2 brüt asgari ücret arasında değişen miktarlarda zorunlu hizmet tazminatı ödemesi yapılmasıdır. Bu şekilde mahrumiyet bölgelerindeki öğretmen istikrarı sorunu çözülebilir” dedi.
Ağustos ayında özür gurubu tayinleri için başvurular başlayacağını belirten Genel Başkan, “4/B’liler kadroya alınıncaya kadar eş durumu mağdurlarımıza tayin hakkı verelim. Çifte bayram yaşasınlar. Bakan Selçuk’un bu konuya duyarlı yaklaşmasını temenni ediyoruz. Hatırlanacağı üzere sözleşmeli ve mülakatlı öğretmenliğin kaldırılması için yargı süreci başlattık. Umuyoruz yargı beklentimiz doğrultusunda karar verir ve bu mesele kökten çözülür.” dedi.
Geylan, sendikamızın sözleşmeli ve mülakatlı öğretmenliğin kaldırılması için açtığı davaya dikkat çekti. Yargı sürecinin devam ettiğini bildiren Geylan , “Umuyoruz ki yargı sözleşmeli öğretmenliği iptal eder ve böylece bu sorun kökten ortadan kalkar” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, dram yaşayan sözleşmeli öğretmenlerin ve ailelerinin yüzünü güldürmelidir. Kamuoyunda bu konuda bir beklenti oluşmuştur. Sayın Selçuk’un bu beklentiyi yerine getirmesi, sözleşmeli öğretmenlerimiz için hayati öneme sahiptir” diye konuştu.