Milli Eğitim Bakanlığı, kalkınmada öncelikli yörelerde oluşan öğretmen açığını giderilmek amacıyla 668 sayılı KHK'ya bir madde ekledi.
Söz konusu madde şu şekildedir:
"Bu madde uyarınca atanan sözleşmeli öğretmenler dört yıl süreyle başka bir yere atanamaz. Aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirmelerde bu madde uyarınca istihdam edilen öğretmenin eşi bu öğretmene tabidir. Sözleşmeli öğretmenler, aday öğretmenler için öngörülen adaylık sürecine tabi tutulur. Sözleşmeli öğretmenlerden sözleşme gereği dört yıllık çalışma süresini tamamlayanlar talepleri halinde bulundukları yerde öğretmen kadrolarına atanır. Öğretmen kadrolarına atananlar, aynı yerde en az iki yıl daha görev yapar, bunlar hakkında adaylık hükümleri uygulanmaz."
Bir sözleşmeli öğretmenin, aile birlikteliğini sağlamak için yazılan madde yukarıda koyu olarak gösterilen cümle kadardır.
Ancak bu cümleye binaen aile birlikteliğinin sağlanması mümkün değildir. Çünkü;
1- Sözleşmeli öğretmenin eşi, başka yerde teşkilatı olmayan bir kurum personeli olabilir. Örneğin Cumhurbaşkanlığının Ankara merkez dışında, bir de İstanbul'da bir kaç birimi daha bulunuyor. Eşi Diyarbakır'a sözleşmeli olarak atanan bir Cumhurbaşkanlığı veya Başbakanlık personelinin aile birlikteliğinin sağlanması mümkün değildir.
2- Yine, bazı kamu personeli zorunlu yer değiştirmeye tabi... Hakim savcılar, emniyet personeli, subay ve astsubay, mülki idare amirleri bunlardan bir kısmıdır. Bu maddeye göre örneğin Vali, eşi sözleşmeli öğretmen olarak Bitlis'e atanırsa, Bitlis'e Vali olması gerekecektir ki, bu olacak iş değildir ve yine aile birlikteliği sağlanamayacaktır.
Bu örnekler dahi, KHK'ya yazılan maddenin üzerinde fazla düşünülmeden yazıldığını göstermektedir. Evet kalkınmada öncelikli yörelerde oluşan ihtiyaç aile birlikteliği maddesinden dolayı karşılanamıyor olabilir. Ama bu açığı gidermenin yolu, KHK'ya bu şekilde absürd bir madde yazmak olmamalıdır.