Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 30.03.2022 tarihinde Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolgun ile birlikte Mersin’de biz dizi ziyaretlerde bulundu.
Genel Başkan Talip Geylan, Tarsus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Aydın’ı ziyaret ederek, Sayın Orhan Aydın’a, hakkaniyeti esas alan yönetim anlayışı ve üniversitede oluşturmuş olduğu huzurlu çalışma ortamından dolayı duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Daha sonra Genel Başkan Geylan ve beraberindeki heyet Tarsus İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Metin’i ziyaret etti.
Genel Başkan Geylan ve Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolgun, Mersin 2 No’lu Şubemizin yeni hizmet binasının açılışını da gerçekleştirdi. Geylan, “Şube Başkanımız Yaşar Yılmaz’ın şahsında emeği geçen tüm yol arkadaşlarımı tebrik ediyorum.” dedi.
Mersin ziyareti kapsamında Genel Başkan Geylan Mersin 1 ve 2 No’lu Şubelerimiz ile istişare toplantılarında buluştu. Şube ve ilçe yönetim kurulu üyeleri, şube denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, üniversite temsilcileri ve şube kadın komisyonu üyelerinin de katıldığı toplantıda konuşma yapan Genel Başkan Talip Geylan; çalışma hayatı, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve eğitim gündemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
15 Mayıs 2022 tarihinde 260 bin üye sayısına ulaşacağız.
2023 tarihinde 7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde yetkili sendika olacaklarını kaydeden Genel Başkan Geylan, “Bilindiği gibi 2023 tarihinde 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri yapılacaktır. 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde kamu çalışanları için yeni bir hezimet olmaması önemlidir. Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen’in ve Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaların temsil yetkisini alarak, toplu sözleşme masasına oturması gerekmektedir. Sizin gibi ihlaslı, gayretli, arkadaşlarımızın omuz vermesi ile bunu başaracağız, yetkiyi alacağız. Bilindiği gibi bu sene üye sayımızda bir artış söz konusudur. Türk Eğitim-Sen olarak üye sayısı olarak tarihimizde ulaştığımız en yüksek rakam 2014 yılı mutabakatlarında gerçekleşti. Üye sayımız 2014 yılı mutabakatlarında 231 bin idi. Bugün ise Türk Eğitim-Sen, üye sayısı olarak 250 bini aştı. 15 Mayıs 2022 tarihinde ise 260 bin üye sayısına ulaşacağımıza inanıyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak üye sayımız şu anda 500 bini aştı. Yani konfederasyonumuza bağlı tüm sendikaların ciddi bir üye artışı var. İnanıyorum ki bu ivmeyi kesintiye uğratmadan devam ettirirsek, teşkilatımız 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde yetkili sendika olarak masaya oturacaktır. Buna yürekten inanıyorum.” dedi.
Eğer sadece 4 meslek grubunun ek göstergelerini düzenler, diğer çalışanları kapsam dışında bırakırsanız, hem iş barışını hem de hiyerarşik sistemi bozarsınız.
3600 ek gösterge düzenlemesinin olumlu ancak eksik bir adım olduğunu kaydeden Genel Başkan Geylan, “Büyük bir ihtimalle Haziran 2022 tarihinde 3600 ek gösterge düzenlemesi TBMM’nin gündeminde yer alacaktır. Hatırlanacağı gibi 24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; din görevlileri, hemşireler, öğretmenler ve polislerin ek göstergelerinin 3600’e çıkarılacağına ilişkin bir müjde vermişti. Biz o tarihte Türkiye Kamu-Sen olarak Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkür etmiş, 3600 ek gösterge sözünün olumlu ancak eksik bir adım olduğunu söylemiştik. Çünkü eğer sadece 4 meslek grubunun ek göstergelerini düzenler, diğer çalışanları kapsam dışında bırakırsanız, hem iş barışını hem de hiyerarşik sistemi bozarsınız. Düşünün ki öğretmen, hemşire, din görevlisi ve polisin ek göstergelerini 3600’e yükseltir, il milli eğitim müdürü, il sağlık müdürü, il müftüsü ya da il emniyet müdürünün ek göstergesini artırmazsanız, bu, çalışma barışını bozar. Bu kapsamda bir yasa tasarısı da hazırladık ve tüm çalışanların ek göstergelerini artırılmasını, ek göstergeden yararlanamayan yardımcı hizmetler sınıfının ek göstergeden faydalanmasını talep ettik. Tasarıyı, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Sayın Mustafa Kalaycı aracılığıyla TBMM’ye taşıdık. Kanun teklifi halen Plan Bütçe Komisyonu’nda bekliyor. Bu noktada Türkiye Kamu-Sen’in hazırladığı yasa tasarısına tüm siyasi partilerin destek vermesini bekliyoruz. Tüm çalışanların ek göstergeleri artırılmalı, şu anda bu haktan yararlanamayan yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının ek göstergelerinin 1500 olmalıdır. En kısa zamanda 3600 ek gösterge sözü de yerine getirilmelidir. Türkiye Kamu-Sen olarak sürecin takipçisi olacağız.” dedi.
Yasal çatı altında toplayan bir Meslek Kanuna Türk Eğitim-Sen olarak “evet” diyoruz.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerimizin bırakın beklentilerinin karşılanmasını, yanından bile geçemediğini söyleyen Geylan, “Mesleğin saygınlığını, itibarını koruyacak, öğretmenlerimizin muhatap olduğu mevzuatı tek bir yasal çatı altında toplayan bir Meslek Kanuna Türk Eğitim-Sen olarak “evet” diyoruz. Bu kanun ne yazık ki beklentilerimizin çok uzağında kalmıştır” diye konuştu.
Yönetmelik yayınlandığında sınav şartını ilgilendiren hususlar ile ilgili sendika olarak yargıya başvuruda bulunacağız.
Türk Eğitim-Sen olarak Öğretmenlik Meslek Kanun’daki dört hususa özellikle dikkat çeken Geylan şunları kaydetti:
Geylan, “Kanunda 10 yılını doldurmuş öğretmenler 180 saatlik bir kursa tabi tutulacak, kursun ardından sınav yapılacak, 70 ve üzerinde puan alanlar uzman öğretmen olacak. 10 yıllık uzman öğretmenler 240 saatlik kursa tabi tutulacak, sınav yapılacak ve başarılı olanlar başöğretmen yapılacak. Türk Eğitim-Sen olarak her zaman şunu savunuyoruz: Öğretmenlerin kariyer planlaması sınav ile olmaz. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçer. Ama öğretmenlik sadece bilmek değil, bildiğini aktarma mesleğidir. Dolayısıyla öğretmenlerin kariyeri planlanırken ele alınması gereken tek kriter deneyim olmalıdır. Bu nedenle de kariyer basamakları belirlenirken, sadece hizmet yılı esas alınmalıdır. Başka her hangi bir kritere bağlı kalınmaksızın 10 yılını dolduran her öğretmen uzman, 20 yılını dolduran her öğretmen başöğretmen olarak değerlendirilmelidir.
Bilindiği gibi kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine ana muhalefet partisi ya da milletvekili sayısının beşte biri yani 120 milletvekili başvuru yapabilir. Peki sendika olarak biz ne yapabiliriz? Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun uygulamasına yönelik hazırlık aşamasında. Yönetmelik yayınlandığında sınav şartını ilgilendiren hususlar ile ilgili sendika olarak yargıya başvuruda bulunacağız. Öte yandan bir üyemiz üzerinden bireysel başvuru hakkımızı da kullanacağız. Bu konuda Türk Eğitim-Sen’in tavrı çok nettir. Sınava hayır! Dolayısıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun sonuna kadar takipçisi olacağız.” dedi.
Kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlik ayrımının kaldırılmasının tek yolu 2011 yılında olduğu gibi sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesidir.
Geylan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kanunla ilgili bir diğer önemli husus ise sözleşmeli öğretmenlere sözde bazı yeni hakların getirilmiş olmasıdır. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, 20. Milli Eğitim Şurası’nın açılış konuşmasında ‘Bu kanunla birlikte kadrolu ve sözleşmeli öğretmenler arasındaki ayrıma son vereceğiz’ demişti. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu açıklaması öğretmenlerimizi son derece memnun etmiş ve ümitlendirmişti. Oysaki kanunda bırakın sözleşmelilere kadro vermeyi, sözleşmeli öğretmenlere eş durumundan tayin hakkı dahi getirilmedi. Kanunda sadece sözleşmeli öğretmenlere can güvenliği ve sağlık nedeniyle tayin hakkı verildiğini görüyoruz. Bu hak zaten kısmen tanınıyordu. Dolayısıyla kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlik ayrımının kaldırılmasının tek yolu 2011 yılında olduğu gibi sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesidir” dedi.
Ek göstergelerini düzenleyen asıl düzenlemenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı şu an ek gösterge düzenlemesi yaptığını ve düzenlemenin büyük ihtimalle mayıs ayında TBMM’ye getirileceğini ifade eden Genel Başkan Geylan, “öğretmenler ile birlikte diğer kamu çalışanlarının ek göstergelerini düzenleyen asıl düzenlemenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yaptığı bu çalışma olacağını bildirdi. Geylan, “Bu nedenle 3600 ek gösterge, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile getirilmiş olmayacak” diye konuştu.
Adaylık Değerlendirme Komisyonu’nun teşkili dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur.
“Kanunda tek savunulacak husus adaylık kaldırma sınavının kaldırılmasıdır” diyen Genel Başkan Geylan, ancak adaylık eğitimi sonunda değerlendirmeyi yapacak olan Adaylık Değerlendirme Komisyonu’nun teşkiline dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.
Mensubiyetler üzerinden değil; başarıyı esas alan, objektif kriterlere haiz bir ödül sistemi Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yer almalıdır.
Tebliğler Dergisi’nin yayınlanan ödül listesi hakkında açıklama yapan Genel Başkan Talip Geylan, 2019 yılında ödüle layık görülen 7 bin 576 MEB personelinin 5.169’unun yani yüzde 68,2’sinin ‘bir’ sendika üyesi olduğunu tespit edildiğini bildirdi. Ödüller dağıtılırken sadece mensubiyetlere bakıldığını kaydeden Genel Başkan Geylan, “Ödül alanların yüzde 70’e yakını aynı sendikanın üyesi ise demek ki karar merci farklı. Dolayısıyla mensubiyetleri değil; başarıyı esas alan, objektif kriterlere haiz bir ödül sistemi meslek kanunu yer almalıdır.” dedi.
Liyakat ve ehliyeti esas alan bir yönetici atama sisteminin kanunda yer alması gerekir.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yönetici atama yönetmeliğine ilişkin bir düzenleme olmadığına dikkat çeken Genel Başkan Geylan, Türk Eğitim-Sen olarak liyakat ve ehliyeti esas alan bir yönetici atama sisteminin kanunda yer almasını gerektiğini söyledi. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un “Kabenin anahtarını gayrı müslime veren zihniyet kenar mahalledeki okul yöneticiliğini layıkına veremiyor” sözlerini de hatırlatan Genel Başkan Geylan, “Bunu söyleyen bir sendikacı değil, önceki dönem Milli Eğitim Bakanı’dır. Sendika olarak yıllarca boğazımızı yırtarak ifade ettiğimizi, aslında konuyu aslında bir sözle özetlemiş oldu. Dolayısıyla yönetici atamalarının sadece yazılı sınav esas alınarak, ehliyet ve liyakate bağlı olarak yapılması eğitimin verimi ve kalitesi açısından da hayati öneme sahiptir” dedi.
Ayrıca Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yer alması gereken diğer hususlara da dikkat çeken Genel Başkan Geylan, tüm öğretmenlerin maaş karşılığı ders saatlerinin 15 saate eşitlenmesi gerektiğini, ek ders ücretleri, nöbet görevleri, maaş karşılığı ders saatleri, tayin ve atama süreçlerinin adil ve mağduriyetleri giderileceği bir şekilde bir düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.