Süt meselesi, Başbakan ve yaşanan tedirginlikler?

Fırtına kopartılmadık tek konu süt kalmıştı, hepimize helal olsun, bu konuda da fırtınalar koparmaya devam ediyoruz.

Hem de ne fırtına. Başbakan Erdoğan da, lodoslamadan tartışmanın içine girdi, hodri meydan çekti...
Hemen her konuda, tartışmak zorunda mıyız?
Biri eleştiriyorsa, diğeri ille de savunmak zorunda mı?
Yorulduk artık.
Süt gibi hayati bir konuda bile ortak bir noktada buluşamıyorsak, hangi konuda uzlaşacağız?..
Süt konusunda, bazı sorunlar yaşandığı kesin. Ama sonuçta, milyonlarca öğrenci içerisinde, sadece birkaç yüz öğrenci, öyle ya da böyle rahatsızlandı. Diğerlerinde hiçbir sorun yok.
Elbette tek öğrenci bile hastalansa olsa çok önemli. Ama dağıtılan tüm sütlerde sorun var yönünde bir algının yaratılması ne kadar doğru?
Bu kadarı bile yetti. Öğrenci ve aileler gibi öğretmenler de artık ısrarcı değiller. Süt sevdası başlamadan bitti diyenler var.
Peki, bu ne  kadar doğru?
Keşke çok daha dikkatli olunsaydı!
Peki, eleştirenler işin dozunu kaçırdı da bu projeyi yönetenler, doğru bir strateji izledi mi?
Evet demek çok zor.
Önce hiçbir şey yok dediler topu taca attılar, sonra psikolojik zehirlenme dediler, daha sonra da alerjik bir olay olduğunu açıklayıp, işin içinden sıyrılmaya çalıştılar ve her zaman olduğu gibi kabahati medyaya yüklediler.
Başbakan Erdoğan‘ın dünkü açıklamasının bir bölümü çok inandırıcı ve yüreklendirici. Araştırıyoruz ona göre karar vereceğiz diyor. Ama daha sonra, marketlerde satılan diğer tüm sütler de pastörize, niye onları eleştirmiyorsunuz da okul sütlerini eleştiriyorsunuz diye bilim insanlarına da, medyaya da yükleniyor.
Oysa araştırma sonuçlarını bekleyip, ona göre bir açıklama yapsaydı, çok daha doğru olurdu. Evet, her gün milyonlarca paket süt ve yoğurt satılıyor ama siz hiç topluca ya da bireysel olarak hastanelere kaldırılan tüketici gördünüz mü?
Olduysa bile, bakın onları içen de zehirleniyor diye bir savunma yöntemi geliştirmenin bir mantığı olabilir mi?
 
Proje devam edecek
İsterseniz gelin, önce Başbakan Erdoğan’ın bu yöndeki değerlendirmesine bir göz atalım:
”Çok garip bir dünyada yaşıyoruz. Bilim adamları bakıyorsunuz çoğu zaman sütle beslenmeyi tavsiye ederler. Böyle bir olayda, yaklaşık 7 milyon civarında süt dağıtıyorsunuz ve bunun içinde de görüldüğü gibi nihai neticede hamdolsun bir ölüm söz konusu değil, zehirlenme de söz konusu değil. Bir alerjik olay olduğu tespiti var. Fakat buna rağmen arkadaşlarıma verdiğim talimatla, şimdi onlar bilimsel bir incelemeyi de bu arada yapıyorlar. Öyle zannediyorum ki yarın ya da öbür gün bu konuyla ilgili bilimsel araştırmanın sonucunu açıklayacaklar. Bu açıklandıktan sonra da bu konuya yönelik biz kesin kararımızı veririz, yolumuza devam ederiz ama ben şahsen bu yoldan dönmeyi düşünmüyoruz.
Sürekli olarak gündemde tutulan bir şey var. ’Bu, pastörizasyonun sıkıntılarıdır’ şeklinde bir kampanya başladı. Kardeşim o zaman bu, sadece kampanyada mı meydana geliyor. Bugün bütün marketlerde satılan sütler genel itibarıyla pastörizedir. Böyle bir olumsuz durum söz konusu olsa herhalde bunun ne Sağlık Bakanlığı’ndan ne Tarım Bakanlığı’ndan geçmemesi gerekir. Ve herhalde ülkemizin genelinde de -Allah göstermesin- zehirlenme vakalarından geçilmez. Bu konuyla ilgili Bakan arkadaşlarım şu anda çalışmalarını bilimsel anlamda ilgili üniversitelerle yapıyorlar ve açıklamayı yapacaklar.”
 
Neden devam etmeli!
Yılda bir milyon 300 bin civarında bebek doğuyor ve bunun yarından fazlası, anne sütünün dışında, hiçbir şekilde süt içme olanağı bulamıyor. Dolayısıyla, tam da gelişme çağında sağlıklı beslenemiyorlar. İşte bu yüzden, her koşulda bu projenin desteklenmesi gerekiyor.
Hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da hiç beklenmedik yol kazaları, mutlaka olacaktır. Eğer bu kazalar, art niyetten ve dikkatsizlikten kaynaklanıyorsa, hep birlikte üzerine gidelim. Yok ama eğer söylendiği gibi masum olaylarsa, işte o zaman, ne olur, çocukların kafasını karıştırmayalım ve onları süt içmekten soğutmayalım!
Özetin özeti: Çocukları ve onlara yönelik her şeyi, siyasi tartışmaların ve polemiklerin dışında tutalım. Özellikle de sağlıkları ve gelecekleri söz konusu olduğunda!..

Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

http://gundem.milliyet.com.tr/sut-meselesi-basbakan-ve-yasanan-tedirginlikler-/gundem/gundemyazardetay/08.05.2012/1537558/default.htm

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri