30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100’üncü yılı dolayısıyla 25 Ağustos saat 19.30’da Genel Başkan Talip Geylan, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ve 81 ilin şube başkanları ilk olarak Şuhut ilçesine hareket etti. Türk Eğitim-Sen kafilesi, Şuhut Şehitler Merkezi ve Atatürk Evi’ni ziyaret etti. Daha sonra 25’i 26’sına bağlayan gece saat 23.00’te Türk Eğitim-Sen’liler, Çakırözü Köyü’nden hareketle “Zafer Yürüyüşü” gerçekleştirdi. Büyük bir coşkunun hakim olduğu yürüyüşte, Genel Başkan Geylan, “Büyük Taarruz’un 100. Yıldönümünde, tüm şube başkanlarımızla birlikte, Afyonkarahisar Şuhut’ta Zafer Yürüyüşü’ne iştirak ederek ecdadı yad ettik. Bir asır önce, varlığını milletin varlığına adayarak, emperyalist Haçlı saldırısını bir kez daha bertaraf eden yiğitlere selam olsun. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman ordusunu minnet, şükran ve dualarla anıyoruz” dedi.
Genel Başkan Talip Geylan, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte 26.08.2022 tarihinde ise Şube Başkanları Kurulu Toplantısına katıldı. Toplantıda İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, Afyonkarahisar MHP Milletvekili Mehmet Taytak ve şube başkanları da hazır bulundu.
TBMM’nin açılmasıyla birlikte hızlı ve yoğun şekilde meslek kanununun adına yaraşır şekilde revize edilmesi noktasında gayretlerimizi sürdüreceğiz.
Toplantı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Büyük Zaferin 100. yılında Afyonkarahisar’da olmaktan gurur duyduklarını söyledi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 4 Şubat 2022 tarihinde yürürlüğe girdiğini hatırlatan Geylan, 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nin açıklandığı 23 Ekim 2018 tarihinden itibaren Türk Eğitim-Sen’in meslek kanununun içeriğinin ne olması gerektiği konusunda gündem oluşturduğunu söyledi. Gelinen noktada sadece kariyer planlamasını düzenleyen bir kanunla
karşı karşıya kaldıklarını kaydeden Geylan, “Teklif, meslektaşlarımızı tatmin etmekten son derece uzak bir hüviyetle kanunlaştırıldı. Ne yazık ki öğretmenlerin muhatap olduğu süreçler bu kanunda yerini bulmadı” dedi.
Tüm gayretlerinin önümüzdeki süreçte meslek kanununun içeriğinin adına yaraşır şekilde zenginleştirilmesi olacağını bildiren Geylan, hem MEB hem de siyasi partilerle yoğun şekilde temas halinde olduklarını belirtti. Geylan, TBMM’nin açılmasıyla birlikte Türk Eğitim-Sen’in hızlı ve yoğun bir şekilde başta kariyer düzenlemesindeki arazların giderilmesi olmak üzere, meslek kanununun adına yaraşır şekilde revize edilmesi noktasında gayretlerini sürdüreceklerini ifade etti.
Herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın;10 yılını dolduran her öğretmenin uzman, 20 yılını dolduran her öğretmenin de başöğretmen olarak değerlendirilmesini istiyoruz.
Uzman ve başöğretmenlik sürecinin ilk olarak 13 Ağustos 2005 yılında Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği ilebaşladığını ve tüm karşı çıkışlarına rağmen 2006 yılında uzman ve başöğretmenlik sınavı yapıldığını hatırlatan Geylan, o tarihten bu yana Türk Eğitim-Sen’in tavrında en küçük bir değişiklik olmadığını, bugün de herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın;10 yılını dolduran her öğretmenin uzman, 20 yılını dolduran her öğretmenin de başöğretmen olarak değerlendirilmesini talep ettiklerini söyledi.
Türk Eğitim-Sen ekşi yemedi, karnı ağrımıyor.
Kariyer basamakları ile ilgili sınav hakkında 1-1,5 aydır infial olduğunu söyleyen Geylan, Türk Eğitim-Sen’e karşı eleştirilerin ise ‘manipüle edilmiş’ eleştiriler olduğuna dikkat çekti. Geylan, “Türk Eğitim-Sen ekşi yemedi, karnı ağrımıyor. Öğretmenlerin kariyer planlaması ile ilgili gocunacak zerre yaramız yok. Bu nedenle sakın mahcup olmayın. Alnımız dik” dedi.
Bizim tek hesabımız, eğitim çalışanlarının hakkı ve hukukudur.
Yargıya başvurduklarını, eylemler gerçekleştirdiklerini, afişler hazırladıklarını, yazışma ve diyalog sürecinde defaten konuyu gündeme getirdiklerini söyleyen Geylan, “Kanun kimsenin umurunda değildi. 1-1,5 aydır ne olduysa, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na dönüp bakmayan herkes canhıraş şekilde sahaya indi. Siyasi talimatlar ile hareket edenler güya öğretmenlerin mesleki problemlerine sahip çıkıyorlar! Çok net söyleyeyim: Alakası yok. Kariyer basamakları sınavı ile ilgili şu hazirundan başka, herkesin başka bir hesabı var. Bizim tek hesabımız, eğitim çalışanlarının hakkı ve hukukudur.
Kimsenin hedefi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Bizim derdimiz ise üzüm yemek. Dolayısıyla bu sorun ya çözülecek, ya çözülecek! Çözümün adresi de her zaman olduğu gibi Türk Eğitim-Sen olacak.” dedi.