Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 6 Mayıs 2018 tarihinde Antalya 1 No’lu Şubeye bağlı Serik İlçe Temsilciliği’nin düzenlediği etkinliğe katıldı. Geylan’a Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan da eşlik etti. Etkinlikte, Antalya 1 No’lu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, Serik İlçe Temsilcisi Varol Civcir ile şube, ilçe yönetim kurulu üyeleri ve üyelerimiz katıldı.
MEB eğitimdeki başarısızlığın faturasını öğretmenlere kesmeye çalışmaktadır. Oysa başarısızlığın en büyük nedeni sık sık değişen eğitim sistemi, 126 bine ulaşmış öğretmen açığı, derslik sayısının yetersizliği, fiziki ve teknolojik alt yapının yetersiz olmasıdır. Bunların da sorumlusu MEB’dir.
Etkinlikte bir konuşma yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, performans değerlendirme sistemi ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Geylan, bu sistemin hayata geçirilmesi durumunda konuyu yargıya taşıyacaklarını, Ekim ayında aldıkları ‘Meslektaşıma puan vermiyorum’ eylemini devam ettireceklerini kaydetti.
Taslakta öğretmenlerin okul müdürleri, zümre öğretmenleri ve diğer öğretmenler, veli ve öğrenci tarafından değerlendirilmesinin öngörüldüğünü söyleyen Geylan, bunun sakıncalarını anlattı. Geylan sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda okul idarecilerinin büyük çoğunluğu ehliyet ve liyakat kriterleri ile değil, birtakım siyasal ve sendikal saiklerle tayin edilmiştir. Dolayısıyla bu vasıftaki okul müdürleri öğretmenlerin performansını objektif olarak değerlendirebilir mi? Öğretmenlerin birbirini değerlendirmesi, öğretmenler arasında sevgi, saygı çerçevesinde yürümesi gereken ilişkileri mecrasından çıkarır, iş barışını bozar. Öğretmenler performansını sınıf içerisinde sergiler. Öğretmeni sınıf içerisinde gözlemleme imkânı olmayan veli nasıl değerlendirme yapacak? Üstelik velilerin büyük kısmı çocuklarının okuluna bile gitmiyor, öğretmenlerin adını dahi bilmiyor. Öğrencilerin öğretmene not vermesi ile başlı başına rezilliktir. Öğretmen öğrenci için rol modeldir. Öğrenci öğretmenini seviyorsa, o öğretmenin öğrenci gözündeki performansı 100’dür. Ya da öğretmenin dersinden kırık not almışsa, o öğretmen isterse en kâmil öğretmen olsun, öğrencinin gözündeki performansı sıfırdır.”
Cumhurbaşkanı’nın sık sık eğitimdeki başarısızlığa vurgu yaptığını söyleyen Geylan, “Anladığımız kadarıyla bu uygulamayla MEB eğitimdeki başarısızlığın faturasını öğretmenlere kesmeye çalışmaktadır. Oysa başarısızlığın en büyük nedeni sık sık değişen eğitim sistemi, 126 bine ulaşmış öğretmen açığı, derslik sayısının yetersizliği, fiziki ve teknolojik alt yapının yetersiz olmasıdır. Tüm bu başarısızlıkların sorumlusu da gerekli tedbirleri almayan, eğitim sistemi ile yap-boz gibi oynayan, okullara yeterli ödenek ayırmayarak, okulları kaderleri ile baş başa bırakan MEB’dir” dedi.
25 yıllık öğretmeni yazılı sınava sokmak ve sınavda başarısız olursa, ‘Mesleğinde yetersiz’ demek ucube bir yaklaşımdır.
Geylan öğretmenlere 4 yılda bir mesleki yeterlilik sınavı getirilmesine de karşı olduklarını söyleyerek, “Öğretmenlikte sadece önemli olan akademik başarı değildir. Öğretmenin bilgisini aktarması da çok önemlidir. Bu noktada en temel besleyici unsur öğretmenin tecrübesidir. 25 yıllık öğretmeni yazılı sınava sokmak ve sınavda başarısız olursa, ‘Mesleğinde yetersiz’ demek ucube bir yaklaşımdır” diye konuştu.
Şu anda MEB’de konuyla ilgili bir sessizlik hâkim olduğunu söyleyen Geylan, “Bu sessizliğin seçim kaygısıyla ortaya çıkmış olduğuna inanmak istemiyoruz. İnşallah MEB, siyasi görüşü, ideolojisi, sendikası ne olursa olsun tüm öğretmenlerin karış çıktığı bu yönetmeliği kaldırır” dedi.
Ey MEB; kendi öğretmenlerine güven.
MEB’in değerler eğitimi konusunu önemsemesini doğru bulduklarını ve desteklediklerini belirten Genel Başkan, diğer yandan okullarımıza değerler eğitimi adı altında ne idiğü belirsiz birtakım grup, cemiyet, vakıfların sokulduğuna dikkat çekerek, “Bunu şiddetle reddediyoruz. Ülkemizin 15 Temmuz tecrübesi var. 15 Temmuz’a, eğitim hayatımızın belli bir gruba ihale edilmesiyle geldik. Ey MEB; kendi öğretmenlerine güven. Öğretmenlerimiz değerler eğitimini verebilecek niyette, donanımda ve birikimdedir. Eğer MEB bu hususta illa da kendine partner arıyorsa, buyurun bize gelsin. Yüzde 100 yerli ve milli vatansever eğitim çalışanlarının hayat verdiği Türk Eğitim-Sen olarak varımızı yoğumuzu seferber etmeye hazırız” dedi.