Bakan Çubukçu, Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneğinin (TÖDER) 5. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Derneğin kurulduğu günden bu yana eğitim sistemine önemli katkılar sağladığını söyledi.
Eğitim sisteminin geliştirilmesi yolundaki çabalara özel sektörün daha etkin olarak katılması ve sivil toplum kuruluşlarının eğitimle ilgili karar alma süreçlerinde yer almalarının, Bakanlık olarak büyük önem verdikleri konuların başında geldiğini belirten Çubukçu, şunları kaydetti:
''Büyük değişimlerin yaşandığı dünyada, kişileri hayata hazırlama görevini yüklenen eğitim sistemlerinin, değişmeden olduğu gibi kalmaları ve görevlerini bu şekilde devam ettirmeleri mümkün değildir. Değişime uyum sağlayamayan sistemler, devletler ve milletler, tarihten silinmişlerdir. Ülkemizde tüm alanlarda, eğitimin tüm bileşenlerinde bir dönüşüm ve gelişim süreci yaşanmaktadır.''
Değişmeden ve yenilenmeden rekabet etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Nimet Çubukçu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Yeniliği ve değişimi başlatanlar yenilikçiler, onları izleyenler ise taklitçidir. Fark, kaliteyi, kalite de liderliği getirir. Dünyada ülkemizin daha iyi konuma gelmesini, lider ülke olmasını istiyorsak bu rekabet ortamında kendimizi değiştirmeli ve sürekli yenilemeliyiz. Taklit eden değil, yeniliği başlatan olmalıyız. Türkiye'nin gelecekle ilgili hedefleri arasında bulunan sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak, rekabetçi ekonomiye sahip bir bilgi toplumuna dönüşmek, eğitimde kalite ve başarıyı yükseltmek gibi amaçların gerçekleştirilmesinde eğitim, stratejik bir öneme sahip.''
Çubukçu, bilgi toplumunun nitelikli gençlerini yetiştirmenin her şeyden önce eğitime büyük çapta yatırımların yapılmasını gerekli kıldığını ifade ederek, ''Hükümetimiz, eğitimin etkinliğini, erişilebilirliğini ve fırsat eşitliğini sağlamak üzere, kamu kaynaklarının tahsisinde birinci önceliği eğitime yapılacak yatırımlara vermiştir. Son sekiz yılda bütçeden eğitime ayrılan pay ve bu alandaki hizmetler katlanarak artmıştır'' şeklinde konuştu.
Orta ve yükseköğretimdeki okullaşma oranlarında da artışın yaşandığını dile getiren Çubukçu, bu nedenle gönüllü katılımın organize ve teşvik edilmesi, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının sosyal sorumluluk bilinciyle eğitime katkıda bulunmasının büyük önem taşıdığını söyledi.
''ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARININ EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ PAYI ÇOK DÜŞÜK''
Bakan Çubukçu, özel öğretim kurumlarının eğitim sistemindeki payının çok düşük olduğunu ifade ederek, ''Daha önce özel okullardaki öğrenci sayısının toplam öğrenci içendeki payı yüzde iki iken, bugün bu oran yüzde üçtür. Oysa gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde onun üzerindedir'' diye konuştu.
Türkiye'deki özel okullardaki öğrenci sayısının 2001 krizinden sonra yüzde 16 civarında azaldığını, bu kaybın ancak üç yılda telafi edilebildiğini belirten Çubukçu, son küresel krizde hem özel okulların tedbirli davranması hem de Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda özel okulların önünü açan kararları ve yapılan mevzuat düzenlemeleri ile öğrenci sayısında azalma değil, aksine artış yaşandığına işaret etti.
Çubukçu, hükümetin hazırlayarak yürürlüğe koyduğu ''9. Kalkınma Planı''nın ''Eğitim Sisteminin Geliştirilmesi'' başlığında, eğitimde özel sektörün önemine vurgu yapıldığını anlatarak, hedeflerinin başında özel sektörün eğitim alanına yatırım yapmasını teşvik etmenin, daha çok vatandaşın özel eğitim kurumlarından yararlanmasını sağlamanın ve özel öğretim kurumlarındaki eğitim, öğretim ve yönetim kalitesini yükseltmenin geldiğini kaydetti.
''SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN EĞİTİME KATKISI GİDEREK ARTIYOR''
Bakan Çubukçu, sivil toplum örgütlerinin eğitime katkısının son yıllarda giderek arttığını dile getirerek, şöyle devam etti:
''Yapmış olduğumuz yeni mevzuat düzenlemelerinde özel öğretim kurumlarının temsilcileri ile sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine hep kulak verdik. Bundan sonra da sizlerden gelecek talep ve çözüm önerilerini birlikte değerlendireceğiz ve hepimizin ortak geleceğini oluşturan eğitim alanında iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz'' diye konuştu.
Hizmeti kimin sunduğu değil, nasıl ve hangi nitelikte sunulduğunun ve bundan Türkiye'nin ne kadar fayda gördüğünün önemli olduğunu vurgulayan Çubukçu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
''Eğitim hizmetlerinde sağlanan her olumlu gelişme kamu yararınadır. Bu kapsamda 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve buna bağlı olarak kurumların türlerine göre sivil toplum örgütlerinin de katkılarıyla düzenlediğimiz yeni yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Özel öğretim kurumlarının fiziki mekanlarında özürlü bireylerin de rahat bir şekilde faydalanmasına imkan verilmiştir. Özel eğitim okullarıyla, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin öğretmen teminindeki güçlükler giderilmiştir. Ayrıca azınlık okulları ile özel ilk ve ortaöğretim kurumlarında ücretsiz veya burslu okutulan öğrencilerin ders kitapları 'Ücretsiz Ders Kitabı Projesi' kapsamında ücretsiz olarak verilirken, bugün bu projeye özel eğitim okullarında eğitim gören öğrenciler de dahil edilmiştir.''
habertürk