Özellikle Araştırma Görevlisi, Öğretim Görevlisi ve Dr. Öğretim Üyesi kadrolarında bulunan sözleşmeli akademisyenler, mevcut sözleşmeli personelin kadroya alınması düzenlemesinin yanında, kendilerine yönelik, kadro alınmasına ilişkin düzenleme yapılması gerekliliğini savundular.
Sözleşmeli Akademisyenlerin ortak açıklaması:
Ülkemiz yükseköğretiminde yaklaşık 42000 Dr. Öğr. Üyesi, 40000 Öğretim Görevlisi ve 52500 Araştırma Görevlisi bulunmaktadır. Bu üç akademik unvana sahip olan bireyler sözleşmeli statüde çalışmaktadır.
Dr. Öğr. Üyeleri 2547 sayılı Kanunun 23. maddesine göre çalışmaktadır. İlgili maddede ". Atama rektör tarafından en çok dört yıl süre ile yapılır. Her atama süresinin sonunda görev kendiliğinden sona erer. Görev süresi sona erenler yeniden atanabilirler." denmektedir.
Öğretim Görevlileri 2547 sayılı Kanunun 31. maddesine göre çalışmaktadır. İlgili maddede ". Atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunların yeniden atanmaları mümkündür. Bu takdirde ilk atama usulü uygulanır. ." denmektedir.
Araştırma Görevlileri 2547 sayılı Kanunun 33. Maddesi a fıkrasına göre çalışmaktadır. İlgili maddede ". Bunlar ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. (Ek cümle: 21/4/2005 - 5335/10 md.) Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler. ." denmektedir.
Dr. Öğr. Üyelerinin üniversitelerin tercihlerine göre 2 ya da 3 yılda bir, Öğretim Görevlilerinin ise üniversitelerin tercihine göre 1 ya da 2 yılda bir ve Araştırma Görevlilerinin 1, 2 ya da 3 yılda bir sözleşmelerinin yenilenmesi yapılmaktadır. Toplamda bu 134500 akademik personelin önemli bir kısmı Ülkemizin her yerinde Yüksek Öğretim faaliyetlerinin yürütülmesine önemli destek olmaktadır.
Her sözleşme döneminde bu akademik personeller sözleşmelerinin yenilenip yenilenmeyeceği şüphesi ile yaşamaktadır. Aynı zamanda birçok yönetici bu süre uzatımını elinde kötüye kullanabilmekte ve Yöneticinin mevzuati olmayan kişisel görüşleri olmadığında bu akademik personeller çeşitli mobinglere maruz kalmaktadır.
Bu sebeple sözleşmeli personellere kadro verilmesinin gündemde olduğu bu dönemde Dr. Öğr. Üyesi, Öğretim Görevlisi ve Araştırma Görevlisi unvanı ile görev yapan akademik personellerimize de kadro verilerek iş güvencesine sahip olması çekirdek ve geniş aileleri göz önünde bulundurulduğunda yaklaşık 1 100 000 kişiyi olumlu şekilde etkileyecektir.
Ayrıca Ülkemizde son zamanlarda birçok meslek grubunun kadroya geçişi sağlanmasına rağmen akademisyenlerimizde böyle bir durumun olması hakkaniyete uygun olmadığı gibi insan haklarına da aykırıdır.
Örnek Mobing Cümlesi: Her hangi bir kişisel uygulamada olmaz denilince yönetici tarafından söylenen '3 Tane Doçent alır sizin sözleşmenizi yenilemem' vb. türden cümleler...