Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, TBMM’ye sunulan teklifle 15 yeni üniversite kurulmasını öngören, bunlardan 10 tanesinin mevcut üniversitelerin bölünmesiyle oluşturulmasını hedefleyen teklifi değerlendirdi.
Geylan yapmış olduğu açıklamada, yasa teklifinin yeniden değerlendirilmesini istedi.
İşte o açıklamalar:
1) TBMM’ye sunulan teklifle 15 yeni üniversite kuruluyor. Bunlardan 10 tanesi mevcut üniversitelerin bölünmesiyle oluşturuluyor. Bu durum, yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Akademik çevreler üniversitelerin bu şekilde bölünmesini doğru bulmuyor. +
2) Hükümet çevreleri ise bu üniversitelerin çalışan ve öğrenci sayısı bakımından çok fazla büyümüş olmasının, yönetim sorunları oluşturduğu iddiasıyla bölündüğünü öne sürmekte. Peki bu iddia ne derece doğru? +
3) Bölünen üniversitelerin çok büyük olduğu için yönetilebilir olma kabiliyetini kaybettiği tezi doğru olsaydı; bu tasarıyla bölünen Sütçü İmam, Dumlupınar ya da Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden çok daha büyük olan başka üniversiteler de pakete dahil edilmez miydi? +
4) Öncelikle şu gerçek görülmelidir: Yönetilebilir olma zafiyetlerinin nedeni, çalışan ve öğrenci sayısının büyüklüğü değil; liyakatli yönetici yoksunluğu, özerklik eksikliği, katılımcı, modern ve demokratik yönetim anlayışının tesis edilememesi gibi daha temel unsurlardır. +
5)Ayrıca bu üniversitelerimizdeki akademik ve idari personel tarafından,üniversitelerin yaşadığı sorunlar nedeniyle bölünmesi gerektiği yönünde ihtiyaç olduğu talebi hiç gündeme getirilmemişken;Hükümet,bu tasarrufu hangi gerekçeyle kullanmak istediğini dürüstlükle açıklamalıdır +
6) Hiç tartışılmadan, hele ki, konunun doğrudan muhatabı olan sözkonusu üniversitelerin akademik ve idari çalışanlarının görüşü dahi alınmadan, “Ben yaptım oldu” anlayışıyla kurumların kaderini tayin eden radikal bir karar alınıyor olması asla sağlıklı bir tavır değildir. +
7) Köklü geleneği ve marka değerleri isimleriyle özdeşleşmiş olan üniversitelerin bölünmesi hem mevcut birikimleri zedeleyecek hem de yeni üniversiteler için ulusal ve uluslararası düzeyde tanınma ve kurumsallaşma sorunlarını beraberinde getirecektir. +
8)İstanbul ve Gazi üniversiteleri YÖK tarafından araştırma üniversitesi ilan edilmiştir.Şimdi bu üniversitelerin araştırmacı yönü tescil edilmiş fakülteleri birbirinden ayrılacaktır.Fakültelerin araştırma üniversitesi bünyesinde elde ettiği kazanımların kaybı sözkonusu olacaktır+
9) Hal böyleyken bu üniversitelerin bölünmesinin, hem çalışanlar hem de öğrenciler için önemli kayıplara neden olacağı aşikardır. Kamuoyunda bu girişimin, bir takım kadrolara istihdam sağlamanın ötesinde hiçbir amaç taşımadığı kanaati hasıl olmaktadır. +
10) Bu nedenlerle,tasarı yeniden değerlendirilmeli, üniversite çevreleriyle yeterli müzakereler sonucunda revize edilmelidir. Ülkemizin gereksiz tartışmalara zamanı yoktur. İhtiyaç duyulan yeni üniversiteler,hem bilimsel hem de toplumsal gereklilikler doğrultusunda kurulmalıdır.
Turkiyeegitim.com