Türk Eğitim-Sen Başkanlar Kurulu Toplantısı 08.06.2021 tarihinde çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve şube başkanlarının katıldığı toplantıda eğitimde yaşanan son gelişmeler ele alınırken, yeni dönemde uygulanacak yol haritası belirlendi.
2020 mutabakatından bugüne kadar yüksek sorumluluk şuuruyla hareket eden ve ciddi gayret ortaya koyan Türk Eğitim-Sen teşkilatlarına ve 213 bin 888 üyemize teşekkür ediyoruz.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, sözlerine Türk Eğitim-Sen’e güç veren 213 bin 888 eğitim çalışanına teşekkür ederek başladı. Bu yetki döneminin pandemi koşulları ve uzaktan eğitim süreciyle tamamlandığını bildiren Geylan, “Salgın nedeniyle gerek okulların gerekse üniversitelerin kapalı olması nedeniyle arzu ettiğimiz sendikal mücadeleyi sahada bire bir gerçekleştiremedik. Buna rağmen; yani Covid 19 endişesiyle insanların burnunu kapıdan çıkaramadığı bir dönemde, muhatap olduğumuz konjonktürün olumsuz koşulları söz konusu iken, bu yıl 12 bin 613 yeni üye kaydı yaptık. Sonuçta salgın koşullarında bu başarı sizlerin sahada gösterdiği gayretin sonucudur.
Şunu da söylemek isterim ki; Türk Eğitim-Sen üye sayısı itibariyle dört büyük eğitim sendikası içinde kayıp vermeden üye sayısını artıran tek sendikadır. Bu, çok anlamlı ve takdire şayan bir başarıdır. 2020 mutabakatından bugüne kadar yüksek sorumluluk şuuruyla hareket eden ve ciddi gayret ortaya koyan Türk Eğitim-Sen teşkilatlarına ve 213 bin 888 üyemize teşekkür ediyoruz. İnanıyoruz ki, yeni eğitim-öğretim yılının başlaması ve okulların açılmasıyla birlikte bu başarımız katlanarak artacaktır” diye konuştu.
Ülke genelinde tam 355 sendika yöneticisini aday yaptılar. Ama sendikalarının markasını ortaya koyamadılar.
Covid tedbirleri nedeniyle ertelenen İLKSAN İlçe Temsilcileri seçimlerinin 19 Haziran tarihinde yapılacağına vurgu yapan Geylan, sözde yetkili sendikanın İLKSAN stratejisine dikkat çekti ve şunları kaydetti: “Türk Eğitim-Sen, eğitim çalışanlarının alın terine sahip çıkmak için her ilçede kendi adaylarını gösterdi. Ancak sözde yetkili sendika aynı onurlu duruşa sahip olamadı. Hatırlarsanız; Eğitim Bir Sen 2012 seçimlerinde eğitim hizmet kolunda en fazla üyeye sahip olmasına karşın büyük hezimete uğradı. Türk Eğitim-Sen teşkilatı, Eğitim Bir Sen’in iki buçuk katı fazla delege çıkardı. Bu başarıda Türk Eğitim-Sen teşkilatlarının üstün çalışmaları ve Türk Eğitim-Sen’in eğitim çalışanlarının nezdindeki itibarının etkisi olmuştu.
2016 yılı seçimlerini de güya boykot ettiler. Aslında seçimlere girmeye cesaret edemediler, yani 286 bin eğitim çalışanının temsil edildiği sandıkta irade ortaya koyamadılar. Çünkü 2012 yılı seçimlerinde üyelerinin bile kendilerine itibar etmediğini gördüler ve bu, onlar için büyük bir prestij kaybıydı.
Bugüne geldiğimizde ise seçime sözüm ona bağımsız adayları destekleme kararı aldılar. Oysaki üyesi olan şube müdürlerini, sendika şube başkanlarını, sendika ilçe temsilcilerini, kadın komisyonu yöneticilerini, işyeri temsilcilerini aday yaptılar. Hatta bazı yerlerde Türk Eğitim-Sen üyelerine dahi teklif götürdüler. Ülke genelinde tam 355 sendika yöneticisini aday yaptılar. Ama sendikalarının markasını ortaya koyamadılar. Çünkü kendi isimleri, cisimleri ve etiketleriyle seçimlere girecek cesaretleri yoktu. İşte bu nedenledir ki; ‘bağımsız adayları destekliyoruz’ şeklinde söylemler garabet bir yaklaşımdır ve aynı zamanda eğitim çalışanlarının algısına hakarettir.”
‘Talepleri ortaklaştırma’ çağrısı kâğıt üzerinde kalmamalı, ‘tavırda da ortaklaştırma’ olmalıdır.
1 Ağustos tarihinde 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinin başlayacağını bildiren Geylan, Memur-Sen’in Türkiye Kamu-Sen ve KESK’e yaptığı talepleri ortaklaştırma çağrısını hatırlattı. Türkiye Kamu-Sen’in bu çağrıya olumlu cevap verdiğini kaydeden Geylan, “Bu çağrı aslında Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu dönemlerde uyguladığı ve sonrasında da her toplu sözleşme öncesi başta yetkili konfederasyon olmak üzere diğer konfederasyonlara yaptığı çağrıdır. Bu kapsamda Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci çağrıya olumlu cevap verdiğini bildirdi. Tabi ‘talepleri ortaklaştırma’ çağrısı kâğıt üzerinde kalmamalı, ‘tavırda da ortaklaştırma’ olmalıdır. Aksi takdirde beraber hareket etmenin bir anlamı kalmaz. Taleplerin ortaklaştırılması demek, Türkiye Kamu-Sen’in olmazsa olmazlarından vazgeçmesi anlamına gelmez. Kamu çalışanlarının kazanımları hususunda bir mutabakat sağlanırsa talepleri ortaklaştıracağız.
Nasıl ki 1. Maarif Kongresi’ni aradan 100 yıl geçse dahi minnetle yad ediyorsak; emin olun, 2. Maarif Kongresi de on yıllar boyunca çocuklarımız, torunlarımız tarafından hayırla anılacak, Türkiye sevdalılarının düzenlediği bir kongre olması hasebiyle gururla hatırlanacaktır.
13-18 Temmuz 2021 tarihleri arasında 2. Maarif Kongresi’nin yapılacağını hatırlatan Geylan, tüm teşkilatlarımızın bu kongrenin önemine binaen çalışmalar yürütmesini istedi. Kongre kapsamında 10 çalıştay düzenlendiğini kaydeden Geylan, çalıştayların gerek içerikleri gerekse niteliği itibariyle üst düzey olduğunu, çalıştaya katılan akademisyenlerin ve eğitimcilerin alanında öne çıkmış isimlerden oluştuğunu ve çalıştayların bilim çevrelerinde yankı uyandırdığını belirtti.
1.Maarif Kongresinin 100 yıl önce Kurtuluş Savaşı devam ederken büyük Atatürk tarafından toplandığını ifade eden Geylan, “1. Maarif Kongresi’nin 100. Yılında 2. Maarif Kongresi’ni topluyoruz. Bu bizi çok heyecanlandıran bir projedir. Nasıl ki 1. Maarif Kongresi’ni aradan 100 yıl geçse dahi minnetle yad ediyorsak; emin olun, 2. Maarif Kongresi de on yıllar boyunca çocuklarımız, torunlarımız tarafından hayırla anılacak, Türkiye sevdalılarının düzenlediği bir kongre olması hasebiyle gururla hatırlanacaktır” dedi.
Diğer okullarımızda yönetici ve öğretmenler hangi mevzuata uygun olarak atanıyorsa, proje okullarında da hem yönetici hem de öğretmen atamaları MEB mevzuatına bağlı olmalıdır.
Proje okulları ile ilgili açıklamalar yapan Geylan, proje okullarının MEB mevzuatına bağlı olmasını istedi. Geylan, “Hem Yönetici Atama Yönetmeliğini hem de Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğini hazırlama safhasında proje okulları ile ilgili çok net irade ortaya koyduk. Bu okullar Uganda Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı değildir. Diğer okullarımızda yönetici ve öğretmenler hangi mevzuata uygun olarak atanıyorsa, proje okullarında da hem yönetici hem de öğretmen atamaları MEB mevzuatına bağlı olmalıdır. En nitelikli öğrencileri aldığımız okullarımıza hiçbir nitelik aramadan keyfiyete göre öğretmen ve yönetici atanmasını kabul etmemiz beklenemez. Bu konudaki mücadelemiz devam edecek” diye konuştu.