Fransa kaçak okul açmış, Türk öğrenci kaydetmiş, üniversiteye girişteki yabancı öğrenci avantajını ticarete dönüştürmüş ve üstüne bir de bizim devlet makamlarını muhatap bile almamış. Bizim çok aydın ve çok özgürlükçü bir takım zevat ise bu okullara sahip çıkmış, bakanlığı hedef almış.
ABD’li bir şirket sosyal medya platformu kurmuş, bu platformda aleni suç işleyenleri korumuş hatta teşvik etmiş, üstüne bir de cinayet ve soykırım şebekesi İsrail’i korumak için kaba sansür uygulamış aynı şekilde devletimizi muhatap bile almamış. Yine çok özgürlükçülerimiz benzer şekilde şirketin sansüründen değil kurallara uy diyen devletimizin yaptırımından rahatsız olmuşlar.
Ülkemizde bir kesim var, bunların tek hüneri canımızı sıkmak, sabrımızı zorlamak ve milletimizin ortak duygu ve düşüncelerine aykırı davranmak. Başka da bir hünerleri yok. Bu sayede aydın, ilerici, özgürlükçü vs oluyorlar. Bunların tutarlı olmak, akla ve vicdana uygun davranmak gibi bir dertleri de yok.
Bu tiplerin içinden genellikle azılı sapkın LGBT savunucuları, terör destekçileri, gitmeseler de cuma hutbesinden hazzetmeyenler, sözde çevreciler vs. çıkıyor. Bunlar bir taraftan kendilerini barışçıl, özgür basıncı, namuslu, duyarlı olarak da çok kolay pazarlıyorlar.
Bunlara göre elektrik hiç kesilmeyecek ancak baraj, nükleer santral vs yapılmayacak! Ulaşımda tıkanma olmayacak ancak yeni yol, köprü, havaalanı vs. yapılmayacak!
Dünya, 3. Dünya savaşını konuşuyor. Her gün finale doğru bir adım daha yaklaşıyoruz. İçeride cepheyi tahkim etmeye ihtiyacımız varken tam aksine ayrışma körükleniyor. Öyle can sıkan bir çelişki yaşıyorlar ki uyanmalarına imkan yok.
Biz nasıl bu hale geldik diye uzun çalışmalar, derin analizler yapmak gerekiyor. Bizim ülkemizle aynı kulvara çıkmış başka hangi ülkede böyle bir çelişki yaşanıyor acaba.
Bir taraftan bu sosyal medyanın alternatiflerini üretmeyi düşünürken diğer taraftan eziklik, aşağılık kompleksi, yabancı hayranlığı ve özgüven eksikliği gibi temel hastalıkları tedavi etmenin bir yolunu bulmalıyız.
İnstangram ve Fransız okullar üzerinden çıkan tartışmaları doğru anlayıp doğru çözümler üretebilirsek önemli bir iş yapmış olacağız yoksa saygınlığımızla beraber güvenliğimiz de kaybolacak.
Kendi ülkesinin saygınlığı ve egemenliğinin yanında durmak yerine, sözde basın özgürlüğü adına instangram krallığının kölesi, küstah Fransız hadsizliğinin itibarsız savunucusu olanlarla kavgamız, onları bu zilletten kurtarıncaya kadar devam edecek.
Talat YAVUZ
Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri
yavuztlt@hotmail.com