Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, üniversite sınavının ve diğer sınavların kalkacağı konusunda, bugünden yarına sınavlarla ilgili temel yaklaşımları değiştirmenin, sıkıntı yaratabileceğini vurgulayarak, “Öncelikle eğitim sistemimizde sınavlara ihtiyaç duymayacağımız bir altyapıyı kurmak zorundayız. Bunun için de yoğun şekilde çaba sarf ediyoruz. Aslında ‘Sınavlar kaldırılacak’ demek, ifade olarak yanlış sonuç doğurabilir” dedi.
Dinçer, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Eğitim Enstitüsü Eğitim Bakanları Düzeyindeki 1. Mütevelli Heyeti Toplantısı’na katıldı. Toplantıdan sonra, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dinçer, YGS yerine yılda birkaç kez sınav yapılabileceğini söyledi. Bireylerin yetersizliklerini tamamlayacak bir sınav ve dershane anlayışından çok, toplumun davranışı haline dönüşmüş bir sınav anlayışının ortaya çıktığını dile getiren Dinçer, bu sorunu çözecek önlemler alacaklarını söyledi. Dinçer, lise eğitimden sonra SBS’yi yapmak gerektiği kanaatinde olduklarına dikkat çekerek, şunları ifade etti:
“Biz bu sınavı öğrenci seçmek için değil, eğitim sisteminin başarısını ölçmek için, öğrencilerimizin sahip olması gereken bilgi ve yetenekleri kazanıp kazanmadıklarını görmek için yapmak gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla, öğrenci seçme esaslı sınavlardan bahsederek, ‘Yapmayacağız’ demek daha doğru olabilir. Bu açıdan biz bu doğrultuda çalışma yaptığımızı tekrarlamalıyız.”
-“SAĞLIK PERSONELİNİN GERÇEK OLMAYAN RAPORLAR VERMELERİNİ GÖZDEN GEÇİRMEK GEREKİYOR”-
Dinçer, öğretmenlerin ve öğrencilerin sınıfta olmaları için her türlü önlemi alacağını belirterek, “Özellikle sağlık personelinin gerçek olmayan sağlık raporları vermelerini, çocuklarımızın okuldan uzaklaşmalarını temin edecek uygulamaları gözden geçirmek gerektiğini düşünüyorum” dedi.
İstisnaların genel kurallar haline gelmesinin doğru olmadığını hatırlatan Dinçer, şöyle konuştu:“Eğitim sisteminde başarılı olmak istiyorsanız, eğitimimizin niteliğini arttırmak istiyorsak ve çocuklarımızın hem ulusal hem de küresel düzeyde ihtiyaç duydukları bilgi ve yeteneği vermek istiyorsak bunun birinci şartı, hem öğretmenlerimizin hem de öğrencilerimizin sınıfta olmaları ve öğrenmeyi başarmaları gerekir. Eğer okuldaki eğitimin yerine dershaneyi ikame ediyorsak ve bunun da yanlış olduğunu görüyorsak, o zaman okulda olmalı ve okulun müfredatı üzerinden eğitimi önceliklendirmeliyiz. Benim yapmaya çalıştığım şey de bu.”
Okul idarecilerinden, il yöneticilerinden hukuki mevzuatı uygulamalarını isteyen Dinçer, mesleki eğitimin teşviki için de Teşvik Kanunu’nda düzenleme yapılacağını belirtti.
Milliyet