Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 25.07.2018 tarihinde Kanal B’de yayınlanan Güncel programının konuğu oldu.
Sözlerine Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a görevinde başarılar dileyerek başlayan Geylan, “Yeni Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’u tebrik ediyorum. Kendisinin başarılı olmasını temenni ediyorum” dedi.
Sayın Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olması heyecan uyandırdı. Şimdi sıra bu heyecanın eğitim çalışanlarının motivasyonlarını artırıcı, adaletli bir yönetim anlayışının MEB’de tesis edilmesindedir.
Bakan Ziya Selçuk’un eğitim camiasının yakından tanıdığı bir sima olduğuna dikkat çeken Geylan, “Sayın Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olarak atanması sendikal tercihi, siyasi ve ideolojik görüşü ne olursa olsun eğitim çalışanları içinde büyük heyecan uyandırdı. Bunun nedeni uzun yıllar sonra MEB’in tepesine eğitimci kimliğe sahip bir bakanın gelmesidir. Eğitimci vasfı ön planda olmayan bakanlar nedeniyle frekans sorunu yaşıyorduk. Öyle ki, eğitimcileri tahkir eden ifadeler kullanan bakanları dahi gördük. Bugüne kadar birçok uygulama sahadan dönüt almadan, masa başı projelerle hayata geçirildi. Ziya Selçuk’un sahayı bilen bakan olması ümitlerimizi yeşertti. Sayın Bakan, ‘Ben buradaysam 950 bin öğretmenimiz MEB’in koridorlarında geziyor demektir’ demişti. Bu sözler, Ziya Selçuk’un çalışanlara verdiği değerin somut göstergesidir. Ziyaretimizde kendisine de ifade ettim; Sayın Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olması heyecan uyandırdı. Şimdi sıra bu heyecanın eğitim çalışanlarının motivasyonlarını artırıcı, adaletli bir yönetim anlayışının MEB’de tesis edilmesindedir” diye konuştu.
Bakan Ziya Selçuk’un Alo 147’yi kaldırması ve performans sistemini uygulamayacağını açıklamasını olumlu karşılayan Geylan şunları kaydetti: “Alo 147’nin işleyişine karşıydık. Alo 147 üzerinden yapılan isimsiz ihbarlarla birçok öğretmen hakkında soruşturma açılmıştı. Alo 147 hizmet hattı değildi ve eğitim çalışanlarına tepesinde Demoklesin kılıcı gibi durmuştu.
Performans değerlendirme sistemi de eğitim hizmetinde fiilen mümkün olmaz. Çünkü eğitim hizmeti ticari bir meta değildir. Hatırlarsanız geçtiğimiz Ekim ayında performans değerlendirme sistemi 12 ilde pilot uygulanmaya başlanmıştı. Bu sistem öğrencilerin nahoş paylaşımlarının ardından iki gün içinde kapatılmıştı. Herkes bilmelidir ki; öğretmenlere performans değerlendirme sistemi hayata geçirilseydi, bu, psikolojik şiddetin aracı haline gelecekti. Zaten ülkemizde öğretmenlerimize yönelik şiddet çok yaygındır. Böyle bir ortamda öğretmenleri notla değerlendirmek şiddeti körükleyecekti. Sayın Bakan bu garabet uygulamanın farkındaymış ki kaldırdı. Kendisine teşekkür ediyoruz. Sayın Selçuk’un sahada ne konuşulduğunu biliyor olması bu dokunuşları beraberinde getirmiştir.”
Talebi karşılamak için meslek lisesi ve imam hatip liseleri bünyesinde Anadolu lisesi açılması talimatı okullara gönderildi.
Bugüne kadar eğitimde reform iddiasıyla ortaya atılan uygulamaların masa başında oluşturulmuş stratejiler olduğunu belirten Geylan, “Bu nedenle icraatlar başarısız oluyordu. Eğitimin uygulayıcıları ile istişarede bulunulmaması olumsuz sonuçlar doğurmaktadır” dedi.
Liselere giriş sisteminin de buna bir örnek teşkil ettiğini belirten Geylan, şöyle konuştu: “Sayın Cumhurbaşkanı bir irade ortaya koydu ama MEB hiçbir alt yapı çalışması yapmadan süre giden sistemi bozdu. Liselere girişte yeni sistem getirildi, daha büyük kaos oldu. Lise kayıtları başladığında sorunlar daha da artacak. Eski Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ‘Hiç kimse istemediği okula yerleşmeyecek’ demişti. Bunun mümkün olmadığını şu anda çok daha iyi görüyoruz. Öğrenciler 5 okul tercihi yapacak. 3 tercih bir okul türünden, 2 tercih de meslek ya da imam hatip lisesinden olacak. Bu durum, hiç kimse istemediği okula yerleşmeyecek iddiasını çürütmektedir.”
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nün okullara meslek liseleri ya da imam hatip liseleri bünyelerinde Anadolu lisesi açılması konusunda bir genelge gönderdiğini açıklayan Geylan, “Tabi bu, tüm talepleri karşılamayacak. Öğrencilerimizin kendi kişisel hedeflerine doğru yürüyebilecek imkânlar hazırlanmalıdır. MEB’den talebimiz önümüzdeki yıl liselere geçiş sisteminde sahadan da uygulayıcılarla istişare ederek, öğrencileri mağdur etmeyecek bir sistem ihdas etmesidir. 4+4+4 sistemi ihdas edilirken de bizi dinlemediler, TEOG kaldırılırken de… Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı süresince 4 kez liseye geçiş sistemi değiştirildi. Her revizyonda bir kuşağı heba ediyoruz. MEB eğitimin uygulayıcı ve paydaşları ile istişare halinde olmalıdır.”