Yeni getirilecek düzenleme ile sözleşmeli öğretmenlerin 4 yılını doldurduktan sonra tayin hakkı kullanabileceğine dikkat çeken Geylan, bunun tam anlamıyla dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak anlamına geldiğini söyledi.
Sendikamızın Meclis safhasında süreci yakından takip edeceğinin altını çizen Geylan açıklamasında şunları söyledi:
“Sözleşmelilerin kadroya alınmasına dair TBMM’ye sunulan kanun teklifine göre “Kadroya geçirilen personel sözleşmeli pozisyonda geçirilen süreler dahil dört yıl hizmet süresini tamamladıkları tarihten itibaren nakil hakkına sahip olacaklardır. Bu durum, mevcut sözleşmeli öğretmenlerimizi mağdur edecek bir düzenlemeyi getirmektedir.
Şöyle ki;
Hali hazırdaki mevzuata göre öğretmenlerimiz,3+1 çakılı sözleşmeli olarak atanmaktadır. Göreve başlayan öğretmenlerimiz 3 yıl sözleşmeli 1 yıl da kadrolu olarak atandıkları yerde görev yaptıktan sonra tayin hakkına kavuşmaktadır. Ancak 3. yılın sonunda kadroya geçen öğretmenlerimiz, eş durumundan dolayı mazeret tayini hakkını kullanabilmektedir.
Fakat yeni getirilecek düzenlemeyle, “sözleşmeli pozisyonda geçirilen süreler dahil dört yıl hizmet süresinin tamamladıkları tarihten itibaren nakil hakkına sahip olacaklardır” ifadesiyle, mazeret tayinleri dahil 4. yılın tamamlanmasıyla yapılabilecektir.
Bu ne demektir: Diyelim ki, mevcut mevzuata göre, 2 yıllık hizmeti olan Ayşe öğretmenimiz önümüzdeki yıl 3. hizmet yılını doldurduktan sonra kadroya geçecek ve eş durumundan tayin isteyebilecektir. Ancak şu an TBMM’ye sunulan teklif yasalaşırsa Ayşe öğretmenimiz 4 yılını doldurduktan sonra…yani 2 yıl sonra mazeret tayini hakkını kullanabilecektir.
İşte buna tam anlamıyla DİMYAT’A PİRİNCE GİDERKEN EVDEKİ BULGURDAN OLMAK denir.
Bunu kabul etmiyoruz!
Yasa koyucu, çalışanların mevcut hak ve kazanımlarını geriye götüren bir düzenleme yapamaz! Yapılması gereken, süre şartına bağlı kalmaksızın kadroya geçirilen tüm öğretmenlerimizin diğer kadrolu meslektaşlarının sahip olduğu tüm haklardan istisnasız faydalanmasını sağlamaktır.
Aksi takdirde, hem hukuki hem de vicdani büyük bir hata yapılmış olacaktır. TBMM resmi komisyon aşamasında bu çok arazlı durumun mutlaka düzeltilmesi elzemdir.
Sendikamız, Meclis safhasında süreci yakından takip edecektir.”