İlkokullarda görev yapan sınıf öğretmenleri sosyal etkinlikler kapsamında öğrenci kulüpleri kurarak çeşitli sosyal faaliyetler ve toplum hizmeti etkinlikleri düzenlenmektedir. Geziler, kutlamalar, sergiler ve gösteriler yapılmaktadır.
Bu iş ve işlemler kapsamında branş öğretmenlerine haftada 2 ek ders ücreti ödenirken (bir ayda yaklaşık 80 TL) aynı okulda hatta aynı kulüpte görevli sınıf öğretmenine ek ders ücreti ödenmemektedir.
Bu ücret adaletsizliği öğretmenlerin motivasyonunu bozmaktadır. Tabiri caizse aynı işi yapan iki kişiden birine ücret ödenirken diğeri avucunu yalamaktadır.
Eğitim camiasından olmayan okuyucularımız için somut bir örnek vereyim:
Atatürk İlkokulunda sene başında Gezi kulübü kurulmuştur. İki danışman kulüp öğretmeni görevlendirilmiştir. Biri 3.sınıf öğretmeni Ali Bey diğeri ise Din Kültürü Öğretmeni Muammer Hocadır. Bu iki öğretmen koordinesinde arkeoloji müzesine bir grup öğrencinin ziyareti planlanmıştır. Velilerden izin alınmış, servis firmasıyla sözleşme yapılmış, ilçe milli eğitim müdürlüğüne onay dosyası gönderilmiş ve akabinde müzeye gidilip güzel bir gezi etkinliği tamamlanmıştır.
Branş öğretmenine sosyal kulüp görevi nedeniyle ücret ödenirken sınıf öğretmenine ücret verilmemesi adaletsizliktir. Şimdi düşünelim, Gezi kulübündeki iki öğretmenin emeği farklı mıdır?
Maalesef Milli Eğitim Bakanlığımızda bu örnektekine benzer pek çok sorun bulunmaktadır. Özellikle son yıllarda eğitim sistemde pek çok değişikliğe gidilerek eğitim sistemi adeta yaz boz tahtasına çevrilmiştir.
Öğretmenlerin haklarını idareye karşı savunacak sendikaların yetersizlikleri de bu tür adaletsizliklere zemin hazırlamaktadır. Günümüzdeki sözde yetkili sendika, öğretmen haklarını savunmak yerine sendikacılıktan çok siyasetle uğraşmaktadır.